Mustafa Kaplan
Milli Birlik Komitesi (MBK) Üyesi


Emekli Yarbay



27 Mayıs 1960 ihtilaline Kurmay Yarbay olarak katıldı. Alparlan Türkeş'le birlikte hareket eden 14'ler grubu içinde yer aldı. 14'lerin tasfiyesinden sonra 13 Kasım 1960 tarihinde Portekiz'in başkenti Lizbon'a hükümet müşaviri sıfatıyla sürgüne gönderildi. 31 Mart 1965′te, 14′ler grubundan Alparslan Türkeş, Dündar Taşer, Ahmet Er, Muzaffer Özdağ, Rıfat Baykal, gibi arkadaşlarıyla birlikte Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne (CKMP) üye oldu. Parti daha sonra Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) adını aldı.

25 Haziran 2017 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
Topkapı Kozlu’daki aile kabristanına defnedildi.




VEFAT-HABER

14'lerden Albay Kaplan yaşamanı yitirdi
26 Haz 2017

Milli Birlik Komitesi üyesi 14'ler arasında yer alan emekli Kurmay Albay Mustafa Kaplan 95 yaşamını yitirdi.

27 Mayıs 1960 darbesinin önemli isimlerinden Milli Birlik Komitesi (MBK) üyesi 14’lerden Emekli Kurmay Albay Mustafa Kaplan 95 yaşında hayatını kaybetti.

27 Mayıs ihtilalinin ardından 14’lerle birlikte yurtdışına sürgün edilem Mustafa Kaplan, Portekiz’e askeri ateşe olarak gönderilmişti. Daha sonra yurda dönünce CKMP’de (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) sivil siyasete atılan ve genel sekreterlik görevi yapan Mustafa Kaplan, daha sonra siyasetten çekilmişti.

Emekli Kurmay Albay Mustafa Kaplan yaşlılığa bağlı hastalıklardan dün akşam Acıbadem Taksim hastahanesinde hayatını kaybetti. Mustafa Kaplan 27 Haziran Salı günü Levent Camii’nde öğle namazına müteakip Topkapı Kozlu’daki aile kabristanına defnedilecek.





HABER

Türkeş'le birlikte idamlara karşı çıktık!
Zaman 26 Haziran 2012

İsmet Paşa gerçekten karşı olsaydı idamlar gerçekleşmezdi

27 Mayıs 1960 darbesinde Milli Birlik Komitesi (MBK) üyesi olan emekli Yarbay Mustafa Kaplan, Dolmabahçe Sarayı'nda darbeler komisyonu tarafından dinlenecek. Komisyondan önce Zaman'ın sorularını cevaplayan Kaplan, o dönemde İsmet İnönü ve Cemal Gürsel'in idamları istemediğine yönelik ifadelere inanmadığını dile getiriyor. "Onlar istemeseydi o idamlar olmazdı." diyen Kaplan, "O dönemde Cumhuriyet Halk Partisi neşriyatı, tahrik etmek için yayınlar yaptı. Bizim içimizden de bu yalan haberlere alet olanlar oldu. Biz bunları tekzip ettik ama bir haber çıktığında onu temizlemek çok zor oluyor. İki defa yalan haber çıktı mı 15 tane daha yazmak lazım ki temizlensin" ifadelerini kullandı.

İdamlardan ve yaşananlardan dolayı üzüntü duyduklarını kaydeden Kaplan, İsmet İnönü, Cemal Gürsel ve Ragıp Gümüşpala'ya idamların gerçekleşmemesi için mektup yazdıklarını belirtiyor ve ekliyor: "Türkeş hepimizin adına müşterek mektup yazdı ve İnönü, Gürsel ve Gümüşpala'ya gönderdi. Ama kale alınmadık. İdamlar bize sorulmadı. Sorulmuş olsaydı karşı olacaktık."

Yassıada mahkemesinin yargı kurumlarının üst düzey sivil ekibi tarafından kurulduğunu dile getiren Kaplan, adil bir karar verilemediğini söylüyor: "Yargının en üst isimlerinden kurulan bir mahkemeydi. Mahkeme başkanı Salim Başol, 'Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor' dedi. Biz Başol'dan böyle bir şey istemedik. İstemiş olsak bile bir hâkimin bunu söylemesi ayıp. Bizim dileğimiz adil bir karar verilir şeklindeydi ama kararlar çok ağır oldu."

Kararı verenin kendileri değil mahkemeler olduğunu savunan Kaplan, MBK üyelerinin mahkemelerle hiçbir ilgisi olmadığını iddia ediyor. Kendilerinin idam yerine Menderes ve arkadaşlarıyla ilgili tasarruflarını ise şöyle anlatıyor: "Biz bu suçları siyasi bir suç kabul ettiğimiz için, müdahalede başarılı olduğumuz takdirde siyasi bir suç olduğu için dışarıya İsviçre'ye gönderecektik. Bunlar 2 sene yani seçime kadar dışarıda ikamet ettirilecekti." Kendilerinin de aralarında birçok kez özeleştiri yaptıklarını dile getiren Kaplan, "Çünkü bir hareket tam anlamıyla muvaffak olamazsa hatalarımızı tabii arayacağız. Bu hareketler olmamalıydı. Bunun da birtakım sıkıntıları olmuştur. Ancak bizi de hataya zorlayan Demokrat Parti oldu" şeklinde konuşuyor.







www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)