Faruk Cömert ( 1946)
Hava Kuvvetleri Eski Komutanı



1946 yılında Samsun'da doğdu. Askerlik hayatına 1960 yılında Hava Lisesi'nde başladı. 1965 yılında Hava Harp Okulu'ndan mezun oldu. Uçuş eğitimini tamamlayarak jet pilotu olarak Türk Hava Kuvvetleri saflarına katıldı. Hava Harp Akademisi ve Silahlı Kuvvetler Akademisi'ni bitirdi. ABD'de Hava Komuta Kurmay Koleji ve Akademik Öğretmen Okulu'ndan mezun oldu. Değişik üslerde eğitim subaylığı, harekat subaylığı ve filo komutanlığı yaptı. 1985-1988 tarihleri arasında Napoli Airsouth Nato Karargahı'nda yurt dışı görevinde bulundu. Harekat Komutanlığı ve Harekat Başkanlığı yaptı. 1991 yılında tuğgeneralliğe terfi etti. Tuğgeneral olarak 2 nci Tak. Hv. Kv. Kur. Bşk.lığı görevini bir yıl sürdürdü. 8 nci Ana Jet Üs Komutanlığı görevine atandı. 1994 yılında Genelkurmay Komuta Kontrol Daire Başkanlığı görevini icra etti. 1995 yılında tümgeneralliğe terfi ederek Hava Harp Okulu Komutanlığı'na atandı. Bu görevi iki yıl sürdürdü. 1997-1999 tarihleri arasında Gnkur.And.D.Bşk.lığı görevini sürdürdü. Aynı yıl korgeneralliğe terfi etti. Hv.K.K.lığı Değ.Dent.Bşk.lığına atandı. 2001 yılı general atamaları ile birlikte 1 nci Tak. Hv. Kv. ve 6 ncı BHHM K.lığı görevine atandı. 30 Ağustos 2003 tarihinden itibaren orgeneralliğe terfi etti.

Harp Akademileri Komutanlığı'na tayin edildi. 2005 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevine atandı. 2007 yılında emekli oldu. Özay Cömert ile evli ve iki çocuk babası. İngilizce bilmektedir.




HABER

Anlamak için Kuran’ı okuyorum
Nur Batur
Hürriyet 25 Mart 2006

KÜRESEL Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu... En ön sırada Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Peter Pace ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt dışındaki bütün komutanlar.

Kürsüde, dünyada siyasal İslam’ı en iyi bildiğine inanılan Profesör Bassam Tibi var. Tibi, bir dönem Alman Başbakanı Helmut Kohl’un "İslam" danışmanı olan Müslüman Suriyeli ve Harvard’lı bir bilim adamı. Yaptığı şakalarla zaman zaman salonu kahkahalara boğan Tibi, renkli konuşmasında mükemmel bir analiz yaptı ve İslam ile teröre dayanan siyasal İslam’ı yani İslamistleri birbirinden kalın çizgilerle ayırdı. Tibi, "Ben 5 yaşımda Kuran’ı ezberledim" diye konuşmaya başladı ve ölümden nasıl döndüğünü, "Cezayir’de etrafımı İslamistler çevirdi. ’Allah saldırganları sevmez. Öldürmeyin der’ diyen sureleri okuyunca durdular. Beni bıraktılar" diye devam etti.

İSLAM’A DAYANAN TERÖR

Prof. Tibi, daha sonra İslam’a dayanan terörün kökünü anlattı. 1928’de Mısır’da Hasan El Benna liderliğinde kurulan Müslüman Kardeşler hareketinin bugün Usame bin Ladin’le sürdüğünü vurguladı. 1 milyar 600 milyonluk Müslüman dünyasında 7 milyon İslamist bulunduğunu belirten Tibi, hedeflerinin de dünyada İslam düzeni kurmak olduğunu söyledi. Tibi, "İdeolojilerini anlamaz ve basit bir terör hareketi dersek yanılırız. İslamistler, ’İslam 1000 yıl dünyayı yönetti. Bir devrim yapıp yeniden dünyayı yönetmeliyiz’ diyorlar" diye konuştu.

MÜKEMMEL ANALİZ

Salondan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert’le sohbet ederek çıktık. Cömert de Tibi’nin konuşmasından etkilenmişti. "Mükemmel bir analiz. İslam ile teröre dayanan siyasal İslam’ı çok iyi analiz etti" dedim.

Orgeneral Cömert de, "Evet, gerçekten öyle. Müslümanlığın ne olduğunu anlamak lazım. Ben de anlamak için zaman zaman Kuran’ı okuyorum. Herkesin okuması lazım. İnsanlar anlamadıkları bir dilde bir şeyler söylendiği zaman inanıyorlar" dedi.

İSLAM’I ANLAMAK LAZIM

Kahve molası sırasında sohbetimize bazı meslektaşlarımız da katıldı. İslam’ın bütün dünyada ve özellikle de Batı’daki imajını konuştuk. "Neden Hıristiyan terörü değil de İslami terör?"

Cömert de bundan şikáyetçiydi ve şöyle yakındı: "Terörle bağlantılı, siyasallaştırılmış bir İslam imajı beni üzüyor. İslam daha önceki dinleri de kapsayan, düzenleyen bir din. İlime ve bilime dayanan bir din. İslam’ı bilmek ve iyi anlamak lazım."

ATATÜRK HAYRANI

Cömert’in bu ilginç tahliline neden olan Prof. Tibi’yle sempozyumun ilk günündeki öğle yemeğinde yan yana oturup uzun uzun sohbet ettik. Kürsüde yapmadığı analizleri yemek boyunca dinleme fırsatım oldu. Açıkça söyleyeyim. Tibi tam bir Atatürk hayranı. "Atatürk’e hayranım" diye konuşmaya başladı ve "Bence Türkler hem hayran, hem de müteşekkir olmalı. 1928’de Suriye ve Türkiye aynı düzeydeydi. Şimdi bakın Suriye nerede, Türkiye nerede? Türkiye bugünkü düzeye geldiyse Atatürk yaptı" dedi.





www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)