Sıdıka Yüksel ( 1940)
şair


Türkmen Kızı



1940 yılında Hatay‘da doğdu. Özel tahsil gördü. Türkmen Kızı lakabıyla tanındı.

Şiirlerinde milli duyguları işledi. 1970'li yılların Bizim Anadolu gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.

500‘ü aşkın şiiri vardır. Şiirlerinden ‘Yolların tükendiği yer‘, ‘Şeker misin kaymak mısın‘, ‘Gözlerimde‘ ve ‘Sıla Özlemi‘ İstanbul Belediyesi Konservatuvarı mensuplarından Hasan Şanlıtürk tarafından bestelendi.

Evli ve 3 çocuk annesiydi. Uzun yıllar Gebze Darıca‘da oturdu.

Şiirlerinin gelişmesinde Arif Nihat Asya, Göktürk Mehmet Uytun ve Halil Soyner’in katkıları olduğunu belirtti.

ESERİ:

1976 yılında Otağ Yayınları tarafından basılan ‘Türkmen Kızının Sazından‘ adlı bir şiir kitabı bulunuyor.




ŞİİRLERİ

Mehmedim

Oğluna yazmış olduğu ve “en sevdiğim şiirim” dediği Mehmedim’den birkaç dörtlük:

Gelmen mukaddermiş yalan dünyaya
Boşuna kafanı yorma Mehmedim
Çık şu gönlümdeki sırça saraya
Her şeyin sırrını sorma Mehmedim

Alçalır nâmerdin ardından giden
Hünerdir cihanı idare eden
Yükselmez kendini avare eden
Daima ileri durma Mehmedim





Hep Sana Doğru

Çiçeğin gözleri, ışığın dili
Suların akışı hep sana doğru

İyinin kervanı, doğrunun yolu
Güzelin bakışı hep sana doğru

Ak seccadelerin renk zirvesinde
Masmavi nakışı hep sana doğru

Müslüman Türklüğün ufuklarında
Şafağın söküşü hep sana doğru

Bülbülün konseri bitince dalda
Gülün iç çekişi hep sana doğru

Garibin yoksulun ve yetimlerin
Boynunu büküşü hep sana doğru

Hakikat pirinin nur sarayında
Şimşeğin çakışı hep sana doğru!

Geceli gündüzlü Türkmen Kızı‘nın
İçini döküşü hep sana doğru




HAKKINDA YAZILANLAR

Türkmen Kızı Sıdıka Yüksel
Hüdavendigar Onur

İlhan Darendelioğlu, Sıdıka Yüksel hakkında kaleme aldığı bir yazısında, şöyle diyor: “Türk‘ün, Türkiye‘mizin güzelliğini, asaletini ve hasletlerini dile getiren şiirleri vardır ki, adı ayyuka çıkmış değme şöhretli şairlerimizin şiirleriyle boy ölçüşebilecek güzelliktedir. Onları okuyunca edebiyat dergilerimizde bir kısım şair kırıntılarının içli- edebi diye yutturulmağa çalışılan mısralarının cılızlığı ve saçmalıklarını daha iyi anlayacaksımız. Sıdıka Yüksel bacımızı candan tebrik ederim.“

Türkmen Kızı ile bir söyleşi yapan Ayşe Gülden de, örnek bir Anadolu kadını olarak gösterdiği Sıdıka Yüksel hakkında şöyle diyor: “Aynı zamanda numune bir Türk annesi idi. Yaşayışı ve aile hayatı ile milli ölçülerden yana tam bir Türk ve Anadolu hayatını yansıtan Sıdıka Yüksel ablamız, çocuklarının da milli ölçüler içerisinde inançlı ve hayırlı insanlar olarak yetişmesi için bütün gücünü kullanıyordu. Ev işlerinden arta kalan zamanlarını memleketin dert ve davaları yolunda şiir ve sanata hasrediyor, ayrıca el işleri ile de uğraşmayı ihmal etmiyordu“

Sıdıka Yüksel, bir şiirinde Anadolu‘ya olan sevgisini “Beşik gibi garip yurdum / Sallanır kendi kendine / İlkbaharda gelin olur / Allanır kendi kendine / Yaylasında güneş batar / Ovasında keklik öter / Dillenir kendi kendine“ mısralarıyla anlatırken, bir başka şiirinde de Toprak ve Ötesi‘ni şöyle dile getiriyor: “Hayat ağacında solan yapraklar / Yollara dökülü dökülüverir/ Çağırmaya görsün kara topraklar / Boynumuz bükülü bükülüverir / Gök boşanır kara toprak yarılır / Nazik tenler ak bezlere sarılır / Musallada birkaç sual sorulur / Gönüller irkili irkiliverir“

Kaynak: Hepimizin Kavgası, Cavid Ersen, Sinan Yayınevi, İstanbul



www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)