Ana Sayfa Kategoriler Editör İletişim  

   Alfabetik Arama
A B C Ç D
E F G H I
İ J K L M
N O Ö P R
S Ş T U Ü
V Y Z



   Ekstra
     müstear isimler
     peygamberler
     Asr-ı Saadet'te Türkler
     basında biyografi.net
     Biyografi Nedir?
     neden biyografi.net
     sizin biyografiniz
     cv nasıl hazırlanır ?
     genel biyografi kitapları
     takma adlar
     editör



 Linkler 
   Biyografi Tv
   facebook/Biyografi Net
   twitter.com/biyografinet
   Biyografi Atölyesi
   boğazdaki aşiret
   biyograf
   biyografi kitabı
   mahmut çetin yazıları
   www.biyografianaliz.net
   biyografimarket.com

   Biyografi Arama

  

isim ara soyadı ara
 
   
   

     Biyografi Market İçerik  
KİTAP BİYOGRAFİ
 Portre Anlatı
 Günlük
 Biyografi Dosya
 Mektup
 Kronoloji
 Kim Kimdir
 Anı-Hatırat
 Otobiyografi
 Biyografi Genel
 Şecere
 Biyografik Araştırma
 Gezi-Seyahat
 Biyografik Roman
 Biyografik Şiir
FOTOĞRAF
 Görsel Kitap
 Biyografik Fotoğraf
 Şehir Fotoğraf
 Tarihi Eser Fotoğraf
  SAHAF KİTAP
  KAYNAKÇA
 Kaynak Tarama-Kupür
 Bibliyografya
 DVD-CD-VCD
 Biyografi Belgesel
 KİTAP GENEL
 Türkçe Dil Öğretimi
 Kaynak-Çeviri

Daha Fazlası BiyografiMarket.com'da



Basın^da Biyografi Kitabı 
Basın'da Biyografi Kitabı



Biyografi hakkındaki ilk kitap: ‘Biyografi Kitabı’

Biyografiyi tüm yönleri ile ele alan 'Biyografi Kitabı' isimli eserin yazarı Mahmut Çetin'le biyografiyi ve kitabını konuştuk

Ahmet Sezer
Dünya Bülteni
19 Aralık 2011

Mahmut Çetin Boğaz'daki Aşiret kitabıyla tanındı... Şu an Biyografi Net yayınevinin editörlüğünü yapıyor. Çetin'in yayınlanmış 13 eseri var. Mahmut Çetin'le son eseri 'Biyografi Kitabı' üzerine konuştuk. Çetin, üzerinde dört yıl çalıştığı bu eserde, biyografiyi bütün yönleriyle ele alıyor.

www.biyografi.net Türkçe'deki en önemli biyografi kaynaklarından biri. Nasıl doğdu sizdeki bu biyografi ilgisi?

Bu ilgiyi bulmak için psikologların tabiriyle çocukluğuma dönmek lazım. Ben küçükken gazetelerden kupürler kesen, takvim yapraklarını biriktiren, bolca kitap ve özellikle dergi biriktiren bir çocuktum. Bu ilgiler beni giderek belirli alanlara yöneltti. Bu alanların başına zamanla biyografi oturdu.

Boğazdaki Aşiret, X İlişkiler, Kart Kurt Sesleri, Aydın Yabancılaşması... Bu kitaplarla ne anlatmak istiyorsunuz ?

Tabii bunu bir cümleyle özetlemem zor... Ama kısaca şöyle diyebiliriz. Bir millet bütünü var, bir de kendini bunun içinde hissetmeyen, insanımıza böcek gibi bakan bir zümre var. Bunlara üstseçkinler diyoruz. Bunların bir ayağı bürokrasi, diğer ayağı Tekelci Sermaye... Milletimizin değerleriyle çatışan, ihtilaf alanlarını körükleyen bu insanların bilinmesi gereğine olan inancımız, bize bu kitapları yazdırmıştır. Aslında ben bildiğim bir şeyi anlatmıyorum. Öğrendiğim bir mekanizmayı, öğrenebildiğim kadarıyla anlatıyorum.

Peki, niçin Biyografi Kitabı?

Afrika Atasözü şöyle der: "Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikayelerinden oluşmaya devam edecektir." Ben arslanların ağlamayı bırakıp kendi tarihçilerini, kendi biyografi yazarlarını, kendi sanatçılarını çıkarmasını öneriyorum. Dahası 'Biyografi Kitabı'yla bunun nasıl başarılacağının yol haritasını da çıkarıyorum.

Biyografiyle dolu bir biyografiniz oluşuyor giderek?

Evet, www.biyografi.net internet sitesi ve yayınevi, Biyografi Analiz dergisi, Portreler televizyon programı ve başta Boğazdaki Aşiret olmak üzere yazdığım biyografi kitapları... Kısacası yaptığım bir çok iş, ister istemez biyografiyle ilgili olmuştur. Bundan sonra bize düşen, Nice'nin işaret ettiği gibi, 'kaderimizi sevmek' olmalıdır. Madem ki biyografiyle bu kadar hemhal olmuşuz, o zaman yaptığımız işin ne olduğunu, bilimsel olarak öğrenmek zorundayız. İşte 'Biyografi Kitabı' bu kaygıyla ortaya çıktı. 'Biyografi Kitabı' her şeyden önce benim öğrenerek yazdığım bir kitap oldu.

'Biyografi Kitabı' Türkiye'de bu konuda yayınlanan ilk eser mi?

Ne yazık ki, Türkiye'de biyografi alanında yazılan ilk eser: 'Biyografi Kitabı'... Keşke daha önce bu konuda bağımsız eserler üretilmiş olsaydı. Biz de onların üzerine yeni şeyler ilave etseydik. Ama ne yazık, Türkçe'de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Orhan Okay hocamızın deyişiyle tarihin üvey evladı biyografi...

Biyografinin yeri tam olarak neresi edebiyat mı? Tarih mi?

Biyografi, kısaca hayat hikayesi... Biyografi, bir yanıyla edebiyat, diğer yanıyla tarihin içinde yer alıyor. Tek bir alanla sınırlandırmak mümkün değil. Tarihin insanlı yazılmasıyla biyografi belirginleşiyor. Ama kalıcı eserler daha çok edebi biyografiler.

'Biyografi Kitabı'nın muhtevası kısaca nelerden oluşuyor?

Biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları. Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv'nin hikayesi. Dünyada ve Türkiye'de biyografi araştırmaları vs.

Eser Adı: Biyografi Kitabı Yazar: Mahmut Çetin Yayınevi: Biyografi Net






İlk Türk biyografisi: Orhun Abideleri
Ahmet Yabuloğlu
Yeniçağ 1 Ocak 2012

‘Boğaz’daki Aşiret’, ‘X İlişkiler’ ve ‘Aydın Yabancılaşması’ eserleriyle tanıdığımız Mahmut Çetin’in ‘Biyografi Kitabı’ 2012’nin ilk günlerinde yayın tarihindeki yerini alıyor.

‘Biyografi Kitabı’ biyografinin tarihteki örnekleri üzerinde özellikle duruyor. Mahmut Çetin Türk Tarihindeki ilk biyografik çalışmanın Türk hakan ve vezirlerinin adıyla yazılan Orhun Abideleri olduğunu söylüyor. Orhun Yazıtları, Türk yazın hayatının ilk eserlerinden hem de ilk biyografik verileridir. Çünkü yazıtların her bölümü bir devlet adamı tarafından yazdırılmıştır. Orhun Yazıtları’nda dönemin olaylarıyla birlikte kişilik özellikleri hakkında da bilgiler vardır. Kültigin ve Bilge Kağan anıtları, Köktürk ve Kutluk devletleri kurulurken yapılan mücadelenin, çekilen sıkıntıların birer öyküsüdür.

Bazen bir milletin içindeki farklı boylar, aralarındaki ‘güç ve asalet’ iddialarını, şecereleri göstererek ispatlamak isterler. Selçuklular kendi köklerini efsanevi Efrasyab’a dayandırdıkları gibi, Gazneliler’i de köle olarak nitelendirmişlerdir. Türkler’in oluşturdukları şecerelerin mahiyeti ne olursa olsun, ilk ata daima Hz. Nuh’tan olma Yafes’in oğlu ‘Türk’ kabul edilmiştir. Böylece Türk tarihinin Peygamberler Tarihi’yle de iç içe girdiğini görürüz. Babür Şah’ın ‘Vekayi’ adlı eseri, özellikle Ebulgazi Bahadır Han’ın ‘Şecere-i Terakime’ ve ‘Şecere-i Türk’ü, Türk şecere geleneğinin en önemli eserlerindendir.

İnsan için dil, cemiyet için asabiye

Asabiye kavramı, İbni Haldun ile sosyolojik bir anlam kazanmıştır. Durmuş Hocaoğlu, İbni Haldun’dan hareketle asabiye kavramını şöyle yorumlar: “Asabiye, yani içtimai dayanışma, yapay değil, fıtri ve tabiidir, yaratılıştan gelir. Öyle olması icap etmektedir; çünkü o olmadan cemiyet vücut bulamaz.” Özetle insan için dil neyse, cemiyet için de asabiye odur. Virginya Wolf, kimlik için mükemmel bir belirleme yapar: “Hiçbir öncelik, sizin kendiniz olma önceliğinden daha öncelikli değildir.”

İnsanlar, bütün dünyada kimliklerini ve aidiyetlerini ararlar. İnsanın soyağacının peşine düşmesi, tahayyül ettiği evren tasavvuru içinde kendisini bağlayabileceği bir sosyal zemini işaret eder. İnsan, ancak bu sosyal zemin üzerinde varoluşunu gerçekleştirebilir.

Çaykovski, Turgenyev, Rahmaninof, Anna Ahmatova… Kökenle bazen dilin çeliştiği süreçler de yaşanır. Yukarıdaki dört isim Türk kökenli olmasına rağmen, Rus kültür çevresinin ve nihayet Rusça’nın belirleyiciliği ile Rus sanatçısı olarak anılmaktadır. Aynı şekilde Lev Tolstoy’un köken olarak Cengiz Han’ın torunlarından ve Goethe Selçuklu asilzadesi olmasına rağmen mensup oldukları kökenle değil, kültür çevresine mensubiyetleriyle anılırlar.

Kökeni bilmek, büyüyü çözmektir

Tarihi eserler içinde, soy araştırma bilimi yani nesep ilminin eğlendirici bir yönü vardır. Biyografisi yazılan kişinin nesebi doğal olarak araştırılır. Hayatı yazılan kişinin nesebi içinde, ilginç kişilerin bulunması, okuyucuya ve onu bulan yazara apayrı zevkler yaşatır. Çünkü bir insanın kökenini bilmek, onun hakkındaki büyüyü çözmek demektir.

‘Biyografi Kitabı’nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları yer alıyor. Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv’nin hikayesi. Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları ‘Biyografi Kitabı’nda ele alınıyor.

www.biyografi.net bugün Türkçe’nin en önemli kaynak eserlerinden biri. www.biyografi.net standart kısa biyografinin nasıl bir vazgeçilmezlik olduğunu titiz çalışmalarıyla okurlarına gösterdi. Bu tecrübe internet çağının başlamasıyla www.biyografi.net kimliğiyle kurumsallaşma imkânı buldu. www.biyografi.net internet sitesi ve yayınevi kimliğiyle Türk kültür hayatında önemli bir işlevi yerine getiriyor.

Belirli aralıklarla ‘Biyografi Kitabı’nın araştırma ve yazımı dört yıl sürmüş.
Biyografinin her şeyden önce bir tasarım ve şekillendirme olduğunu düşününce biyografiyi ciddiye almak gerekiyor.

‘Biyografi Kitabı’, Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser. Bu da üstünde ayrıca durulması gereken bir durum. Türkçe’de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Mahmut Çetin, Biyografi Kitabı’yla Türkçe’ye özgün bir bir eser kazandırmıştır. Çetin’in yazdığı ‘Biyografi Kitabı’, Biyografi Net yayınevi tarafından neşredildi. Çetin, üzerinde dört yıl çalıştığı bu eserde, biyografiyi bütün yönleriyle ele alıyor.


Eser Adı: Biyografi Kitabı

Yazar: Mahmut Çetin

Yayınevi: Biyografi Net

Cilt Bilgisi: Amerikan Bristol

Kağıt Bilgisi: Enso

Basım Tarihi: Ocak 2012

Basım Bilgisi: 1. Baskı

Sayfa Sayısı: 232

Kitap Boyutları: 13,5 x 19,5 cm.

ISBN No: 978-605-62521-6-7

Barkod No: 9786056252167

Etiket Fiyatı: 15:00 TL (KDV dahil)

İletişim: 0542 2357249






Çetin: Biyografi Kitabı, Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eserdir…
Afşin SELİM / [email protected]
TÜRKYORUM 21 Aralık 2011

Mahmut Çetin, 1963 Ankara doğumlu. Erzurum A.Ü. Fen ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu… 1989 yılında İstanbul’a gelen yazar; çeşitli gazete, dergi ve televizyon kuruluşlarında çalıştı. “Çağdaş Osmanlı Ekseni” iddialı Beyan dergisini ve Biyografi Analiz dergilerini çıkardı. Halen “biyografi.net” yayınevinin editörlüğünü yapmakta…

Biyografi Net yayınevi tarafından neşredilen ve üzerinde dört yıl çalıştığı Biyografi Kitabı, biyografiyi bütün yönleriyle ele alıyor. Türkyorum okuyucuları için kitap çerçevesinde bir söyleşi gerçekleştirdik.

- Niçin biyografi?

Gerek yazı hayatım gerekse iş hayatım boyunca biyografi eksenli işler yaptım. Yazı faaliyetimin ana omurgası biyografinin bir alt dalı olan aile tarihçiliğidir. Başta Boğaz’daki Aşiret olmak üzere, bu sahada yazdığım eserler belirli bir boşluğu doldurmuştur.

- “www.biyografi.net” çalışmalarınız içinde nereye oturuyor?

Soy ağacı araştırmalarının beni götürdüğü bir başka kulvar, hâl tercümeleridir. Araştırmalarım sırasında standart kısa biyografinin nasıl bir vazgeçilmez gereklilik olduğunu yaşayarak öğrendim. Bu tecrübe internet çağının başlamasıyla www.biyografi.net kimliğiyle kurumsallaşma imkânı buldu, internet sitesi ve yayınevi kimliğiyle Türk kültür hayatında önemli bir işlevi yerine getiriyor.

- Biyografinin görsel boyutuyla da ilgilendiniz bildiğim kadarıyla?

Televizyonculuk döneminde belgesel, kültür-sanat ve tartışma programları yaptım. Bu alanlar da doğrudan biyografi ile ilgiliydi. Özellikle TGRT’de Portreler ve TV5’te Kitabiyat adıyla yaptığımız programlar önemli tecrübeler oldu. Bu süreçte yapımcılığını üstlendiğim Sakıp Ağa ile Başbaşa adlı belgesel benim için ayrı bir tecrübeydi.

- Romanlarınız da biyografik temalar içeriyor?

Evet, yazı hayatımın roman ve radyo oyunu safhası içiçedir. Radyo oyunu olarak Kab bin Züheyr, Hacı Bektaş-ı Veli ve Şeyh Ali Semerkandi’nin hayatlarını yazdım. Bunlardan birinci ve ikincisini Hırka ve Hünkâr adıyla romanlaştırdım.

Biyografi Analiz, biyografi tarihimizin altın sayfalarından biri oldu

- Biyografi dergiciliğiyle uğraşmanız nasıl oldu?

Türkiye’de biyografi alanında sınırlı dergi yayınlanmıştır. Bu dergilerden birini Biyografi Analiz adıyla yayınladım. Biyografi Analiz, biyografi tarihimizin altın sayfalarından biri oldu.

- Biyografiyle dolu bir biyografiniz var diyebilir miyiz?

Kısacası yaptığım birçok iş, ister istemez biyografiyle ilgiliydi. Bundan sonra bize düşen de Nice’nin işaret ettiği gibi, ‘kaderimizi sevmek’ olmalıdır. Madem ki biyografiyle bu kadar hemhâl olmuşuz, o zaman yaptığımız işin ne olduğunu, bilimsel olarak öğrenmek zorundayız kanaati üzerine Biyografi Kitabı ortaya çıktı.


- Biyografi yazmak mı, Biyografi Kitabı yazmak mı?

Doğrusu biyografi hakkında yazmak, biyografi metni yazmak gibi bir şey değil. Hele kaynağın sınırlı olduğu bu sahada sonuca ulaşmak, pek kolay bir şey değildi. Belirli aralar vermek şartıyla dört yıl, Biyografi Kitabı’nın yazımıyla uğraştım.

Emperyalizmin yaşadığımız süreçte biyografi ve etnolojiye niçin özellikle önem verdiği daha iyi anlaşılmalıdır

- Son zamanlarda biyografiyle ilgili çalışmaların arttığını görüyoruz. Bunun özel bir sebebi var mı?

Biyografinin her şeyden önce bir tasarım ve şekillendirme olduğunu anlamak lâzım. Bu açıdan bakılınca, emperyalizmin yaşadığımız süreçte biyografi ve etnolojiye niçin özellikle önem verdiği daha iyi anlaşılmalıdır.

Ben arslanların ağlamayı bırakıp kendi tarihçilerini, kendi biyografi yazarlarını, kendi sanatçılarını çıkarmasını öneriyorum

- Biyografi Kitabı nasıl oluştu?

Afrika Atasözü şöyle der: “Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikâyelerinden oluşmaya devam edecektir.” Ben arslanların ağlamayı bırakıp kendi tarihçilerini, kendi biyografi yazarlarını, kendi sanatçılarını çıkarmasını öneriyorum. Dahası Biyografi Kitabı’yla bunun nasıl başarılacağının yol haritasını da çıkarıyorum.

- Biyografi Kitabı Türkçe’de bu konuda yayınlanan ilk eser mi?

Ne yazık ki, Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser: ‘Biyografi Kitabı’… Keşke daha önce bu konuda bağımsız eserler üretilmiş olsaydı. Biz de onların üzerine yeni şeyler ilave etseydik. Ama ne yazık, Türkçe’de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Orhan Okay hocamızın deyişiyle tarihin üvey evladı biyografi…

- Biyografi Kitabı’nın kısaca nelerden oluşuyor? İçinde neler bulacağız kitabın?

Biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları. Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv’nin hikâyesi. Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları vs.

- Söyleşi için teşekkür ederiz…






Mahmut Çetin'den klas bir eser daha!
Hasan Hafif
haberkültür.com 23 Aralık 2011

Biyografi dünyasına yolculuk

Mahmut Çetin’in yazdığı ‘Biyografi Kitabı’, Biyografi Net yayınevi tarafından neşredildi. Çetin, üzerinde dört yıl çalıştığı bu eserde, biyografiyi bütün yönleriyle ele alıyor.

‘Biyografi Kitabı’nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları yer alıyor. Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv’nin hikayesi. Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları ‘Biyografi Kitabı’nda ele alınıyor.

Mahmut Çetin, hayatı boyunca biyografi merkezli işler yapan bir yazar, bir editör, bir yönetmen. Yazı faaliyetinin ana omurgasını biyografinin bir alt dalı olan aile tarihçiliği oluşturuyor. Başta ‘Boğaz’daki Aşiret’, ‘X İlişkiler’, ‘Aydın Yabancılaşması’ olmak üzere, bu sahada yazdığı eserler belirli bir boşluğu doldurdu.

Mahmut Çetin televizyonculuk döneminde belgesel, kültür-sanat ve tartışma programları yaptı. Bu alanlar da doğrudan biyografi ile ilgiliydi. Özellikle TGRT’de ‘Portreler’ ve TV5’te ‘Kitabiyat’ adıyla yaptığı programlar önemli tecrübeler oldu.

www.biyografi.net bugün Türkçe’nin en önemli kaynak eserlerinden biri. www.biyografi.net standart kısa biyografinin nasıl bir vazgeçilmezlik olduğunu titiz çalışmalarıyla okurlarına gösterdi. Bu tecrübe internet çağının başlamasıyla www.biyografi.net kimliğiyle kurumsallaşma imkânı buldu. www.biyografi.net internet sitesi ve yayınevi kimliğiyle Türk kültür hayatında önemli bir işlevi yerine getiriyor






''Biyografi'' kitabı çıktı
Anadolu Ajansı 26 Aralık 2011

Mahmut Çetin'in kaleme aldığı kitapta, biyografi bütün yönleriyle ele alınıyor


Biyografi Net yayın evinden yapılan açıklamaya göre, Çetin'in üzerinde dört yıl çalıştığı bu eserde, biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi konularında bazı bölüm başlıkları yer alıyor.

Hayatı boyunca biyografi merkezli işler yapan bir yazar, editör ve yönetmen olan Çetin'in kitabında, ayrıca görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü, biyografik belgeseller, Cv'nin hikayesi, dünyada ve Türkiye'de biyografi araştırmalarına da yer veriliyor.

Çetin, söz konusu kitabını yazma gerekçesini, şöyle izah ediyor:''Bundan sonra bize düşen de Nice'nin işaret ettiği gibi, 'kaderimizi sevmek' olmalıdır. Madem ki, biyografiyle bu kadar hemhal olmuşuz, o zaman yaptığımız işin ne olduğunu, bilimsel olarak öğrenmek zorundayız kanaati üzerine 'Biyografi Kitabı' ortaya çıktı.''







Mahmut Çetin'den yine orjinal bir eser...
onaltiyildiz.com
23 Aralık 2011

Biyografi’nin biyografisi: ‘Biyografi Kitabı’

“Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikayelerinden oluşmaya devam edecektir.”

Afrika Atasözü

Mahmut Çetin’in yazdığı ‘Biyografi Kitabı’, Biyografi Net yayınevi tarafından neşredildi. Çetin, üzerinde dört yıl çalıştığı bu eserde, biyografiyi bütün yönleriyle ele alıyor.

‘Biyografi Kitabı’nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları yer alıyor. Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv’nin hikayesi. Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları ‘Biyografi Kitabı’nda ele alınıyor.

Mahmut Çetin, hayatı boyunca biyografi merkezli işler yapan bir yazar, bir editör, bir yönetmen. Yazı faaliyetinin ana omurgasını biyografinin bir alt dalı olan aile tarihçiliği oluşturuyor. Başta ‘Boğaz’daki Aşiret’, ‘X İlişkiler’, ‘Aydın Yabancılaşması’ olmak üzere, bu sahada yazdığı eserler belirli bir boşluğu doldurdu.

Mahmut Çetin televizyonculuk döneminde belgesel, kültür-sanat ve tartışma programları yaptı. Bu alanlar da doğrudan biyografi ile ilgiliydi. Özellikle TGRT’de ‘Portreler’ ve TV5’te ‘Kitabiyat’ adıyla yaptığı programlar önemli tecrübeler oldu.

www.biyografi.net bugün Türkçe’nin en önemli kaynak eserlerinden biri. www.biyografi.net standart kısa biyografinin nasıl bir vazgeçilmezlik olduğunu titiz çalışmalarıyla okurlarına gösterdi. Bu tecrübe internet çağının başlamasıyla www.biyografi.net kimliğiyle kurumsallaşma imkânı buldu. www.biyografi.net internet sitesi ve yayınevi kimliğiyle Türk kültür hayatında önemli bir işlevi yerine getiriyor.

Mahmut Çetin’in yaptığı bir çok iş biyografiyle ilgili. Çetin, yazma gerekçesini şöyle izah ediyor: “Bundan sonra bize düşen de Nice’nin işaret ettiği gibi, ‘kaderimizi sevmek’ olmalıdır. Madem ki biyografiyle bu kadar hemhâl olmuşuz, o zaman yaptığımız işin ne olduğunu, bilimsel olarak öğrenmek zorundayız kanaati üzerine ‘Biyografi Kitabı’ ortaya çıktı.”

Belirli aralıklarla ‘Biyografi Kitabı’nın araştırma ve yazımı dört yıl sürmüş.
Biyografinin her şeyden önce bir tasarım ve şekillendirme olduğunu düşününce biyografiyi ciddiye almak gerekiyor.

‘Biyografi Kitabı’, Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser. Bu da üstünde ayrıca durulması gereken bir durum. Türkçe’de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Orhan Okay’ın deyişiyle tarihin üvey evladı biyografi.






Biyografi’nin biyografisi: ‘Biyografi Kitabı’
sondevir.com
24 Aralık 2011

Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikâyelerinden oluşmaya devam edecektir.

Mahmut Çetin’in yazdığı ‘Biyografi Kitabı’, Biyografi Net yayınevi tarafından neşredildi. Çetin, üzerinde dört yıl çalıştığı eser, biyografiyi bütün yönleriyle ele alıyor.

‘Biyografi Kitabı’nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları yer alıyor. Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv’nin hikâyesi. Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları ‘Biyografi Kitabı’nda ele alınıyor.

Mahmut Çetin, hayatı boyunca biyografi merkezli işler yapan bir yazar, bir editör, bir yönetmen. Yazı faaliyetinin ana omurgasını biyografinin bir alt dalı olan aile tarihçiliği oluşturuyor. Başta ‘Boğaz’daki Aşiret’, ‘X İlişkiler’, ‘Aydın Yabancılaşması’ olmak üzere, bu sahada yazdığı eserler belirli bir boşluğu doldurdu.

‘Biyografi Kitabı’, Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser. Bu da üstünde ayrıca durulması gereken bir durum. Türkçe’de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Orhan Okay’ın deyişiyle biyografi tarihin üvey evladı.

212 sayfalık kitap Biyografi Net Yayınlarından çıktı





Mahmut Çetin'den yeni kitap
Yeni Dünya
y.19 s.219 Ocak 2012

Boğaz'daki Aşiret, X İlişkiler ve Aydın Yabancılaşması kitaplarıyla isimler ve kişiler üzerinde düşünceler sorgulayan Mahmut çetin, okurun karşısına yeni bir kitapla çıktı. Biyografi Kitabı adını taşıyan son çalışma, biyografi çalışmalarına yeni bir bakış kazandıracak. Hep biyografi merkezli işler ortaya koyan Çetin, bu alanave tarihe katkı sağlamaya devam ediyor.. Televizyonculuk da yapan Çetin, belgesel, kültür-sanat ve tartışma programlarına imza attı.

www.biyografi.net sitesinin kurucusu ve yöneticisi de olan yazar, kültür hayatımıza biyografi alanındaki yazılı ve görsel malzemelerle hizmet etmeye devam ediyor. Yıllardır bu alandaki birikimini ve tecrübesini kitap olarak yayınlayan yazar, biyografi tarihimizde önemli bir boşluğu doduruyor.






Biyografinin tarihçesi
Kitap Zamanı
2 Ocak 2012

Biyografinin tarihçesi

Morfolojisi çok basit duruyor: Biyo – grafi / canlı (hayat) çizgisi (tablosu). Fakat gelip dayandığı anlam dünyasında bir insan hayatı söz konusu olunca mesele çizgilerden, tablolardan çok daha ‘canlı’ ve değerli bir alana kayıyor. Biyografi, kısaca hayat hikâyesi... Bir yanıyla edebiyat, diğer yanıyla tarihin içinde yer alıyor. Biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları.






Biyografinin biyografisini yazdı
Star 5 Ocak 2012

Türkiye’de biyografi yazımında büyük eksikler olduğunu söyleyen Mahmut Çetin, biyografi türünde sağlıklı yol alabilmek için biyografinin kitabını yazdı.

Öncelikle bir Afrika atasö-zünü hatırlatmakta fayda var: “Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikayelerinden oluşmaya devam edecektir.” Çok şey anlatan bir söz değil mi? Tarihi kaydetmenin önemine ancak bu kadar veciz bir şekilde vurgu yapılabilirdi. Tarihi kaydetmenin, gelecek kuşaklara aktarmanın bir yolunun da biyografilerden geçtiğini unutmamak gerekiyor. Elimizde ilginç bir kitap var. Türkiye’de pek de gelişmiş bir tür olmasa da yazar Mahmut Çetin biyografinin biyografisini yazdı. Çetin’in ‘Biyografi Kitabı’ adını verdiği eserde, bu türün tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, türün diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi gibi konular ele alınıyor. Kitap, Türkiye’de bu alanda yazılmış ilk eser olma özelliğine sahip. Sahih bilgiye ulaşmanın bilgi kirliliği yaşanan bu dönemde daha da zorlaştığından yakınan Çetin, devlet eliyle biyografi enstitüsünün kurulması gerektiğine dikkat çekiyor. Batı ülkelerinde bu tür enstitülerin bulunduğuna dikkat çeken Çetin, “Almanların dünya biyografi arşivi var. Sadece Türk biyografileri bölümünde 60 bin kişinin biyografisi bulunuyordu 1990 itibariyle. 60 bin kişinin de 100 bin değişik biyografisi bulunuyordu. Bir kişinin dört ayrı biyografisi yazılmış. Almanya bizim biyografimizi tutuyorsa burada da devlet eliyle birşeyler yapmamız gerekir. Bu bir zorunluluk halini aldı.” diyor. STAR SANAT

İslam Ansiklopedisi ciltlere hapsedilmesin

Toplumda internet yoluyla müthiş bir bilgi kirlenmesi yaşandığını söyleyen yazar Mahmut Çetin, “Doğru bilgiyi internette yaygınlaştırmak lazım. Bu yapılmazsa internette suyunun suyu ve bozulmuş bilgilerle idare ediyoruz. Mesela Diyanet’in İslam Ansiklopedisi’ni ciltlere hapsetmişiz. Vikipedia’ya mahkumuz böyle bir şey olabilir mi?” diyerek tepkisini dile getiriyor. Biyografinin zengin bir tür olduğunu ve sınırlamanın gerekmediğini hatırlatan Mahmut Çetin, “Romana yakın anlatılar da, bir araştırma metni de biyografi türüne girebilir. Sezai Karakoç’un İmam Rabbani şiirini de biyografi saymalıyız’ diyor.

Ölüm ilanlarını hiç kaçırmam

ÖLÜM ilanlarından biyografi okuması yapmak ilk bakışta garip gelebilir ama biyog-rafi yazarı Mahmut Çetin, bu ‘garip’ yöntemi mesleki bir gereklilik olarak kullanıyor. Biyografi yazımı konusunda kaynak sıkıntısı çektiğini söyleyen Mahmut Çetin, özellikle aile tarihi yazımında kendisine en büyük yol göstericinin ölüm ilanları olduğunu söylüyor. Gazetelerdeki ölüm ilanlarını hiç atlamadan takip ettiğini anlatan Çetin, özellikle köklü ailelerin soy ağacını bu şekilde çıkarabildiğini belirtiyor.

Boğaziçi Aşireti’nin yazarından bir ilk

BİYOGRAFİ merkezli kitaplar yayınlayan Mahmut Çetin ‘Biyografi Kitabı’ için 4 yıl çalıştı. Aynı zamanda editör ve belgesel yönetmeni olan Çetin’in yazı faaliyetinin ana omurgasını biyografinin bir alt dalı olan aile tarihçiliği oluşturuyor. Başta ‘Boğaz’daki Aşiret’, ‘X İlişkiler’, ‘Aydın Yabancılaşması’ olmak üzere yazdığı eserler belirli bir boşluğu doldurdu. ‘Biyografi Kitabı’, Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser. Kitap, Biyografi Net Yayınevi tarafından okura sunuldu.





Mahmut Çetin "Yol Arkadaşı"na konuk oldu...
Seyr FM 1 Ocak 2012

Arzu Çağlar'ın hazırlayıp sunduğu "Yol Arkadaşı" programının 1 Ocak 2012 Pazar günkü konuğu "Biyografi Kitabı"nın yazarı Mahmut Çetin... Yol Arkadaşı her cumartesi ve pazar saat 10'da Radyonuz Seyr FM'de...






Biyografi Kitabı
Dr. Süleyman DOĞAN
Önce Vatan 2 Ocak 2012

Mahmut Çetin tarafından kaleme alınan ‘Biyografi Kitabı’, Biyografi Net (0542 2357249, www.biyografi.net) yayınevi tarafından neşredildi. Çetin, üzerinde dört yıl çalıştığı bu eserde, biyografiyi bütün yönleriyle ele alıyor. Kitap ciddi bir inceleme ve araştırma ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Böylesine kapsamlı ve bu alanda bu zamana kadar bu nedenle detaylı “Biyografi Kitabı” eserinden dolayı Mahmut Çetin’i tebrik ediyorum.

Kitabın hemen giriş sayfasında şu Afrika Atasözü dikkat çekiyor: “Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikâyelerinden oluşmaya devam edecektir. Biyografinin her şeyden önce bir tasarım ve şekillendirme olduğunu anlamak lazımdır. Bu açıdan bakılınca, emperyalizmin yaşadığımız süreçte biyografi ve etnolojiye niçin özellikle önem verdiği daha iyi anlaşılmalıdır.”

‘Biyografi Kitabı’nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları yer alıyor. Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv’nin hikâyesi. Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları ‘Biyografi Kitabı’nda ele alınıyor.

Mahmut Çetin, hayatı boyunca biyografi merkezli işler yapan bir yazar, bir editör, bir yönetmen. Yazı faaliyetinin ana omurgasını biyografinin bir alt dalı olan aile tarihçiliği oluşturuyor. Başta ‘Boğaz’daki Aşiret’, ‘X İlişkiler’, ‘Aydın Yabancılaşması’ olmak üzere, bu sahada yazdığı eserler belirli bir boşluğu doldurdu.

Mahmut Çetin televizyonculuk döneminde belgesel, kültür-sanat ve tartışma programları yaptı. Bu alanlar da doğrudan biyografi ile ilgiliydi. Özellikle TGRT’de ‘Portreler’ ve TV5’te ‘Kitabiyat’ adıyla yaptığı programlar önemli tecrübeler oldu.

www.biyografi.net bugün Türkçe’nin en önemli kaynak eserlerinden biri. www.biyografi.net standart kısa biyografinin nasıl bir vazgeçilmezlik olduğunu titiz çalışmalarıyla okurlarına gösterdi.

Bu tecrübe internet çağının başlamasıyla www.biyografi.net kimliğiyle kurumsallaşma imkânı buldu. www.biyografi.net internet sitesi ve yayınevi kimliğiyle Türk kültür hayatında önemli bir işlevi yerine getiriyor.

Mahmut Çetin’in yaptığı birçok iş biyografiyle ilgilidir. Çetin, yazma gerekçesini şöyle izah ediyor: “Bundan sonra bize düşen de Nice’nin işaret ettiği gibi, ‘kaderimizi sevmek’ olmalıdır. Mademki biyografiyle bu kadar hemhâl olmuşuz, o zaman yaptığımız işin ne olduğunu, bilimsel olarak öğrenmek zorundayız kanaati üzerine ‘Biyografi Kitabı’ ortaya çıktı. ”

Belirli aralıklarla ‘Biyografi Kitabı’nın araştırma ve yazımı dört yıl sürmüş.

Biyografinin her şeyden önce bir tasarım ve şekillendirme olduğunu düşününce biyografiyi ciddiye almak gerekiyor.

‘Biyografi Kitabı’, Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser. Bu da üstünde ayrıca durulması gereken bir durumdur. Türkçe’de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Orhan Okay’ın deyişiyle tarihin üvey evladı biyografi. Biyografi üzerine kafa yoranlara ve biyografik eserler yazanlar için kılavuz kitabı niteliğinde ki “Biyografi Kitabı”nı sizi aziz okurlara tavsiye ediyorum.

[email protected]






Bir Kitap
Yeni Asya
22 Aralık 2011

TÜRKİYE’DE biyografi alanında yazılan ilk eser: Biyografi Kitabı kısaca hayat hikâyesi. Biyografi, bir yanıyla edebiyat, diğer yanıyla tarihin içinde yer alıyor.

Biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları. www.biyografi.net editörü Mahmut Çetin, bu eseriyle yıllardır süren biyografi yayıncılığının birikimini de okuyucularıyla paylaşıyor.






Mahmut Çetin “Biyografi”yi anlatacak
Yiğit Özdemir
Sanatalemi.net

Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER)’nin “Bâbıâli Sohbetleri”nde bu defa edebiyatın önemli türlerinden olan “Biyografi” konusu işlenecek. Bu konuda çok değerli çalışmalar yapmış olan Mahmut Çetin ise konuşmacı olacak. Toplantı 12 Ocak 2012 Perşembe günü saat 18.00’de Timaş Kitap Kahve’de gerçekleşecek. Sohbet toplantısını Tarih ve Düşünce dergisinin yayın yönetmenliğini yapan Mehmet Fatih Can yönetecek.

İki yıldan beri aralıksız olarak Cağaloğlu’nda devam eden “Bâbıâli Sohbetleri” büyük ilgi görmeye devam ediyor. Sohbet toplantılarının 85’ncisinde, araştırmacı yazar ve biyografik çalışmalar yapan Mahmut Çetin konuşacak. Çetin, başlangıçtan beri bu sahada yaptığı faaliyetlerden, biyografik kitaplarından ve kurduğu biyografi.net sitesinden bahsedecek, bir bilim dalı olarak “biyografi”nin önemine temas edecek. Mahmut Çetin son olarak yeni yayımlanan Biyografi Kitabı isimli kitabının muhtevasını anlatacak. Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser Biyografi Kitabı’nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisini dile getirilecek. Mahmut Çetin, bu eseriyle yıllardır süren biyografi yayıncılığının birikimini okuyucularıyla paylaşacak.

BİYOGRAFİYE ADANMIŞ BİR ÖMÜR

Mahmut Çetin, 1 Ocak 1963 tarihinde Ankara’da doğdu. Reşat Bey İlkokulu, Sokullu Mehmet Paşa Ortaokulu, Atatürk Lisesi ve Adapazarı Akyazı Lisesi’nde okudu. Erzurum A.Ü. Fen ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi (1986). Mezuniyet tezi Yahya Kemal’in Eski Şiirin Rüzgârıyla adlı eserinin indeks-sözlük’ü. TRT Yardımcı Prodüktörlük Kursu’na katıldı. Tuzla Piyade Okulu’nu bitirdi. Aydın’ın Söke ilçesinde yedeksubay olarak askerlik yaptı. 1989 yılında İstanbul’a geldi. Çeşitli gazete, dergi ve televizyon kuruluşlarında çalıştı. TGRT’de Portreler ve TV5’te Kitabiyat programlarını yaptı. 1996 yılında Edille Yayınları’nı kurdu. 2000 yılında www.biyografi.net internet sitesinin yayınını başlattı. Aynı yıl, yayınevi ismini Biyografi Net olarak değiştirdi. Yazdığı kitaplar içinde Boğaz’daki Aşiret kitabı öne çıktı. Boğaz’daki Aşiret, sosyolojik bir terim haline geldi.

Nilüfer Edebiyat, Yeni Hafta, Kültür Dünyası, Tarih ve Düşünce, Okumuş Adam, Platform, Yarın, Türk Yurdu ve Biyografi Analiz dergilerinde yazdı. 1995 yılında Beyan ve 2003 yılında Biyografi Analiz dergilerini çıkardı. Uluslararası Eminönü Sempozyumu, Uluslararası Göç Sempozyumu ve 2010 Kültür Başkenti Ajansı’nda danışmanlık yaptı. Şehir kültürü üstüne araştırmalar yaptı. Eminönü Sözlüğü kitabını yazdı. Bu çalışmanın genişletilmiş hali olan Dersaadet / Tarihi Yarımada kitabı üzerinde çalışıyor. www.biyografi.net ve www.biyografianaliz.net internet siteleriyle biyografi merkezli bir yayıncılık yapıyor. Kitap ve internet yayıncılığını sürdürüyor. Halen Biyografi Net yayınevinin editörlüğünü yapıyor. Gülay Kezban Çetin ile evli. Mustafa Çağrı Çetin ve Fatmagül Selcen Çetin’in babası.

Mahmut Çetin’in yayımlanmış eserleri şunlardır: İslâm Sanatı’nın Yeniden Teşekkülü, Aydın Yabancılaşması, Hünkar Hacı Bektaş Veli (roman), Bebek ile Mücahit (destan-şiir), Boğaz’daki Aşiret, Hırka (roman), Radyo İçin Üç Oyun, Perinçek ve Aydınlık Hareketi, X İlişkiler, Kart Kurt Sesleri, Teyze ile Prenses, Çalıntı Polemikleri, Genetik İhanet, Çinli Hoca'nın Torunu Ecevit, Eminönü Sözlüğü.






Mahmut Çetin ve Biyografi Kitabı
Mehmet Nuri Yardım
www.sanatalemi.net

Mahmut Çetin biz dostları arasında hep saygın bir şekilde anılagelmiştir. Çalışkanlığı, azmi, kararlılığı, sebatı, sempatikliği, tavizsiz yapısı ve hepsinin üstünde ve önünde millî ve dinî konulardaki hassasiyetiyle örnek bir kişi olmuştur. Mütevekkil yönü bana göre en çarpıcı tarafıdır. Rızkın hep Allah’tan geldiğine samimiyetle inandı ve medar-ı mâişet motorunu genelde sıkıntılarla bu hayat denizinde yüzdürdü.

Mahmut Çetin ile ilk olarak ne zaman ve nerede tanıştık. Şöyle bir hâfızamı yoklayayım. Sanıyorum Cağaloğlu’ndaki Yeşilay İşhanı’nda Rahim Er Bey’in yönetimindeki TGRT’nin kuruluş yıllarında senaryo yazımları için bir araya gelen ekibin arasında görmüştüm kendisini. O zaman bu ekipte Nazif Tunç, Abdurrahman Çapar, İslâm Gemici, Niyazi Hancı ve Mehmet Uyar da vardı. Yanılmıyorsam ve hâfızam beni yanıltmıyorsa Mahmut Çetin ile de o zaman tanıştık. Sonra TGRT’de uzun yıllar çalıştı. Türkiye gazetesinde çalışırken en sık görüştüğümüz dostlar arasında o da vardı.

Gün geldi, o meşhur ekonomik kriz döneminde gazete ve televizyondaki kıymetli arkadaşlar bir anda savrulup gitti, her biri bir yerlere dağıldı. Çoğumuz farklı yerlerde işe başladık. Kemal Çapraz Ufuk Ötesi’ni çıkardı. Abdülkadir Karataş bir naylon gazetede çalıştı. Ben vakıfta işe başladım. Mahmut Çetin ise önce Edille Yayınları’nı, ardından Biyografi.net Yayınları’nı kurdu. Uzun bir süre Biyografi Analiz dergisini çıkardı. O dergiyi çıkarırken benden de yazılar istedi, verdim. Bazı biyografik çalışmalarım orada yayımlandı. Sonra maddî sıkıntılar yüzünden o güzelim dergi devam edemedi. İki cilt halinde kütüphanelerdeki seçkin yerini aldı.

Üç yayın sahibi kadîm dostum vardı. Biri merhum Kemal Çapraz’dı. Ufuk Ötesi’ni çıkarırdı. Mehmet Fatih Can da, önce Tarih ve Medeniyet, ardından Tarih ve Düşünce dergisini irfanımıza armağan etti. Mahmut Çetin ise, Biyografi Analiz’i büyük bir gayretle okuyucularına ulaştırmaya çalışırdı. Üçü de maddi sıkıntılar çekerdi, bilirdim. Konuşurduk zaman zaman. Belki biraz hayalperestim ama arada bir şöyle düşünürdüm ve bu fikrimi kendilerine de söylerdim. Acaba üç yayın da birleştirilip tek neşriyat olarak çıkamaz mıydı? Keşke Tarih ve Düşünce, Ufuk Ötesi ve Biyografi Analiz, tek, güçlü ve dağıtım ağı büyük bir haftalık gazete olarak çıksaydı, keşke üç aylık dergi yerine haftalık bir yayınımız olsaydı, olmadı, olamadı. Üçü de tecrübeli gazeteci, dergici arkadaşlardı, üçünün de mizacı aslında birbirine yakındı, hedefleri ve idealleri arasında çok fazla fark olduğunu da düşünmezdim. Hatta sanıyorum yaşları da, yetişme tarzları ve yaptıkları çalışmalar da büyük bir benzerlik arz ediyordu. Üçü de dergiciliğin yanı sıra yayıncılık da yaptılar. Yayınevi kurup kitaplar neşrettiler.

Ama Türk milleti biraz öyleyiz. Tek çalışmayı severiz. Ekip ruhundan pek hazzetmeyiz. Dünyada en fazla devlet kurmuş milletiz vesselâm. Bu yüzden Türkiye’de çok fazla parti kurulur, çok gazete yayınlanır, çok mecmua neşredilir, çok yayınevi tesis edilir. Neredeyse her lisemiz büyük masraflara ve çabalara girer ve bir dergi çıkarır. Bir veya iki sayılık. Hâlbuki önce çocuklarımıza dergilerin önemi anlatılmalı, iyi birer dergi okuyucusu olmaları sağlanmalıdır. Dergi çıkaracaklarına, topluca bin bir zahmetle çıkan büyük kültür sanat ve edebiyat dergilerine abone olsalar, destek olsalar, yazılarını bu dergilerde yayımlatsalar çok daha hayırlı olacak diye düşünüyorum. Neyse görüyorsunuz, nerden başladık nereye geldik. Biz yine mevzuumuza dönelim.

BOĞAZDAKİ AŞİRET

Mahmut Çetin’in Biyografi Analiz’den önce çıkardığı bir başka güzel dergi vardı. Beyan. Alt yazısı “Bir Osmanlı Ekseni”ydi yanılmıyorsam. Mütevazı şartlarda çıkan iyi bir fikir dergisiydi. Orada bir yazım yayımlanmıştı Türk aydınları hakkında. Biraz eleştirel bir yazıydı. Merhum Olcay Yazıcı o yazımı okumuş, beğenmiş ve “Böyle tenkit yazıları yazmaya devam et bence, cesur ve iyi bir yazı” demişti. Titiz dostumun bu takdiri beni sevindirmişti. Hey gidi günler hey… Allah rahmet eylesin seni, koca Olcay Yazıcı!

Bir portre yazısı kaleme aldığımda kimden bahsediyorsam biyografisini vermeye çalışıyorum. Bu âdetimi burada da devam ettireyim.

Mahmut Çetin, 1 Ocak 1963 tarihinde başkentte Ankara’da doğdu. Reşat Bey İlkokulu, Sokullu Mehmet Paşa Ortaokulu, Atatürk Lisesi ve Adapazarı Akyazı Lisesi’nde okudu. Yüksek tahsilini ise dadaşlar arasında yaptı. Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü 1986’da bitirdi. Mezuniyet tezi Yahya Kemal’in Eski Şiirin Rüzgârıyla adlı eserinin indeks-sözlük’üydü. TRT Yardımcı Prodüktörlük Kursu’na katıldı. Tuzla Piyade Okulu’nu bitirdi. Aydın’ın Söke ilçesinde yedeksubay olarak askerlik yaptı. 1989 yılında İstanbul’a geldi. Çeşitli gazete, dergi ve televizyon kuruluşlarında çalıştı. TGRT’de Portreler ve TV5’te Kitabiyat programlarını yaptı. 1996 yılında Edille Yayınları’nı kurdu. 2000 yılında www.biyografi.net internet sitesinin yayınını başlattı. Aynı yıl, yayınevi ismini Biyografi Net olarak değiştirdi. Yazdığı kitaplar içinde Boğaz’daki Aşiret kitabı öne çıktı. Boğaz’daki Aşiret, sosyolojik bir terim haline geldi.

Nilüfer Edebiyat, Yeni Hafta, Kültür Dünyası, Tarih ve Düşünce, Okumuş Adam, Platform, Yarın, Türk Yurdu ve Biyografi Analiz dergilerinde yazdı. 1995 yılında Beyan ve 2003 yılında Biyografi Analiz dergilerini çıkardı. Uluslararası Eminönü Sempozyumu, Uluslararası Göç Sempozyumu ve 2010 Kültür Başkenti Ajansı’nda danışmanlık yaptı. Şehir kültürü üstüne araştırmalarda bulundu. Eminönü Sözlüğü kitabını yazdı. Bu çalışmanın genişletilmiş hâli olan Dersaadet / Tarihi Yarımada kitabı üzerinde çalışıyor. www.biyografi.net ve www.biyografianaliz.net internet siteleriyle biyografi merkezli bir yayıncılık yapıyor. Kitap ve internet yayıncılığını sürdürüyor. Halen Biyografi Net yayınevinin editörlüğüne devam ediyor. Gülay Kezban Çetin ile evli. Mustafa Çağrı Çetin ve Fatmagül Selcen Çetin’in babası.

Mahmut Çetin’in yayımlanmış eserleri şunlardır: İslâm Sanatı’nın Yeniden Teşekkülü, Aydın Yabancılaşması, Hünkar Hacı Bektaş Veli (roman), Bebek ile Mücahit (destan-şiir), Boğaz’daki Aşiret, Hırka (roman), Radyo İçin Üç Oyun, Perinçek ve Aydınlık Hareketi, X İlişkiler, Kart Kurt Sesleri, Teyze ile Prenses, Çalıntı Polemikleri, Genetik İhanet, Çinli Hoca'nın Torunu Ecevit, Eminönü Sözlüğü.

ÖRNEK ALDIĞI ŞAHSİYET

Mahmut Çetin, Milat gazetesinde Hasan Yavaş’ın 22 Kasım 2011 tarihinde kendisine yönelttiği sorulara cevap verdi. Burada “Hayatınızda örnek aldığı şahsiyet kimdir?” sorusuna Çetin, “Çalışma disiplini olarak Attilâ İlhan’ı örnek alırım. Ben de onun bana tavsiye ettiği gibi düzenli olarak yazı çalışırım. Okurum ve yazarım.” diyordu. Aynı konuşmada S.Ahmet Arvasi’nin Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz adlı eserinin yazarımızı heyecanlandırdığını öğreniyoruz. Unutamadığı film ise Yengeç Sepeti. Çetin’in, “Türk Halk Müziği”ni ve âşıklarını dinlemekten hoşlandığını haber alıyoruz. Tanışmaktan mutluluk duyduğu yazar ise müşterek dostumuz, ağabeyimiz, hocamız Prof. Dr. Durali Yılmaz. Çetin’in, “Batıdan en çok sevdiğiniz yazar?” kimdir sorusuna verdiği cevap çok ilginç: “Goothe! Çünkü o hem bir Müslüman hem de bir Türk. Evet Goothe bir Selçuklu şehzadesidir.” Biyografi yazarımız Doğudan Cengiz Aytmatov’u çok seviyor.
Mahmut Çetin ile kuşakdaşız. Ondan birkaç sene önce dünyaya gelmiş olsam da yaşıt sayılırız. Dolayısıyla zevklerimiz neredeyse ortak. Beslendiğimiz kaynaklarda neredeyse aynı. Defalarca okuduğu roman, Tanpınar’ın Huzur’u. Tanpınar’ın bu “şaheser”ini üç kere okumuş. Beğendiği şairler ise Dilaver Cebeci, Yahya Kemal, Necip Fazıl, Niyazi Yıldırım, Sefa Kaplan, Ali Akbaş ve Bahaettin Karakoç. Bursa, yazarımızı etkilemiş bir ulu şehir. Sevilmez mi Bursa. İstanbul’dan sonra Osmanlı kokusunun en çok hissedildiği şehir değil mi? Mahmut Çetin’in en çok sevdiği dört şahsiyetin isimlerini belirtmezsek bu konu eksik kalır: Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, S. Ahmet Arvasi ve Olcay Yazıcı.

BİYOGRAFİYE ADANMIŞ BİR ÖMÜR

Cağaloğlu’ndaki Tevfik Kuşoğlu İşhanı’nda hâlâ hasretle andığım vefalı dostlarımdan biri de Mahmut Çetin’dir. ESKADER, 4 Mart 2008 tarihinde bu hanın bir mekânında kuruldu. En üst odada, küçücük bir odamız vardı. Sade, izbe, mütevazı ama bereketli bir oda... Mahmut Çetin’in odası da aynı kattaydı yanılmıyorsam, zaman zaman birbirlerimizi “ziyaret” eder, birlikte çay içerdik. “Komşu ziyareti”miz çok tatlı geçerdi. Eren Gündoğan da katılırdı o sohbetlerimize. Konuştuğumuz hususlar belli: Edebiyat, sanat, ilim, kültür, medeniyet vs.

Mahmut Çetin, Türkiye’de biyografi sahasında en derinlikli, en kıymetli, en ufuk açıcı çalışmaları ortaya koymuş değerli bir araştırmacı yazardır. Sadece www.biyografi .net sitesi bile bu iddiamı ispatlayacak tarzdadır. Evet “biyografi”nin bir numaralı adresidir Çetin. Çıkardığı kitaplar, kurduğu siteler, omuzladığı yayınevi ve bütün konuşmaları hep biyografiye hizmet etmiş, bu türün canlanmasına katkı sağlamıştır.

Mahmut Çetin’le 6 Ocak 2012 tarihli Star gazetesinde bir konuşma yapıldı. Burada Türkiye’de biyografi yazımında büyük eksiklikler olduğunu belirterek, bu türde sağlıklı yol alabilmek için biyografinin kitabını yazdığını söylüyordu. Çetin’e göre tarihi kaydetmenin ve gelecek nesillere aktarmanın bir yolu da biyografilerdir. Bundan dolayı çok önem vermiştir biyografilere. Biyografi.net sitesini ziyaret ettiğimizde bir hazine ile karşılaşırız. Her biyografi onun için âdeta kültür hayatımıza katılmış bir kazanç, göz ardı edilemeyecek bir değerdir. Üstelik bu biyografileri yeni bilgilerle her zaman güncelliyor.

Araştırmacımız uzun bir aradan sonra Biyografi Kitabı’nı yazdı. Ve bu eser çıkar çıkmaz İLESAM’dan ödül aldı. Çetin bu yeni eserinde, türün tanımını yapıyor, özelliklerini, biyografi ve belge ilişkisini, biyografi yazımının süreçlerini, tarihte ve günümüzde biyografi, türünün diğer alanlarla ilişkisini, biyografi kimlik ilişkisi gibi konuları ele alıyor. Biyografi Kitabı, Türkiye’de bu alanda yazılmış ilk eser olma özelliğine sahip bulunuyor. Dört yılda tamamlanabilmiş. Sadece bu çalışma bile Mahmut Çetin’in ilim ve kültür hayatına kazandırdıklarını anlatmaya yeter de artar bile. Kitabın ilk sayfasında şu Afrika sözünü okuyoruz: “Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikâyelerinden oluşmaya devam edecektir.” Eserin bazı bölüm başlıkları şöyle: “Biyografi Nedir Ne Değildir?”, “Biyografinin Özellikleri”, “Biyografi Çeşitleri”, “Biyografinin İşlevi”, “Biyografi Yazma Süreci”, “Biyografi ve Edebiyat İlişkisi”, “Geçmişte Biyografi”, “Görüntü ve Biyografi”.

Biyografinin Batıda ve dünyanın ilerlemiş bir çok ülkesinde önemsendiğini ifade eden Mahmut Çetin’e göre, Türkiye’de artık biyografiye daha çok zaman ve değer vermeli ve bir an önce “Biyografi Ensittüsü” kurulmalıdır. Yüzde yüz haklı. Batılılar bizim biyografilerimizi araştırıp yazıyorsa elbette bu konuda bizim daha atak ve hazırlıklı olmamız gerekiyor.

Mahmut Çetin, İslâm Ansiklopedisi gibi ciddi eserlerin internet ortamına taşınması gerektiğini söylüyor. Çünkü ona göre, böyle kıymetli eserler okuyuculara ve meraklılara sunulmazsa bu sefer arama motorlarındaki eksik, hatalı, yanlış hatta kasıtlı bilgiler her tarafa yayılacak. Tezlerde, ödevlerde, araştırmalarda ve kitaplarda bu çürük bilgiler kullanılacak. Mahmut Çetin’e göre, biyografi türünde kalem oynatanlar daha edebî tarzda yazarlarsa bu türe ilgi zamanla artar. Bunun için biyografiler, sanatkârane bir üslûpla kaleme alınmalıdır.

Mahmut Çetin, Boğaz’daki Aşiret isimli o muhteşem ve unutulmaz eserini uzun araştırmaların sonucunda kültür hayatımıza armağan etmişti. Bir çok ailenin soy kütüğünü araştırıp bulmuş ve ortaya koymuştu. Bazıları buna şaşırdı, “Bu bilgilere nasıl ulaşabildi?” diyenler oldu. Kendisi bunu hiç saklamadan açıklıyor: “Gazetelerdeki ölüm ilanlarını çok yakından takip ediyorum. Böylece bir çok ailenin kimlerle ilişki halinde olduğunu öğreniyorum. Bazı kitaplarımı bu gazete kupürlerinden yola çıkarak hazırladım. Köklü ailelerin soy ağacını bu şekilde çıkardım ve bütün bu bilgileri okuyucularımla paylaştım.”

İki yıl önceydi. İstanbul, 2010’da “kültür başkenti” ilan edilmiş ve çalışmalar başlatılmıştı. İstanbul Kültür Ajansı’nın merkezi Beyoğlu’ndaki Atlas Pasajı’nın içindeydi. Birkaç sefer ziyaret etmiştim. Orada görüştüğüm beş arkadaşım vardı: Merhum Olcay Yazıcı, Yusuf Kaplan, Ahmet Kot, Erol Mermer ve Mahmut Çetin. Güzel bir ekip meydana gelmişti orada. Mahmut Çetin, sinema bölümünde Yusuf Kaplan ve Erol Mermer’le birlikte çalışıyordu. Senaryolar yazılıyor, filimler çekiliyordu. İyi eserler ortaya koydular, güzel filmler, belgeseller kazandırdılar sinema dünyamıza.

Dün Mahmut Çetin’in bir çok eserini ilk yayımlayan Marifet Yayınları’nın sahibi Ömer Ziya Belviranlı ağabeyimizle konuşuyoruz. Mahmut Çetin’i bu hafta ESKADER’in misafiri olarak “Bâbıâli Sohbetleri”ne konuk olarak çağırdığımızı söyledim ve kendisini de dâvet ettim. “Memnuniyetle…” dedi Ömer Ziya Bey, “İnşallah geleceğim, Mahmut Çetin çok değerli bir kardeşimizdir.” Ben de teyit ediyorum. Zaten müşterek bir dostumuzdur. Bu arada Mahmut Çetin’in bu kadar eser yazmasına rağmen inzivayı terk etmediğini söylüyor. Ben de katılıyorum bu görüşe ve artık basında eserlerine dâir bazı yazıların yayımlandığını, kendisiyle röportajlar yapıldığını söylüyorum. Tebessümle karşılıyor ve “biliyorum” diyor. Ömer Ziya Belviranlı ağabey aslında köşesinden sadece Bâbıâli’yi değil Türkiye’yi, Türk ve İslâm âlemini en iyi takip eden münevverlerimizdendir. Bir gün onunla ilgiyi bir yazı yazabilirsem bu hususiyetine bilhassa temas etmek isterim.

Bu hafta (12 Ocak Perşembe) Mahmut Çetin’i Cağaloğlu’nda Timaş Kitap Kahve’de dinleyeceğiz. Müşterek dostumuz Mehmet Fatih Can idare edecek toplantıyı. “Niçin Biyografi?” başlıklı bu sohbet toplantısının çok faydalı geçeceğine inanıyorum. Bilgiye susamış olanlar, meraklı dostlar bu fırsatı kaçırmamalı. Yalnız toplantıdan önce veya sonra Mahmut kardeşimin kulağına şu sözleri fısıldamak isterim: “Dikkat et aziz dost, sen de yavaş yavaş medyatik oluyorsun, ileride çok meşhur olursan sakın bizi unutma!”

Unutmaz, asla unutmaz. Mahmut Çetin has bir arkadaştır, dostunu da bırakmaz, düşmanını da unutmaz. İçi dış bir, özü sözü aynı, mükemmel, muhterem ve erdemlerle kuşatılmış bir Müslüman Türk münevveridir. Bunu bilir, bunu söylerim. Keşke benzerleri çoğalsa, gençler onu örnek alsa ve yolundan gitse… Selâm ettiğim can dostuma, ailesine ve bütün sevdiklerine sağlık ve huzur dolu uzuuuuun bir ömür diliyorum.

Not: Mahmut Çetin’in Biyografi Kitabı ile diğer bütün eserlerini Biyografi Net Yayınları’nın şu adresinden temin etmek mümkün: Biyografi Net İletişim ve Yayıncılık, Ayma-Koop A6 No: 121 İkitelli/İstanbul Telefon 0 542 2357249 0 212 6717578 www.biyografi.net eposta: [email protected]






Babıâli Sohbetleri'nde Mahmut Çetin
Milli Gazete 11 OCAK 2012

Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER)'nin Babıâli Sohbetleri'nde bu defa edebiyatın önemli türlerinden olan "biyografi" konusu işlenecek.

Bu konuda çok değerli çalışmalar yapmış olan Mahmut Çetin ise konuşmacı olacak. Toplantı yarın (12 Ocak 2012 Perşembe) saat 18.00'da Timaş Kitap Kahve'de gerçekleşecek. Sohbet toplantısını Tarih ve Düşünce dergisinin yayın yönetmenliğini yapan Mehmet Fatih Can yönetecek.

Sohbet toplantılarının 85'ncisinde, araştırmacı yazar ve biyografik çalışmalar yapan Mahmut Çetin konuşacak. Çetin, başlangıçtan beri bu sahada yaptığı faaliyetlerden, biyografik kitaplarından ve kurduğu biyografi.net sitesinden bahsedecek, bir bilim dalı olarak "biyografi"nin önemine temas edecek.

Mahmut Çetin son olarak yeni yayımlanan Biyografi Kitabı isimli kitabının muhtevasını anlatacak. Türkiye'de biyografi alanında yazılan ilk eser Biyografi Kitabı'nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisini dile getirilecek. Mahmut Çetin, bu eseriyle yıllardır süren biyografi yayıncılığının birikimini paylaşacak.





Biyografi Kitabı
Hüdavendigar Onur
Sakaryahalk
18 Aralık 2011

Biyografi, kısaca hayat hikayesi olarak biliniyor. Yazar Mahmut Çetin, bu hafta çıkan Biyografi Kitabı'nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi konularına değiniyor. Çetin'in kitabı Biyografi.net Yayınlarından çıktı.






Biyografi Kitabı
Türkiye 7 Ocak 2012

‘Biyografi Kitabı’nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları yer alıyor. Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv’nin hikayesi. Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları ‘Biyografi Kitabı’nda ele alınıyor.






Biyografinin biyografisini yazdı
www.rotahaber.com
10.01.2012

Biyografinin biyografisini yazdı Biyografi.net sitesinin kurucusu ve 'Boğaz'daki Aşiret'in yazarı Mahmut Çetin, bu kez biyografinin biyografisini yazdı.

Biyografi’nin biyografisi: ‘Biyografi Kitabı’

“Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikayelerinden oluşmaya devam edecektir.”

Afrika Atasözü

Mahmut Çetin’in yazdığı ‘Biyografi Kitabı’, Biyografi Net yayınevi tarafından neşredildi. Çetin, üzerinde dört yıl çalıştığı bu eserde, biyografiyi bütün yönleriyle ele alıyor.

‘Biyografi Kitabı’nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları yer alıyor.

Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv’nin hikayesi. Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları ‘Biyografi Kitabı’nda ele alınıyor.

Mahmut Çetin, hayatı boyunca biyografi merkezli işler yapan bir yazar, bir editör, bir yönetmen. Yazı faaliyetinin ana omurgasını biyografinin bir alt dalı olan aile tarihçiliği oluşturuyor. Başta ‘Boğaz’daki Aşiret’, ‘X İlişkiler’, ‘Aydın Yabancılaşması’ olmak üzere, bu sahada yazdığı eserler belirli bir boşluğu doldurdu.

Mahmut Çetin televizyonculuk döneminde belgesel, kültür-sanat ve tartışma programları yaptı. Bu alanlar da doğrudan biyografi ile ilgiliydi. Özellikle TGRT’de ‘Portreler’ ve TV5’te ‘Kitabiyat’ adıyla yaptığı programlar önemli tecrübeler oldu.
www.biyografi.netbugün Türkçe’nin en önemli kaynak eserlerinden biri. www.biyografi.net standart kısa biyografinin nasıl bir vazgeçilmezlik olduğunu titiz çalışmalarıyla okurlarına gösterdi. Bu tecrübe internet çağının başlamasıyla www.biyografi.net kimliğiyle kurumsallaşma imkânı buldu. www.biyografi.net internet sitesi ve yayınevi kimliğiyle Türk kültür hayatında önemli bir işlevi yerine getiriyor.

Mahmut Çetin’in yaptığı bir çok iş biyografiyle ilgili. Çetin, yazma gerekçesini şöyle izah ediyor: “Bundan sonra bize düşen de Nice’nin işaret ettiği gibi, ‘kaderimizi sevmek’ olmalıdır. Madem ki biyografiyle bu kadar hemhâl olmuşuz, o zaman yaptığımız işin ne olduğunu, bilimsel olarak öğrenmek zorundayız kanaati üzerine ‘Biyografi Kitabı’ ortaya çıktı.”

Belirli aralıklarla ‘Biyografi Kitabı’nın araştırma ve yazımı dört yıl sürmüş.

Biyografinin her şeyden önce bir tasarım ve şekillendirme olduğunu düşününce biyografiyi ciddiye almak gerekiyor.

‘Biyografi Kitabı’, Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser. Bu da üstünde ayrıca durulması gereken bir durum. Türkçe’de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Orhan Okay’ın deyişiyle tarihin üvey evladı biyografi.





Mahmut Çetin “Biyografi”yi anlatacak
Yiğit Özdemir Akit 11 Ocak 2012

Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER)’nin “Bâbıâli Sohbetleri”nde bu defa edebiyatın önemli türlerinden olan “Biyografi” konusu işlenecek. Bu konuda çok değerli çalışmalar yapmış olan Mahmut Çetin ise konuşmacı olacak. Toplantı 12 Ocak 2012 Perşembe günü saat 18.00’de Timaş Kitap Kahve’de gerçekleşecek. Sohbet toplantısını Tarih ve Düşünce dergisinin yayın yönetmenliğini yapan Mehmet Fatih Can yönetecek.






A’dan Z’ye biyografi
Bugün 12 Ocak 2012

Mahmut Çetin’in kaleme aldığı ‘Biyografi Kitabı’ Biyografi net yayınevi tarafından yayınlandı. Çetin üzerinde dört yıl çalıştığı bu eserde, biyografiyi bütün yönleriyle ele alıyor.

Kitapta biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi irdeleniyor. Dünyada ve Türkiye’de biyografi biyografi araştırmalarına da yer verilen kitap için yazar, “Biyografi kitabı, Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser. Bu da üstünde ayrıca durulması gereken bir durum. Türkçe’de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Orhan Okay’ın deyimiyle tarihin üvey evladı” diyor.

Mahmut Çetin hayatı boyunca biyografi merkezli işler yapan bir yazar, bir editör, bir yönetmen. Yazı faaliyetinin ana omurgasını biyografinin bir alt dalı olan aile tarihçiliği oluşturuyor. Başta Boğaz’daki Aşiret, X İlişkiler, Aydın Yabancılaşması olamk üzere, bu sahada yazdığı eserler belirli bir boşluğu doldurduğu söylenebilir.





Mahmut Çetin İle Biyografik Sohbet
Enes Nuri Erdoğan
sanatalemi.net 18-01-2012

Her Perşembe Timaş Kitap Kahve'de düzenli olarak devâm eden Bâb-ı âli sohbetlerinin 85'incisi 12 Ocak 2012 Perşembe günü gerçekleştirildi. Bu haftanın konusu şimdiye dek üzerinde fazlaca durulmayan "Biyografi" idi. Programı Târih ve Düşünce dergisinin genel yayın yönetmeni Mehmet Fatih Can idâre etti.

Bu haftaki konuşmacı, araştırmacı-yazar ve biyografik çalışmaları ile öne çıkan Mahmut Çetin idi. Mahmut Çetin kimdir? Kendisini kısaca tanıyalım: 1 Ocak 1963 yılında dünyaya geldi. İlk ve orta öğretimini Ankara ve Adapazarı'ndaki muhtelif okullarda tamamladıktan sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi (1986). Mezuniyet Tezi Yahya Kemâl'in "Eski Şiir'in Rüzgârıyla" adlı eserinin indeks-sözlüğü idi. TRT Yardımcı Prodüktörlük Kursu'na katıldı. Askerlik hizmetini tamamladıktan sonra, 1989 yılında İstanbul'a geldi. Çeşitli gazete, dergi ve televizyon kuruluşlarında çalıştı. 1996 yılında Edille Yayınları'nı kurdu. 2000 yılında www.biyografi.net sitesinin yayınını başlattı. Aynı yıl Edille Yayınlarının ismini Biyografi Net olarak değiştirdi. Yazdığı kitaplar içinde "Boğaz'daki Aşîret" ön plana çıktı ve bu ifâde sosyolojik terim hâline geldi. 1995 yılında Beyan, 2003 yılında ise Biyografi Analiz dergilerini çıkardı. Hâlen Biyografi Net yayınevinin editörlüğünü yapan Çetin, www.biyografi.net ve www.biyografianaliz.net isimli internet siteleri ile biyografi merkezli yayınlar yapıyor.

Mahmut Çetin'in öne çıkan eserleri ise şunlardır: İslâm Sanatı'nın Yeniden Teşekkülü, Aydın Yabancılaşması, Boğaz'daki Aşiret, Hırka (roman), X ilişkiler, Teyze ile Prenses, Genetik İhânet, Çinli Hoca'nın Torunu Ecevit, Eminönü Sözlüğü vb.dir.

Her hafta olduğu gibi konukların yerini almasıyla tam vaktinde, saat 18.00'da başlayan programın açılış konuşmasını ESKADER Başkanı Mehmet Nuri Yardım yaptı. Konuşmacı Mahmut Çetin'i günümüzün İbnülemin Mahmut Kemâl İnal'ı olarak takdim eden Yardım, konuşmacının kendisine de ilham kaynağı olduğunu ifâde ettikten sonra, sözü programı idâre edecek olan Mehmet Fatih Can'a bıraktı. Mehmet Fatih Can, programın ilerleyen bölümlerinde sorular sorarak konuşmayı renklendirmek istediğini belirterek mikrofonu Mahmut Bey'e uzattı.

Sözlerine “Boğaz’daki Aşiret” isimli kitabından başlayan Mahmut Çetin, eserin Boğaziçi’nde bir kast oluşturan büyükçe bir ailenin hikâyesini; yer yer Türk Solu târihini, yer yer de Batılılaşma târihini anlatırken; aileler arasında evlilikler yolu ile kurulan sanata, ticarete, eğitime, bürokrasiye ve giderek yabancılaşmaya nasıl yansıdığını resmeden bir eser olduğundan bahsetti. Sözlerine yapmaya çalıştığı şeyin Kültür Arşivciliği olduğunu ifâde ederek devam eden yazar, dostlarının hâtıralarını dinleyerek ve gerçek hayat öykülerini kaleme alarak başladığını belirtti. Köken ve İlişkiler Sözlüğü’nün önemine vurgu yapan yazar, Gazi Osman Paşa’nın torunu Haydar Kutlu’nun durumu ve Âkif’in torununun TKP’nin kurucusu olmasının ne büyük bir çelişki olduğunu ve bu kişilerin neden dedelerinin misyonu ile savaşır hâle geldiklerinin sorgulanması gerektiğini belirtti. Eserlerini komple kulvarından kurtulmak için yazdığını belirten yazar, 12 yıl önce biyografi.net isimli siteyi kurduğunu ifâde ederken standart bilgiye ihtiyaç olduğunun üzerinde de önemle durdu. Şu an internet üzerindeki standart bilgilerde bile sorun var. Cenap Şehâbettin’in oğlu İsmet Tümtürk’ün 4 ayrı doğum tarihi bulunmaktadır. Bu gibi sebeplerden doğan ihtiyaçla biyografi.net’i kurdum. Bir süre Biyografi Analiz Dergisi’ni kurma işini erteledim. Ancak 2003 yılında ABD Irak’a girme karârı alınca, ben de dergiyi kurma karârı aldım. Bir tavır gerekiyordu… Belki komik ama ben de böyle bir tavır sergileyerek fikir savaşımı başlattım. Her toprağın bir vatan olma özelliği vardır. Ve hiçbir vatan toprağı sebepsiz işgâl edilemez.

Biyografi masum bir alan olarak gözükse de, virgüllük bir alan olmaktan çıktı. Bir mekanizmanın hayat alanı oldu. Her devlet çeşitli evren tasavvuru oluşturuyor ve kişisel bakışa göre şekil geliştiriyor ki; meselâ bir Stalin figürü var. Fırça bıyık bir model olmuş. Che Guevara fotoğrafı… Bunların hepsi bir sunum… Che Guevara Küba Merkez Bankası’nı yönetmiş. Ancak onun bir baba fotoğrafı da var. Çocukları kucağında, eşi yanında… Eğer bu fotoğrafı dünyaya sunulsaydı, eminim yaşanabilir bir sosyalizm anlayışı ortaya çıkardı.

Biyografi fazla es geçilmiş bir alan. Kültür Bakanlığı’nın sitesinde Nasreddin Hoca: Dînin naslarıyla çatışmayan kişi olarak tarif edilirken, daha sonra değiştirilerek, “Koyu şeriat akımı karşısında esneklik gösteren kişidir.” diye tanımlanmıştır. Biyografi gerçekçi ve belgelere dayalı olmalıdır. Bir edebî eserdir; ancak saptırılmaya müsâittir. Tartışılmaya açık yan bırakılmamalıdır. Woody Allen ile ilgili enteresan şeyler yazılmıştır. Evinden hiç çıkmayan, sporu hiç sevmeyen, yemeklerini evinde yiyen asosyal bir kişi olarak yayın yapıldı. Ancak Woody Allen bir tekzip yayınlayarak yemeklerini dışarıda yediğini, hatta atletizmle uğraştığını duyurdu. İşte bu sebepledir ki, biyografi gerçekçi ve belgelere dayalı olmalıdır.

Mehmet Fatih Can’ın şu sorusuyla program devam etti: Genç Roma ve Osmanlı’da mahalledeki insanların etnik özellikleri merak edilmezdi. Ancak Avrupalılarda ve Ruslarda durum farklı… Kim oldukları öğrenildikten sonra hemen etnik durumları sorulur. Osmanlı vârisi bir millet olarak toplumun önündeki insanların etnik durumunu merak eder olduk. Bunun sebepleri nelerdir sizce? Mahmut Çetin bu soruya ilginç bir isimle cevap verdi. Eurovision şarkı yarışmasına katılacak olan Can Bonomo biyografisi… Bu kişinin kim olduğunu bilmeyen bir matbaacı arkadaşının: “Bu aslan Selanikli ve bir İzmir çocuğudur” cevabı!..

Sözlerine meşrûiyet krizi ile devam eden konuşmacı Çetin, on yıllık bir yerli iktidar var; ancak bazı olaylar karşısında derhâl savunma telaşı içerisine giriyorlar. Bir İLESAM toplantısında Hilmi Oflaz’ın: “Siz aslansınız fakat size fare olduğunuz telkin ediliyor.” sözlerini hatırlatan yazar, Tevrat merkezli insanların telkinleri bunlar diyor. Tevrat’a göre gerçek insanlar seçilmiş Yahudiler, diğerleri ise onlara hizmet etmek için yaratılmış varlıklardır. Türkler Tevrat merkezli fotoğrafı çekip artık ağlamaktan vazgeçmeli ve işini hakkıyla yapmalı!

Genel düşüncem Nokta dergisi gibi bizim toplumun göreceği bir haftalık derginin arşivini oluşturmaktı. Taha Toros’un: “Şimdiki aklım olsaydı ilgi alanımı daraltırdım.” sözü üzerine ben de alanımı sınırlandırdım. Bu sözlerden sonra Mehmet Fatih Can mikrofonu aldı ve Boğaz’daki Aşîret’i okuyunca kültür-sanat iktidârı var; bunlar siyasîler gibi 2-3 senede sandıktan çıkmıyor; bunların birbiriyle akrabalıkları var… Vay anasını dedim… Bu pohpohlamalarda ve paslaşmalarda genetik ve siyasî bağlantılar var… Dağınıklığımızı kültür-sanatla birleştirici hâle getirmeliyiz. Bu fikri sinerjiye nasıl dönüştürebiliriz?

Bu soru üzerine mikrofonu tekrar alan Çetin: “Ayrımcılığı kim yaparsa yapsın, biz dahi olsak yanlıştır.” 1950’lerde olsak fazlasıyla şikâyet hakkımız vardı; ancak bugün internet meşrû zeminde bize her hakkı veriyor. Size internetten ilginç bir örnek vereyim. Wikipedia var. Herkes buradan bilgiyi alıp dönüştürüyor. Bu adamlar mı bizi tasarlıyor? Benim önceliğim bilgi… Bazı hakikâtler değişmiş. Torununuzla konuşamıyorsunuz… Bilgi işlenmeli, rafine bilgi olmalı. İsmet Özel, Batı için Hegel neyse Türk Edebiyatı içinde Nazım’ın üvey oğlu olan Memet Fuat odur diyor. O dönem, şimdilerde 60’larında olanlar ondan okey almadan star olamazlarmış.

Bu ülkenin münevverleri gerçekleri ortaya koymalı. Bir gün bir belediye başkanı dostumuza burada bir tiyatro açmak size vacip dediğimde, utanmasan farzdır diyeceksin demişti bana. Tiyatro oyunlarına bir bakın! Kaç tanesi buralı! Orada oynayan oyuncular sâdece para için değil pratiği için de yapıyorlar bu işi. Ve o kültürle yetişiyorlar. Târihte hep Kuzeyliler Güneylileri, Et Yiyenler Ot Yiyenleri, Bilgili Olanlar Olmayanları ezmişler. Biyografi bize bunu gösteriyor.

Ben kupür kesmeyi severim. 10 tane sağcı gazeteden 5 tane kupür çıkmaz ama sâdece Hürriyet’ten 5 tane çıkıyor. Bence başta biyografi olmak üzere içerik sorunu var. İslâm Ansiklopedisi âcilen internete aktarılmalı. İçerik oluşturarak, her şeyi formatına uygun bir şekilde aktarmalı. Entegre iletişimlere ihtiyacımız var.

Sohbetin bu bölümünde Mehmet Fatih Can söz alarak: “Bir takım kesimler sizi rahatsız etti mi?” sorusunu yöneltti. Yazar, bizim tarafın aksine daha fazla ilgi gösterdiler dedi. Boğaz’daki Aşîret aileleriyle arasında dostluklar oluştuğunu ve hatta bâzı ailelerin eksik kalan bâzı bilgileri tamamladığını ifâde etti. Ben yaptığım işleri usûlüne uygun yapalım istiyorum. Altûnizâdeler ile aramızda dostluk oluştu ve bana aile ile ilgili bir kitap yapalım teklifi geldi. Ecevit’in Vahdettin ile akrabalığını anlatan “Teyze ile Prenses” kitabı Metrocity’nin vitrinini doldurmuştu.

Almanların Dünya Biyografi Arşivi’nde 65.000 kişinin 100.000 arşivi var. İsmet Miroğlu Hoca ile ilgili senin sevdiğin yemekleri, yapılan esprileri, ayakkabı numaranı bile biliyoruz diyorlar. Eğer vâr olmak istiyorsak kişileri, kurumları, devletleri bilmek zorundayız dedikten sonra yazar ilginç bir hâtırasını paylaşıyor bizimle. İhmalyan, TKP’li bir ressam. Oğlu güzel bir Türkçe ile hatta Osmanlı Türkçesi ile babasının biyografisi ile ilgili tashih yapmak istediğini içeren bir mail atıyor. Yazar konuşmasının devâmında ilginç bir konuya daha temas ediyor. Uzun yıllar yayın hayatını sürdürmüş olan Nokta dergisinin arşivi bir sahafa düşmüş. 20 iş adamına söyledim. Gelin şunu yurtdışına çıkmadan alalım. İçlerinden sâdece biri zarf getir bakalım dedi. Bunu sahafa söylediğimde ise: “İsteseydi gelir kendi bakardı.” “Ben Avrupalı bir arşiv uzmanına bundan bahsetseydim iki günde kapıma üşüşürlerdi.” Bu sebeptendir ki, Tecessüs Batı’nın alâmet-i fârikasıdır.

Sona gelindiğinde söz alan program yönetmeni Mehmet Fatih Can: “Biyografi nasıl insanlara can veriyorsa, mekânlarda insanların ruh iklimini oluşturmada pay sâhibidir. Bu noktada son günlerde Emek Sineması’na ne kadar önem atfediliyorsa, Sultanahmet Camii’ne, Bâb-ı âliye, Cağaloğlu’na da o derece önem verilmeli. Bâb-ı âlideki yayıncıların bulunduğu iş hanları bir çırpıda satılıp otel yapılmamalı.





Gerçekçi olmalı
Sefa Koyuncu
Türkiye 21 Ocak 2012

Mahmut Çetin, biyografik çalışmanın önemini anlattı

Biyografi masum bir alan olarak gözükse de, virgüllük bir alan olmaktan çıktı. Bir mekanizmanın hayat alanı oldu. Her devlet çeşitli evren tasavvuru oluşturuyor ve kişisel bakışa göre şekil geliştiriyor ki; meselâ bir Stalin figürü var. Fırça bıyık bir model olmuş. Che Guevara fotoğrafı… Bunların hepsi bir sunum… Che Guevara Küba Merkez Bankası’nı yönetmiş. Ancak onun bir baba fotoğrafı da var. Çocukları kucağında, eşi yanında… Eğer bu fotoğrafı dünyaya sunulsaydı, eminim yaşanabilir bir sosyalizm anlayışı ortaya çıkardı.

Biyografi fazla es geçilmiş bir alan. Kültür Bakanlığı’nın sitesinde Nasreddin Hoca: Dînin naslarıyla çatışmayan kişi olarak tarif edilirken, daha sonra değiştirilerek, “Koyu şeriat akımı karşısında esneklik gösteren kişidir.” diye tanımlanmıştır. Biyografi gerçekçi ve belgelere dayalı olmalıdır. Bir edebî eserdir; ancak saptırılmaya müsâittir. Tartışılmaya açık yan bırakılmamalıdır. Woody Allen ile ilgili enteresan şeyler yazılmıştır. Evinden hiç çıkmayan, sporu hiç sevmeyen, yemeklerini evinde yiyen asosyal bir kişi olarak yayın yapıldı. Ancak Woody Allen bir tekzip yayınlayarak yemeklerini dışarıda yediğini, hatta atletizmle uğraştığını duyurdu. İşte bu sebepledir ki, biyografi gerçekçi ve belgelere dayalı olmalıdır.





Kendi 'kahramanınız'ı tanımazsanız...
Arslan Tekin
Yeniçağ 22 Ocak 2012

Türk sosyolojisine “Boğazdaki Aşiret”i armağan eden Mahmut Çetin “Biyografi Kitabı”ıyla karşımızda... Uzun zamandır böyle bir çalışma bekliyorduk. Mahmut Çetin’in neredeyse bütün yayınları biyografi ve “insan”ın iç yüzüne dairdir. Amiyane tabirle, Mahmut Çetin büyük bir cesaret göstererek “Türk”e yabancılaşmış, satılık ruhların ipliğini pazara çıkarmıştır.
İnsanın bir görünen yüzü vardır, bir de “karine”yle bilinebilecek iç yüzü... Mahmut Çetin yıllar yılı, kıyıda köşede ne bilgi bulmuşsa dağarcığına atmış, zamanı geldikçe bu bilgileri birbirine ulamış, analitik süzgeçten geçirdikten sonra bize ulaştırmıştır. “Boğazdaki Aşiret”, klanların cemiyetimiz üzerine nasıl gölge düşürdüğünü gösterir. “X İlişkiler”, kimin eli kimin cebinde, bütün çıplaklığıyla ortaya koyar. “Aydın Yabancılaşması”, içinden çıktığı topluma sırt çevirenleri didikler.
Son eseri, büyük emek ürünü “Biyografi Kitabı” , ilmî bir çalışmadır; bize biyografinin nasıl yazılacağını anlatır.
Mahmut Çetin, kapağa bir Afrika atasözünü koymuş:
“Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikâyelerinden oluşmaya devam edecektir.”

Bizim eksiğimiz, çok az yazmamızdır. Kendi “kahramanlarımız”ı bilmeyince, başkalarının “kahramanları”nda kendimizi arıyoruz!

Biyografi birinci derecede önem verdiğim bir konudur. “Edebiyatımızda İsimler”i biliyorsunuz. Mahmut Çetin bu kitabımın üzerinde neden durduğumun yakın tanıdığıdır ve bana hak verir. Biz “biz”i yazmazsak, başkaları “biz”i asla yazmaz; düsturum budur! Bundan ne demek istediğimi kitabımı karıştırınca anlarsınız. Herkes, hak ettiği kadar yer kaplamalıdır!

***

Prof. Dr. Ali Birinci Üstadımız zamanımızda biyografinin pîridir. “Yakın tarihin alaca karanlığı”nda kalmış kişiler üzerine derin araştırmalar yapmış ve bunları kalın kalın ciltler hâlinde yayınlamıştır.
Ali Birinci, biyografinin önemini anlatırken, biyografinin örnek insanların hayatını ele alarak yeni nesillere yol gösterdiğini işaret eder: “İyi ve başarılı insanları tanımak, iyi nesiller yetiştirmenin de ilk ve en tesirli vasıtasıdır.” (“Biyografi kitapları ne işe yarar?, Prof. Dr. Ali Birinci ile Konuşma”, Dergâh, S. 127, Temmuz 2001)

Biyografi, bir hayatı, eğitici yönleriyle model olarak sunar. Beşir Ayvazoğlu’nun dediği gibi, biyografi, hazır hayat tecrübesidir.\super
Biyografi yazarı Claire Tomalin’e göre, “Başka bir hayatla temas kurduğunuzda, sürprizler birbirini izler ve bu çok hoş bir şeydir.”
Dursun Gürlek, sohbetleri ve biyografik çalışmalarıyla tanınan kıymetli bir kültür adamımızdır. “Ayaklı Kütüphaneler”i yazmıştır. Dursun Gürlek de, “Kültür insanlarını tanımak ve anlatmak kadar güzel bir şey yoktur”der. Ona göre kültür yolculuğuna çıkmak için, kültür insanlarını, âbideleşen şahsiyetleri tanımak gerekir. Ne var ki bu insanların bir çoğu unutulmuş, tarihin derinliklerine gömülmüştür.

***

Yeni Türk edebiyatı sahasının yaşayan büyük otoritesi Prof. Dr. Orhan Okay, çok doğru söylüyor: “Biyografi tarihin üvey evlâdıdır.”
Hâlbuki tarih kişilerle vardır. Kişileri tanıdıkça tarihi doğru yorumlarız.
“Biyografi Kitabı”nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi, görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü, biyografik dokümanlar, Cv’nin hikayesi, Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları ara başlıklarıyla ayrıntıları aralarsak kitabın önemini daha iyi kavrarız.

Mahmut Çetin televizyonculuk döneminde, biyografiyle de ilgili dokümanter, kültür-sanat ve tartışma programları yapmıştır.
Çok önce kurduğu “www.biyografi.net” bugün Türkçenin vazgeçilmez kaynak sitelerinden biridir.

“Biyografi Kitabı” araştırıcılar ve öğrenciler yanında meraklıların da el altında bulunduracağı bir kaynak eserdir.
(Biyografi.net Yayınları,
0542 235 72 49)







Biyografi’nin biyografisi: ‘Biyografi Kitabı’
YESEVî Yıl 19, Sayı 217, Ocak 2012

Mahmut Çetin’in yazdığı ‘Biyografi Kitabı’, Biyografi Net yayınevi tarafından neşredildi. Çetin, üzerinde dört yıl çalıştığı bu eserde, biyografiyi bütün yönleriyle ele alıyor.
‘Biyografi Kitabı’nda biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları yer alıyor. Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv’nin hikayesi. Dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları ‘Biyografi Kitabı’nda ele alınıyor.

Mahmut Çetin televizyonculuk döneminde belgesel, kültür-sanat ve tartışma programları yaptı. Bu alanlar da doğrudan biyografi ile ilgiliydi. Özellikle TGRT’de ‘Portreler’ ve TV5’te ‘Kitabiyat’ adıyla yaptığı programlar önemli tecrübeler oldu.

www.biyografi.net bugün Türkçe’nin en önemli kaynak eserlerinden biri. www.biyografi.net standart kısa biyografinin nasıl bir vazgeçilmezlik olduğunu titiz çalışmalarıyla okurlarına gösterdi. Bu tecrübe internet çağının başlamasıyla www.biyografi.net kimliğiyle kurumsallaşma imkânı buldu. www.biyografi.net internet sitesi ve yayınevi kimliğiyle Türk kültür hayatında önemli bir işlevi yerine getiriyor.

Mahmut Çetin’in yaptığı bir çok iş biyografiyle ilgili. Çetin, yazma gerekçesini şöyle izah ediyor: “Bundan sonra bize düşen de Nice’nin işaret ettiği gibi, ‘kaderimizi sevmek’ olmalıdır.

Madem ki biyografiyle bu kadar hemhâl olmuşuz, o zaman yaptığımız işin ne olduğunu, bilimsel olarak öğrenmek zorundayız kanaati üzerine ‘Biyografi Kitabı’ ortaya çıktı.”
Belirli aralıklarla ‘Biyografi Kitabı’nın araştırma ve yazımı dört yıl sürmüş.
Biyografinin her şeyden önce bir tasarım ve şekillendirme olduğunu düşününce biyografiyi ciddiye almak gerekiyor. ‘Biyografi Kitabı’, Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser.
Bu da üstünde ayrıca durulması gereken bir durum. Türkçe’de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Orhan Okay’ın deyişiyle tarihin üvey evladı biyografi.





Biyografinin kitabı yazıldı
A. FURKAN AKIN
Yeni Şafak Kitap Şubat 2012

Mahmut Çetin'in Biyografi Kitabı yazı alanında önemli bir kaynak eksiğini doldurarak, alana girecek gençlere biyografinin tarihinden, işlevlerine, özelliklerine kadar birçok konu hakkında bilgi sunuyor.

Yazı yazma eylemi belli süreçlerin tamamlanmasıyla gerçekleşir. Hangi alanda ürün veriliyorsa, o alana dair geniş bir bilgi hazinesine sahip olmak gereklidir. Uzun okumalar, not almalar, günlük tutmalar, yarışmalara katılmalar, dergilere yazı göndermeler ve sairi... Bir roman yazarı okuduğu romanlardan yola çıkarak ilk kitabını yazar. Raskolnikov onu en çok etkileyen kahramansa mesela, kurguladığı tipler ondan izler taşır. Şiir yazanlarsa aklında kalan mısraların farklı yorumlarını kâğıda döker ilkin. Kendi sesini bulana kadar taklit eder. Bir de yardımcı kitaplar vardır. Mahmut Çetin'in hazırladığı Biyografi Kitabı (biyografi.net yayıncılık s. 232) gibi. Yol haritası sunar yazar adaylarına bu tür kitaplar. Yazı türünün edebiyattaki yeri, yazılmış iyi örnekler, tecrübeler, yapılacak doğru şeyleri gösterir.

Öğrenerek yazdım

Biyografi Kitabı'nın yazılma gerekçesini ise müellifin kendi cümlelerinden öğrenelim: "biyografi.net internet sitesi ve yayınevi, Biyografi Analiz dergisi, Portreler televizyon programı ve başta Boğazdaki Aşiret olmak üzere yazdığım biyografi kitapları. Kısacası yaptığım bir çok iş, ister istemez biyografiyle ilgili olmuştur. Bundan sonra da bize düşen, Nice'nin işaret ettiği gibi, 'kaderimizi sevmek' olmalıdır. Madem ki biyografiyle bu kadar hemhal olmuşuz, o zaman yaptığımız işin ne olduğunu, bilimsel olarak öğrenmek zorundayız. İşte Biyografi Kitabı bu kaygıyla ortaya çıktı. Biyografi Kitabı her şeyden önce benim öğrenerek yazdığım bir kitap oldu." Bir yazarın işini bu denli önemsemesi çağımızda ender görülen duyarlılıklardan olsa gerek. Herkes işinde en iyisi olduğunu düşünürken Çetin'in 'kendim için, öğrenmek için' sözleri manidar.

Türk Biyografi Enstitüsü kurulmalı

Kitabın içeriğinde biyografi konusunda temel konulara değiniyor. Biyografi Nedir Ne değildir?, Biyografi Özellikleri, Biyografi Çeşitleri, Biyografinin İşlevi, Biyografi Yazma Süreci, Biyografinin Diğer Alanlarla İlişkisi, Geçmişte Biyografi, Biyografinin Bugünü ve Geleceği gibi ve diğer birçok başlıkla yazar üzerine çalıştığı alana dair önemli ve başat bilgileri okura sunuyor. Biyografinin bir başka nevi olan otobiyografinin de geçmişin, işlevini, biçim özelliklerini açıklayan Mahmut Çetin Türk Biyografi Enstitüsü kurulmasının zorunluluğuna değinerek "Milli Kütüphane'ye veya doğrudan doğruya Kültür Bakanlığı'na bağlı bir Türk Biyografi Enstitüsü'nün kurulması düşünülmelidir. Bu enstitünün biyografi kitap ve yazılarından oluşacak bir kütüphanesi, sicil-i ahval kayıtları, nüfus kütükleri, mezar taşı kitabeleri, Emekli Sandığı ve ayrıca bazı bakanlık ve kurumların personel arşivleri, son zamanlarda epey süratle çoğalan hatıra ve portre yayınları taranarak elde edilecek bir arşivi olmalıdır. Enstitü bir taraftan Türk kültüründe, sanatında, politikasında emeği geçmiş insanların büyük bir biyografi koleksiyonunu hazırlarken, bir taraftan da araştırmacılar için herhangi bir biyografi ihtiyacına cevap verebilecek bir başvuru kaynağı olabilmelidir." diyor ve kurulacak enstitünün önemli bir eksiği dolduracağı üzerinde duruyor.

Mahmut Çetin'den, çıkarmaya devam ettiği Biyografi Analiz dergisi ve genel yayın yönetmenliğini yürüttüğü Biyografi Net yayınevi vesilesiyle edebiyatın çoğu zaman göz ardı ettiği 'biyografi' alanında yeni çalışmalar bekliyoruz.

Biyografi Kitabı
Mahmut Çetin
Biyografi.net Yayınları
s. 232






Biyografi hakkında ilk kitap
haberpan.com
19.12.2011

Mahmut Çetin Boğaz'daki Aşiret kitabıyla tanındı... Şu an Biyografi Net yayınevinin editörlüğünü yapıyor. Çetin'in yayınlanmış 13 eseri var. Mahmut Çetin'le son eseri 'Biyografi Kitabı' üzerine konuştuk. Çetin, üzerinde dört yıl çalıştığı bu eserde, biyografiyi bütün yönleriyle ele alıyor.

www.biyografi.net Türkçe'deki en önemli biyografi kaynaklarından biri. Nasıl doğdu sizdeki bu biyografi ilgisi?

Bu ilgiyi bulmak için psikologların tabiriyle çocukluğuma dönmek lazım. Ben küçükken gazetelerden kupürler kesen, takvim yapraklarını biriktiren, bolca kitap ve özellikle dergi biriktiren bir çocuktum. Bu ilgiler beni giderek belirli alanlara yöneltti. Bu alanların başına zamanla biyografi oturdu.

Boğazdaki Aşiret, X İlişkiler, Kart Kurt Sesleri, Aydın Yabancılaşması... Bu kitaplarla ne anlatmak istiyorsunuz ?

Tabii bunu bir cümleyle özetlemem zor... Ama kısaca şöyle diyebiliriz. Bir millet bütünü var, bir de kendini bunun içinde hissetmeyen, insanımıza böcek gibi bakan bir zümre var. Bunlara üstseçkinler diyoruz. Bunların bir ayağı bürokrasi, diğer ayağı Tekelci Sermaye... Milletimizin değerleriyle çatışan, ihtilaf alanlarını körükleyen bu insanların bilinmesi gereğine olan inancımız, bize bu kitapları yazdırmıştır. Aslında ben bildiğim bir şeyi anlatmıyorum. Öğrendiğim bir mekanizmayı, öğrenebildiğim kadarıyla anlatıyorum.

Peki, niçin Biyografi Kitabı?

Afrika Atasözü şöyle der: "Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikayelerinden oluşmaya devam edecektir." Ben arslanların ağlamayı bırakıp kendi tarihçilerini, kendi biyografi yazarlarını, kendi sanatçılarını çıkarmasını öneriyorum. Dahası 'Biyografi Kitabı'yla bunun nasıl başarılacağının yol haritasını da çıkarıyorum.

Biyografiyle dolu bir biyografiniz oluşuyor giderek?

Evet, www.biyografi.net internet sitesi ve yayınevi, Biyografi Analiz dergisi, Portreler televizyon programı ve başta Boğazdaki Aşiret olmak üzere yazdığım biyografi kitapları... Kısacası yaptığım bir çok iş, ister istemez biyografiyle ilgili olmuştur. Bundan sonra bize düşen, Nice'nin işaret ettiği gibi, 'kaderimizi sevmek' olmalıdır. Madem ki biyografiyle bu kadar hemhal olmuşuz, o zaman yaptığımız işin ne olduğunu, bilimsel olarak öğrenmek zorundayız. İşte 'Biyografi Kitabı' bu kaygıyla ortaya çıktı. 'Biyografi Kitabı' her şeyden önce benim öğrenerek yazdığım bir kitap oldu.

'Biyografi Kitabı' Türkiye'de bu konuda yayınlanan ilk eser mi?

Ne yazık ki, Türkiye'de biyografi alanında yazılan ilk eser: 'Biyografi Kitabı'... Keşke daha önce bu konuda bağımsız eserler üretilmiş olsaydı. Biz de onların üzerine yeni şeyler ilave etseydik. Ama ne yazık, Türkçe'de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Orhan Okay hocamızın deyişiyle tarihin üvey evladı biyografi...

Biyografinin yeri tam olarak neresi edebiyat mı? Tarih mi?

Biyografi, kısaca hayat hikayesi... Biyografi, bir yanıyla edebiyat, diğer yanıyla tarihin içinde yer alıyor. Tek bir alanla sınırlandırmak mümkün değil. Tarihin insanlı yazılmasıyla biyografi belirginleşiyor. Ama kalıcı eserler daha çok edebi biyografiler.

'Biyografi Kitabı'nın muhtevası kısaca nelerden oluşuyor?

Biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları. Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv'nin hikayesi. Dünyada ve Türkiye'de biyografi araştırmaları vs.






Türkçe’nin ilk biyografi eseri: Biyografi Kitabı
İstanbul Ticaret
27 Ocak 2012

Yazar Mahmut Çetin tarafından kaleme alınan ve Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser olduğu belirtilen ‘Biyografi Kitabı’ piyasaya çıktı.

Kitapta biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları yer alıyor. Kitapta görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller, CV’nin hikayesi, dünyada ve Türkiye’de biyografi araştırmaları da ele alınıyor.

TARİHİN ÜVEY EVLADI

Hayatı boyunca biyografi merkezli işler yapan ve biyografinin görsel boyutuyla da ilgilenen Çetin, Biyografi Kitabı’nın Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser olduğunu belirterek, “Bu da üstünde ayrıca durulması gereken bir durum. Türkçe’de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Orhan Okay’ın deyişiyle, biyografi tarihin üvey evladı” dedi.

Biyografinin her şeyden önce bir tasarım ve şekillendirme olduğunu anlamak gerektiğini ifade eden Çetin, Afrika atasözüne atıfta bulunarak, şunları söyledi:
“Afrika Atasözü şöyle der: ‘Aslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikayelerinden oluşmaya devam edecektir.’ Ben aslanların ağlamayı bırakıp kendi tarihçilerini, kendi biyografi yazarlarını, kendi sanatçılarını çıkarmasını öneriyorum. Dahası ‘Biyografi Kitabı’yla bunun nasıl başarılacağının yol haritasını da çıkarıyorum.”






Türkçenin ilk biyografi eseri: ‘Biyografi Kitabı’

Sergistanbul
Şubat 2012 sayı 57 sayfa 70-71

Biyografiyi tüm yönleri ile ele alan 'Biyografi Kitabı' isimli eserin yazarı Mahmut Çetin'le biyografiyi ve kitabını konuştuk

www.biyografi.net Türkçe'deki en önemli biyografi kaynaklarından biri. Nasıl doğdu sizdeki bu biyografi ilgisi?

Bu ilgiyi bulmak için psikologların tabiriyle çocukluğuma dönmek lazım. Ben küçükken gazetelerden kupürler kesen, takvim yapraklarını biriktiren, bolca kitap ve özellikle dergi biriktiren bir çocuktum. Bu ilgiler beni giderek belirli alanlara yöneltti. Bu alanların başına zamanla biyografi oturdu.

Boğazdaki Aşiret, X İlişkiler, Kart Kurt Sesleri, Aydın Yabancılaşması... Bu kitaplarla ne anlatmak istiyorsunuz ?

Tabii bunu bir cümleyle özetlemem zor... Ama kısaca şöyle diyebiliriz. Bir millet bütünü var, bir de kendini bunun içinde hissetmeyen, insanımıza böcek gibi bakan bir zümre var. Bunlara üstseçkinler diyoruz. Bunların bir ayağı bürokrasi, diğer ayağı Tekelci Sermaye... Milletimizin değerleriyle çatışan, ihtilaf alanlarını körükleyen bu insanların bilinmesi gereğine olan inancımız, bize bu kitapları yazdırmıştır. Aslında ben bildiğim bir şeyi anlatmıyorum. Öğrendiğim bir mekanizmayı, öğrenebildiğim kadarıyla anlatıyorum.

Peki, niçin Biyografi Kitabı?

Afrika Atasözü şöyle der: "Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikayelerinden oluşmaya devam edecektir." Ben arslanların ağlamayı bırakıp kendi tarihçilerini, kendi biyografi yazarlarını, kendi sanatçılarını çıkarmasını öneriyorum. Dahası 'Biyografi Kitabı'yla bunun nasıl başarılacağının yol haritasını da çıkarıyorum.

Biyografiyle dolu bir biyografiniz oluşuyor giderek?

Evet, www.biyografi.net internet sitesi ve yayınevi, Biyografi Analiz dergisi, Portreler televizyon programı ve başta Boğazdaki Aşiret olmak üzere yazdığım biyografi kitapları... Kısacası yaptığım bir çok iş, ister istemez biyografiyle ilgili olmuştur. Bundan sonra bize düşen, Nice'nin işaret ettiği gibi, 'kaderimizi sevmek' olmalıdır. Madem ki biyografiyle bu kadar hemhal olmuşuz, o zaman yaptığımız işin ne olduğunu, bilimsel olarak öğrenmek zorundayız. İşte 'Biyografi Kitabı' bu kaygıyla ortaya çıktı. 'Biyografi Kitabı' her şeyden önce benim öğrenerek yazdığım bir kitap oldu.

'Biyografi Kitabı' Türkiye'de bu konuda yayınlanan ilk eser mi?

Ne yazık ki, Türkiye'de biyografi alanında yazılan ilk eser: 'Biyografi Kitabı'... Keşke daha önce bu konuda bağımsız eserler üretilmiş olsaydı. Biz de onların üzerine yeni şeyler ilave etseydik. Ama ne yazık, Türkçe'de ihmal edilmiş bir alan biyografi. Orhan Okay hocamızın deyişiyle tarihin üvey evladı biyografi...

Biyografinin yeri tam olarak neresi edebiyat mı? Tarih mi?

Biyografi, kısaca hayat hikayesi... Biyografi, bir yanıyla edebiyat, diğer yanıyla tarihin içinde yer alıyor. Tek bir alanla sınırlandırmak mümkün değil. Tarihin insanlı yazılmasıyla biyografi belirginleşiyor. Ama kalıcı eserler daha çok edebi biyografiler.

'Biyografi Kitabı'nın muhtevası kısaca nelerden oluşuyor?

Biyografinin tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, biyografinin diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi eserin içindeki bazı bölüm başlıkları. Görüntü ve sesle biyografinin teşekkülü biyografik belgeseller. Cv'nin hikayesi. Dünyada ve Türkiye'de biyografi araştırmaları vs.






Anlat bakalım ben-i âdemi…
SEDAT GÜLMEZ
Aksiyon 6 Şubat 2012

Biyografi hususunda çalışma yapan nadir isimlerden biridir Mahmut Çetin. Zaten yazı çalışmaları da daha çok bu saha üzerinedir.
Belki de bahsedilen sebepten, zikredilen konuyu satırlara döktü ve ortaya “Biyografi Kitabı” çıktı. Meseleyi pek çok açıdan ele alan yazar, mevzunun tarihî geçmişini de okura sunarak farklı bir pencere açıyor. Yine Türkiye’de bu alandaki çalışmaları da derkenar edip ilgilisinin karşısına çıkıyor. Yirmi bir bölümden müteşekkil eser, son 15 senedir ilginin yoğunlaştığı biyografiyle ilişkili herkes için tamamlayıcı bir çalışma denebilir.

BİYOGRAFİ KİTABI
Mahmut Çetin
Biyografi.net Yayınları
232 sayfa





[email protected] 
  Diğer Makalelerden Başlıklar
  •    Trabzon'un Kültürel Yüzü
  •    Lozan Delegeleri
  •    İdlib şehitleri
  •    BULGARİSTAN TÜRK YAZARLARININ BULGARCA ESERLERİ
  •    Afrika Kitaplığı
  •    Rusya'daki en etkili 100 Müslüman listesi
  •    Teröre karşı 1071 akademisyen
  •    Irak’ta Türkmen Partiler
  •    Millî Birlik Komitesi Üyeleri
  •    KKTC Başbakanları
  •    KKTC 100 Sanatçı
  •    2019 Yerel Seçimleri İl Belediye Başkanları
  •    TBMM Azınlık Milletvekilleri
  •    Stalin’in Katlettiği Tatar Aydınları
  •    PKK’yı kuran 120 kişi
  •    ÜÇ BÜYÜKLERİN ŞEHİT FUTBOLCULARI
  •    Biyografik Araştırma Kitapları biyografimarket'te
  •    24 Haziran 2018 Milletvekili Listesi
  •    Dünyayı biçimlendiren 40 hikâye
  •    Tıva Kaynakça
  •    İSLAM SANATI’NIN ÖZELLİKLERİ DİZİN
  •    İSLAM SANATI’NIN ÖZELLİKLERİ İÇİNDEKİLER
  •    AFRİN ŞEHİTLERİ
  •    KKTC 2018 SEÇİMİ MİLLETVEKİLLERİ
  •    BİR NESLİN ÖNCÜLERİ DİZİN
  •    BİR NESLİN ÖNCÜLERİ İÇİNDEKİLER
  •    Yüzellilikler Listesi
  •    ULUSLARARASI “İPEK YOLU’NUN YÜKSELİŞİ VE TÜRK DÜNYASI” BİLGİ ŞÖLENİ
  •    OSMANLI PADİŞAHLARI SIRALAMASI
  •    33 yazarın Türk Çocukluğu
  •    MAHMUT ÇETİN HAKKINDA YAZILANLAR
  •    1 KASIM 2015 SEÇİMİ MİLLETVEKİLİ LİSTESİ
  •    7 HAZİRAN 2015 SEÇİMİ MİLLETVEKİLİ LİSTESİ
  •    100. Yılında Balkan Harbi
  •    MHP Milletvekili Aday Listesi 2015
  •    Ak Parti Milletvekili Aday Listesi 2015
  •    CHP Milletvekili Aday Listesi 2015
  •    HDP Milletvekili Aday Listesi 2015
  •    Yunan Meclisi’ndeki Türk milletvekilleri
  •    İngiliz istihbaratının fişlediği yazarlar
  •    İpek Yolunda Türk Kültür Mirası
  •    İnternet yazım kısaltmaları
  •    Şair Padişahlar ve Şiirlerinde Kullandıkları Mahlaslar
  •    YABANCI KELİMELERE TÜRKÇE KARŞILIK
  •    İSMİNİZİN ANLAMI KADIN İSİMLERİ
  •    İSMİNİZİN ANLAMI ERKEK İSİMLERİ
  •    Şehit Soma Madencilerinin İsimleri
  •    ‘İSLAM-SANAT-ESTETİK KONGRESİ’
  •    Çanakkale’de Keskin Nişancı Bir Türk Kızı Şehit Oldu
  •    Anayasa'da Türklük Deklarasyonu'na İmza Atanlar
  •    Boğaz'ın Meşhur Yalıları
  •    TÜRKİYE'NİN EN ZENGİN 100 TÜRK'Ü
  •    İSLAMI SEÇENLER
  •    Dersaadet Sözlüğü Yayınlandı
  •    Biyografi Market Yayında
  •    BİYOGRAFİ MARKET ALFABETİK DİZİN
  •    Mahmut Çetin “Biyografi”yi anlatacak
  •    KIRKPINAR BAŞPEHLİVANLARI
  •    ANADOLU BEYLİKLERİ
  •    Sanayi sitesinde bir biyografi atölyesi
  •    Mahmut Çetin ve Biyografi Kitabı
  •    Biyografi Kitabı'na İLESAM Ödülü
  •    Basın'da Biyografi Kitabı
  •    Biyografi Net Kitap Fiyat Listesi
  •    Biyografi Kitabı Çıktı
  •    İl il yeni milletvekilleri
  •    Osmanlı Vezirleri
  •    Bulgaristan'da Gazete ve Dergiler
  •    Kosova Edebiyatçıları ve Sanatçıları
  •    Kadın Besteciler
  •    Cengiz Aytmatov ile Konuşma
  •    Milli Sinema ve Yücel Çakmaklı
  •    Terkip Sahibi bir Aydın: Ömer Lütfi Mete
  •    Türk Tarihine Ait Yeni Sırlar
  •    Biyografi Nedir?
  •    Sağı ve solu ile aydınlarımızı ihanet içinde gören farklı bir yazar portresi: Ergun Göze
  •    196 Uygur Türk'ü kurşuna dizildi
  •    BLOG BİYOGRAFİ
  •    Çin Katlediyor
  •    Çin hükümetinin gözaltında tuttuğu uygurlar
  •    İran, Ahmedinejad ve Radikal Muhafazakarların Doğuş Süreci
  •    II. Meşrutiyet Dönemine Dair Hatırat Bibliyografyası Denemesi
  •    Yerli bir dünya görüşüne muhtacız
  •    Oğuzhan’ı kim öldürdü ?
  •    Kürtçe anadil Türkçe ikinci dil
  •    Buran'ın Dil Atlası Çıktı
  •    yabancılaşmış aydın, batı'nın yeniçerisi
  •    Aydın Yabancılaşması Çıktı
  •    Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun Dil Atlası
  •    'Türkiye'li Aydın'ın Dini, Türk'e Olan Kinidir
  •    Beylik Kini’nden Öteki Cephesi'ne
  •    Batıniliğin İçyüzü*
  •    Filistin Soruları
  •    Boğaz'daki Aşiret
  •    Atatürk ve Filistin
  •    Türkiye, ‘Ali Osman’ terkibini bulmuştur
  •    Çifte Standartlar Enstitüsü
  •    Menderes’ten Erdoğan’a Ankara’nın ve İstanbul’un iki caddesi
  •    Dayatan perestroika öncesinde Türk Siyasetinde statükocu rehavet



  • biyografi.net
        İngilizce Biyografi
       English Biography

        ünlü kadınlar

       Nasreddin Hoca
      ben de biyografi.net'teyim
      fıkralardan seçmeler



       Makaleler
       Trabzon'un Kültürel Yüzü
       Lozan Delegeleri
       İdlib şehitleri
       BULGARİSTAN TÜRK YAZARLARININ BULGARCA ESERLERİ
       Afrika Kitaplığı
       Rusya'daki en etkili 100 Müslüman listesi
       Teröre karşı 1071 akademisyen
       Irak’ta Türkmen Partiler
       Millî Birlik Komitesi Üyeleri
       KKTC Başbakanları

      Biyografik Takvim
    ocak şubat mart
    nisan mayıs haziran
    temmuz ağustos eylül
    ekim kasım aralık

        Tanıtım

        Tanıtım


       İletişim
    BİYOGRAFİ NET YAYINCILIK
    Tel: 0542 235 72 49



    [email protected]

    Etimesgut Vergi Dairesi
    11512253662
    Tasarım: Nihat Çeliker www.webofisi.com  

     

    Ana Sayfa İletişim Künye Bu Sayfayı Yazdır Sık Kullanılanlara Ekle E-ticaret
    Powered By Webofisi.com