Nabi . ( 12.10.1641)- (29.11.1711)
şair


Nâbî



1642 yılında Şanlıurfa'da doğdu. Asıl adı Yusuf'tur. 24 yaşında İstanbul'a geldi. Kendisini himaye eden Musahip Mustafa Paşa'nın ölümü üzerine İstanbul'dan ayrıldı. Halep'e gitti. Burada 25 yıl kaldı. Rahat bir hayat yaşadı. 1710 yılında tekrar İstanbul'a döndü.

Çeşitli devlet memurluklarında bulundu. Döneminde üstat bir şair olarak kabul gördü. Sağlam bir tekniği ve kusursuz bir dili vardı. Türk Edebiyatı'nın büyük şairlerinden biridir.

1712 yılında İstanbul'da vefat etti.

ESERLERİ:

Yayımlanmış Divan'ından başka bir Farsça Divançe'si, Hayriyye, Hayrabad ve Surname adlarında üç mesnevisi bulunmaktadır. Ayrıca Hicaz Seyahatnamesi vardır.




ŞİİRİ

Sakın terk-i edepten

Sakın terk-i edepten, kûy-i Mahbûb-i Hudâ'dır bu;
Nazargâh-ı ilâhîdir makam-ı Mustafâ'dır bu.!..

Felekte mâh-ı nev Bâbu's-selâm'ın sîne-çâkidir;
Bunun kandîli, cevzâ matla-ı nûr-i ziyâdır bu!

Habîb-i Kibriyâ'nın, hâbgâhıdır fazîlette;
Tefevvuk kerde-i arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ'dır bu.

Bu hâkin pertevinden oldu, deycûr-i adem zâil;
Amâdan açtı mevcûdât, çeşmin tûtiyâdır bu.

Murââd-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha;
Metâf-i kudsiyândır, bûsegâh-ı enbiyâdır bu.!






www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)