Ayşe  Berktay
Hapisteki KCK'lı yazara 'özgürlük' ödülü



PEN American Center, çevirmen, yazar ve aktivist Ayşe Berktay'ı 2013 yılı PEN/Barbara Goldsmith Yazma Özgürlüğü Ödülü'ne layık gördü.



Tarihçi Halil Berktay'ın da kuzeni olan Ayşe Berktay 2011 yılında bir KCK operasyonuyla gözaltına alınmıştı. PEN American Center Başkanı Peter Godwin, “Ayşe Berktay Türkiye’de kadın hakları ve kültürel haklar bağlamında cesur, net ve tutkulu bir sestir ve kesinlikle hapiste olmamalıdır” derken bir çevirmen ve barış aktivisti olarak Berktay’ın hayatını kültürler arasında köprüler kurmaya ve resmi tarihi sorgulamaya adadığını belirtti.

Godwin, “Bunun bir şekilde terör olarak yaftalanması günümüz Türkiye’si hakkında çok şey söylüyor. Bugün Türkiye birçok alanda ileri girmesine rağmen çok sayıda yazar ve gazeteciği çoğunluğu sahte terör suçlamalarıyla yargılıyor. Ayşe Berktay’ın cesaretini onurlandıran bu ödül PEN’in bu rahatsız edici gidişatı tersine çevirme kararlılığının bir işaretidir. Türk hükümeti işe Berktay’ın en kısa zamanda serbest bırakılmasını sağlayarak başlayabilir” denildi.

PEN/Barbara Goldsmith Yazma Özgürlüğü Ödülü, ifade özgürlüğünü kullandığı ya da savunduğu için yargılanan ya da bu nedenle hapse atılan uluslararası yazarlara veriliyor.

PEN’den yapılan açıklamada Türkiye’nin önde gelen barış, kadın hakları ve Kürt hakları aktivistlerinden olan Berktay’ın “yasadışı örgüt üyeliği” ile yargılanmakta olduğu ve suçlu bulunduğu takdirde 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceği hatırlatıldı.

Berktay’ın ödülü 30 Nisan 2013’de New York’ta düzenlenecek PEN Yıllık Galası’nda takdim edilecek.

Hürriyet 15 Nisan 2013




HAKKINDA YAZILANLAR

Korkunç şeyler
Halil Berktay
Taraf 3 Aralık 2011

İçimde bir sıkıntı. Herşey nafile. Olmadı. Gene bir yarı-karanlık çöktü ülkenin üstüne.

Nereye baksan bir zulüm, körlük, yalan, ahmaklık kervanı.

KCK’ya zerrece sempatim yok. Aşikâr ki bu, bir sivil siyaset örgütü filan değil. Tersine, bir silâh ve şiddet örgütü olarak PKK’nın, sivil siyaseti yüzde yüz hegemonyası altında tutma aracı. En tepesinde Murat Karayılan, yüksek kurullarında diğer gerilla komutanları varsa, başka ne olabilir ? BDP’yi bu kadar ipotek altına almak; iki kerteyi, “dağ” ile “ova”yı, legalite ve illegaliteyi bu kadar birbirine karıştırmak da, aynı çabanın yüzüne gözüne bulaştırılmış bir yan sonucu.

Madalyonun diğer yüzünde, hükümetin KCK diye habire genişleyen bir tutuklama dalgasına girişmesinin anlamı ne ? AKP barış istiyor mu, istemiyor mu ? İstiyorsa, nerede duracağını da bilmek zorunda. Siyasette, fırsatı yakalamışken illâ vurmamak da var. Bu da bir iz’an, insaf ve basiret meselesi. BDP’yi mümkün olduğu kadar ezelim, sıkıştıralım ki hizaya gelsinler –yok, bu olacak şey değil. Bir hesaba göre, 2009 Mart’ından bu yana KCK diye neredeyse 8000 kişi gözaltına alınmış; bunlardan yaklaşık 4000’i de tutuklanmış. İş silâh ve şiddetle, evet, hiç ama hiç ilgisi olamayacak, olduğuna asla inanamayacağım insanlara uzanıyor. Büşra Ersanlı, Ragıp ve Deniz Zarakolu, (amca kızım) Ayşe Berktay. Tanıdığım için böyle konuşabiliyorum. Polis de tersten, bütün yanlış ve doğrularıyla radikal Kürt milliyetçi hareketine sivil siyaset şansı bırakmamaya; BDP’yi KCK ve PKK’ya hediye etmeye kararlı gözüküyor.







www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)