Umberto Eco ( 1932)
akademisyen, yazar, eleştirmen



1932 yılında doğdu. Yüksek lisans ve doktora çalışmalarını Thomasçılık akımı ve bu akımın estetik anlayışı üzerine yaptı. Ortaçağa olan ilgisi daha sonra Gülün Adı romanıyla edebiyat çalışmalarına yansıdı. 1962'de Torino Üniversitesi'nde doçent, 1969'da ise Floransa Üniversitesi'nde görsel iletişim dalında profesör oldu. 1971'de Bologna Üniversitesi'ne geçti ve 1975 yılında bu üniversitenin Gösteri ve İletişim Bilimleri Enstitüsü'nün başına getirildi. 19 Şubat 2016 tarihinde vefat etti.

ESERLERİ:
Gülün Adı (Can Yayınları, 1986)
Alımlama Göstergebilimi (Düzlem Yayınları, 1991)
Foucault Sarkacı (Can Yayınları, 1992)
Günlük Yaşam'dan Sanata (Adam Yayıncılık, 1993)
Önceki Günün Adası (Can Yayınları, 1995)
Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti (Can Yayınları, 1995)
Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı (Afa Yayınları, 1995)
Ortaçağı Düşlemek (Can Yayınları, 1996)
Yorum ve Aşırı Yorum (Can Yayınları, 1996)
Somon Balığıyla Yolculuk (Can Yayınları, 1997)
Yanlış Okumalar (Can Yayınları, 1997)
Beş Ahlak Yazısı (Can Yayınları, 1998)
Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik (Can Yayınları, 1998)
Açık Yapıt (Can Yayınları, 2001)
Zamanların Sonu Üstüne Söyleşiler (Yapı Kredi Yayınları, 2001)
Baudolino (Doğan Kitap, 2003)
İnanç ya da İnançsızlık (1001 Kitap, 2005)
Kraliçe Loana'nın Gizemli Alevi (Doğan Kitap, 2005)
Cecü'nün Yer Cüceleri (Yapı Kredi Yayınları, 2006)
Güzelliğin Tarihi (Doğan Kitap, 2006)
Çirkinliğin Tarihi (Doğan Kitap, 2009)
Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın (Umberto Eco ve Jean-Claude Carriere'in Sohbetleri) (Can Yayınları, 2010)
Prag Mezarlığı (Doğan Kitap, 2011)



ÖDÜLLERİ:
1981 Anghiari Ödülü
1981 Strega Ödülü
1981 Viareggio Ödülü
1982 MacLuhan Teleglobe Ödülü
1982 Medicis Ödülü





HAKKINDA YAZILANLAR

20 yüzyılın en önemli düşünce adamlarından biridir. Dünya kamuoyunun gündemine, Gülün Adı ve Foucault Sarkacı gibi büyük yankı uyandıran romanlarıyla giren İtalyan yazar, aynı zamanda Ortaçağ estetiği ve göstergebilim dalının yaşayan efsanelerindendir.

Yapısalcılık sonrası göstergebilim gelişmelerine önemli katkılarıyla tanınıyor.

Son dönemlerde ise, güncel olay ve olguları da ele alan çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalar arasında edebiyat eleştirileri, tarih ve iletişim yazıları önemli bir yer tutmaktadır. Roland Barthes'dan sonra “ayrıntıların anlamı” ya da “ayrıntıların sosyolojisi” adı verilen bir anlayışın en önemli isimlerinden birisidir.




HABER

Umberto Eco Boğaziçi Üniversitesi'nde
28 Mart 2013

İlki ünlü İtalyan düşünür ve yazar Umberto Eco, ikincisi Ölü Ozanlar Derneği, Korkusuz, Truman Show gibi filmlerin yönetmeni, aynı zamanda 32. İstanbul Film Festivali Altın Lale Uluslararası Yarışma Jüri Başkanı Peter Weir. Eco, iki gün sürecek etkinlikler kapsamında 9 Nisan’da 17.00’de Orhan Pamuk ile Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da düzenlenecek “A Dialogue on Facts Fiction History” (Gerçekler, Kurgu, Tarih Üzerine Bir Diyalog) etkinliğinde bir araya gelecek. 10 Nisan Çarşamba günü saat 18.00’de, İtalyan Kültür Merkezi’nde bulunan Casa d’Italia Tiyatro Salonu’nda düzenlenecek buluşma ise Profesör Cemal Kafadar ve Profesör Patrizia Violi moderatörlüğünde Eco’nun katılımıyla gerçekleşecek. İtalyan Kültür Merkezi’nin organize ettiği “Umberto Eco ile Buluşma” İtalya Büyükelçiliği ve İtalya Başkonsolosluğu işbirliğiyle düzenleniyor. Peter Weir ise 12 Nisan Cuma günü saat 16.00’da Mithat Alam Film Merkezi’nde sinema dersi verecek.




HABER

Umberto Eco: ‘Bazıları banka soyar, ben roman yazıyorum’
Zehra Onat
Zaman 10 Nisan 2013

Boğaziçi Üniversitesi'nin (BÜ) güney yerleşkesindeki “Gerçek, Kurgu, Tarih Üzerine Bir Diyalog” başlıklı söyleşiye, Bologna Üniversitesi Öğretim Üyesi, göstergebilim uzmanı Prof. Dr. Patrizia Violi moderatörlük yaptı.

İki yazarın diyaloğu şeklinde gelişen toplantıda Pamuk, arkadaşlarının kendisini zaman zaman ‘paranoyak' olmakla suçladığını aktararak, buna, “Neden paranoyak olmayayım? Hemen hemen 35 senedir romancıyım. Roman sanatının paranoyakça bir yanı da vardır.” cevabını verdiğini söyledi. Pamuk, daha sonra Eco'ya dönerek, “Sen paranoya konusunda büyük bir uzmansın, belki bu konuyu benden daha iyi açıklarsın, ne diyorsun?” diye sordu. Bunun üzerine Eco da “Paranoyakça hikâyeler anlatmak için paranoyak olmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Benim mottolarımdan biri şöyledir: ‘Doktor, bütün paranoyaklar beni takip ediyor!' Yani paranoyaklar tarafından kuşatılmış durumdayım diye paranoyak olmam gerekmiyor.” dedi. Moderatör Violi, iki yazara niçin roman yazmayı tercih ettiklerini sordu. Pamuk, 7 yaşından 22 yaşına kadar ressam olmayı istediğini anlatarak şöyle devam etti: “Ama sonunda yalnız bir hayat yaşamak istediğimi anladım. Üstlerimden emir aldığım, astlarıma emir verdiğim bir hayatım olsun istemedim. Hayal gücü olan bir insanın yalnız hayatını yaşamak istedim. Bir nedenle, ressam olamayacağımı fark ettim. ‘Niçin romancı olmayayım öyleyse?' diye sordum kendime.” Çoğu insanın ‘Yazarım, çünkü söyleyecek şeylerim var.' dediğini aktaran Pamuk, kendi durumunun bunun tersi olduğunu belirterek, “Dürüst olmak gerekirse, benim söylemek istediğim şeyler sonradan geldi. Yazar olmak istedim, çünkü yalnız bir hayat yaşamak istiyordum. Bunu da başarabildiğim için çok mutluyum.” dedi.

‘Hiçbir zaman aşk öyküsü anlatmam’

Aynı soruya cevap veren Eco ise “Bazı insanlar banka soyar, bazıları Mont Blanc'a tırmanır, ben de roman yazıyorum. İnsanların kişisel tercihlerini tartışamayız.” dedi. Eco, kendisinin de 'anlatma' işine küçük yaşta başladığını söyledi ve ekledi: “Ancak bir süre sonra romana yeteneğim olmadığını görüp vazgeçtim.”

Söyleşinin en ilgi çekici bölümlerinden biri usta iki romancının yazdıklarına kendilerini ne kadar dahil ettikleriyle ilgili bölümdü. Eco, kendisini kurguya çok fazla dahil etmekten yana değil, bunu şu cümlelerinden anlıyoruz: “Belki de yazdıklarıma çok fazla duygusal olarak katılmak istemiyorum. Hiçbir zaman bir aşk öyküsü anlatamam mesela. Özel şeylerden bahsetmek yerine Napolyon'dan bahsetmeyi tercih ederim.” Pamuk ise bu konuda Eco'ya göre çok daha açık bir tutum sergiliyor: “Bence her türlü özel şeyi karakterlerinize uyarlayarak anlatabilirsiniz.”

‘Pamuk’un söylediklerini tekrar edemem, intihal olur!’

Söyleşinin sonunda Pamuk, “Eco burada olduğu için çok mutluyum. Kendisi büyük bir yazar. Bu sohbet toplantısı düzenlendiği için minnettarım. Kendisinden pek çok şey öğrendim. Kendisine şükranlarımı sunuyorum. Büyük bir yazar, bu da harika bir sohbet oldu, bu fırsat için teşekkür ediyorum.” dedi. Pamuk'un sözlerine espriyle karşılık veren Eco da “Doğrusu onun sözlerini tekrar edemem çünkü bu intihal olur.” diye espri yaptı.





HABER

Eco: gelecekle ilgili en önemli bilgi geçmişi unutmamak
ntv 22 Ekim 2013

Ünlü İtalyan yazar Umberto Eco, Balkanların İtalya ve Fransa'dan daha fazla devrimi olduğunu söyledi.

İtalyan yazar Umberto Eco, BM'de verdiği ''Bellek Kültürü'' adlı konferansının ardından ülkesini ve Fransa'yı kızdıracak açıklamalarda bulundu.

İngiltere'nin eski başbakanlarından Winston Churcill'in ''Balkanlar tükettiğinden daha fazla tarih üretiyor'' sözünü hatırlatan Eco, ''Balkanların korkunç bir sosyal bellek problemi var. Çünkü onların İtalya ve Fransa'dan daha fazla devrimi var'' ifadesini kullandı.

Konferansa, kişisel yansımalarından oluşan editoryal girişiminin kısa video tanıtımıyla başlayan Umberto Eco, gelecekle ilgili en önemli bilgi ve projenin geçmişi unutmamak olduğunu söyleyen Eco, "Dinozorlar zamanından, İsa'nın doğumuna kadar olan sürede çok az kişi, ne kadar çok hataya düşüldüğünü biliyor. İnsanlık tarihindeki bilinenlerin bir kısmının silinmesine odaklanılması gerekiyor" dedi.

Son zamanlarda internetten elde edilen özel bilgilerin filtrelenmesinin önemi konusunda uyarıda bulunan Eco, ''İnternet süzgeçten geçirme yeteneğimizi artırdı. Filtre olmadan sosyal bir hastalığa yakalanmış oluruz'' şeklinde konuştu.

Bilgi teknoloji patlamasının bir parçası olarak, ''bilgi selinden gelen her şeyi saklamak zorunda değiliz'' ifadesini kullanan Eco, ortak tarihin de bu filtrelemelerden biri olduğunu belirtti.

Eco, BM'deki konferansında, kitapların ömrü nasıl uzattığıyla ilgili görüşlerini ifade ederken, ''Kitapları okumak, sadece hafızalarımızı zenginleştirmez, ömrümüzü de uzatır'' dedi.

Kitaplar sayesinde Mozart'tan Leo Tolstoy'a kadar pek çok kişinin hayatının öğrenildiğini ve bunun insanların yaşamlarındaki açıkları kapatmak için bir şans olduğunu ifade etti.




VEFAT-HABER

İtalyan yazar Umberto Eco öldü
19 Şubat 2016

Dünyaca ünlü İtalyan yazar Umberto Eco, 84 yaşında hayata gözlerini yumdu.

İtalyanların dünyaca ünlü yazarı, bilim adamı, göstergebilim uzmanı, eleştirmen ve düşünür Umberto Eco, 84 yaşında hayatını kaybetti.

İtalyan basınına yansıyan haberlere göre, İtalya’nın dünyaya kazandırdığı, son 50 yıla eserleri, bilimsel çalışmaları ve fikirleriyle damgasını vuran ve dünya genelinde pek çok kitleye ulaşan aydın isim Umberto Eco, dün akşam yerel saatle 22.30 sularında evinde yaşamını yitirdi.







www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)