Sabahattin Ali ( 25.2.1907)- (1.4.1948)
şair, yazar


öğretmen



25 Şubat 1907 tarihinde şimdi Bulgaristan'da kalan Kırcaali'nin Eğridere ilçesinde doğdu. İlköğrenimini Üsküdar, Çanakkale ve Edremit'te yaptı (1921). Balıkesir Muallim Mektebi'ni bitirdi (1927).

Aynı yıl Yozgat Cumhuriyet İlkolulu'na öğretmen oldu. Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla 1928'de Almanya'ya gitti. 1930 yılı Mart ayında yurda döndü. Aydın ve Konya'da öğretmenlik yaptı. Resimli Ay dergisinde öykülerini yayınlamaya başladı.

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklandı (1932). Bir yıla hüküm giydi. Konya ve Sinop hapishanelerinde yattı. 1933 yılında memuriyet kaydı silindi.

Cumhuriyet'in onuncu yıl dönümünde çıkarılan afla hapisten çıktı (29 Ekim 1933). Yeniden memur olabilmesi için bağlılığını ispatlaması istendi. Bu amaçla 15 Ocak 1934 tarihli Varlık dergisinde (13. Sayı) "Benim Aşkım" başlıklı, Atatürk'e övgü şiiri yayınladı. Karşılığında MEB Talim Terbiye Dairesi Mümeyyizliği'ne atandı (30 Eylül 1934).

1937 yılında askerlik yaptı. Ankara Musiki Muallim Mektebi Türkçe öğretmenliğine tayin edildi. Ardından çevirmen, öğretmen ve dramaturg olarak çalışacağı Devlet Konservatuarı'na atandı (1938).

1945 yılında Yeni Dünya gazetesinin, 1946'da Marko Paşa'nın yayınına katıldı. Marko Paşa'daki yazıları yüzünden çeşitli kovuşturmalara uğradı. Bunlardan birinden 7 ay hüküm giydi.

1948 yılında Zincirli Hürriyet'teki bir yazısından dolayı yine hakkında kovuşturma açıldı. Nakliyeciliğe başladı.

1 Nisan 1948 tarihinde yurt dışına kaçma girişimi sırasında öldürüldü. Cesedi öldürülüşünden iki buçuk ay sonra bulundu.

ESERLERİ:

Hikaye Kitapları:

Değirmen
Kağnı
Ses
Yeni Dünya
Sırça Köşk

Romanları:

Kuyucaklı Yusuf
İçimizdeki Şeytan
Kürk Mantolu Madonna

Şiir:

Dağlar ve Rüzgar

Oyun:

Esirler





AYRINTI

Sabahattin Ali'nin Atatürk'e hakaret dizeleri

Memleketten Haber

Hey anavatandan ayrılmayanlar
Bulanık dereler durulmuş mudur?
Dinmiş mi olukla akan o kanlar?
Büyük hedeflere varılmış mıdır?

Asarlar mı hâlâ hakka tapanı?
Mebus yaparlar mı her şaklabanı?
Köylünün elinde var mı sabanı?
Sıska öküzleri dirilmiş midir?

Cümlesi belî der Enelhak dese,
Hâlâ taparlar mı koca terese?
İsmet girmedi mi hâlâ kodese?
Kel Ali'nin boynu vurulmuş mudur?

Koca teres kafayı bir çekince
...........................
İskendere bile dudak bükünce
Hicabından yerler yarılmış mıdır?

(1932)




Sabahattin Ali'nin Atatürk'e bağlılık dizeleri

Yeniden memur olabilmesi için bağlılığını ispatlaması istendi. Bu amaçla 15 Ocak 1934 tarihli Varlık dergisinde (13. Sayı) Benim Aşkım şiirini yayınlattı.
Karşılığında MEB Talim Terbiye Dairesi Mümeyyizliği'ne atandı (30 Eylül 1934).

Benim Aşkım

Bir kalemin ucundan hislerimiz akınca
Bir ince yol onları sıkıyor, daraltıyor;
Beni anlayamazsan gözlerime bakınca
Göğsümü parçala bak kalbim nasıl atıyor.

Daha pek doymamışken yaşamanın tadına
Gönül bağlanmaz oldu ne kıza, ne kadına…
Gönlüm yüz sürmek ister yalnız senin katına.
Senden başka her şeyi bir mangıra satıyor.

Sensin, kalbim değildir, böyle göğsüme vuran,
Sensin “Ülkü” adıyla beynimde dimdik duran.
Sensin çeyrek asırlık günlerimi dolduran;
Seni çıkarsam, ömrüm başlamadan bitiyor.

Hem bunları ne çıkar anlatsam bir dizeye?
Hisler kambur oluyor dökülünce yazıya.
Kısacası gönlümü verdim Ulu Gazi’ye.
Göğsümde şimdi yalnız onun aşkı yatıyor.





HAKKINDA YAZILANLAR

1.Sabahattin Ali, Mustaf Kutlu, Dergah Y.

2.Sabahattin Ali Dosyası, Kemal Sülker

3.Sabahattin Ali, Filiz Ali Laslo- Atilla Özkırımlı

4.Sabahattin Ali Olayı, Kemal Bayram

5.Boğaz'daki Aşiret
Mahmut Çetin
Edille Yayınları

"Boğaz'daki Aşiret" başlığı ister istemez "Boğaz Neresi" ve "Aşiret Kim" sorularını akla getiriyor. Evet Boğaz, bildiğimiz Boğaziçi. Genelde kırsal kesimle alakalı bir kavram olan aşiret kelimesi ise Boğaziçi"nde bir kast oluşturan büyükçe bir ailenin tarihini anlatırken hassaten seçildi. Bir sülale tarihi diyebileceğimiz Boğaz'daki Aşiret yer yer Türk Solu tarihi, yer yer de Batılılaşma Tarihi'nin belirli dönemlerini resmediyor. Aileler arasında evliliklerle kurulan bağların, sanata, ticarete, eğitime, bürokrasiye ve giderek bir yabancılaşma zihniyeti şeklinde hayata nasıl yansıdığı eserdeki ipuçları yardımıyla daha iyi görülecektir zannediyoruz.

Boğaz'daki Aşiret, dört büyük ailenin birbirleriyle irtibatından oluşur. Eser bu sebeple dört bölüm olmuştur. Aile büyüklerinin asıl isimleri seçilerek de Konstantin'in Çocukarı, Detrois'in Çocukları, Sotori'nin Çocukları, Topal Osman Paşa - Namık Kemal kanadı bölümleri ortaya çıktı.

Boğaz'daki Aşiret! şenlikli bir kitap. Ali Fuat Cebesoy'dan Nazım Hikmet'e, Oktay Rifat'tan Refik Erduran'a, Rasih Nuri İleri'den Ali Ekrem Bolayır'a, Zeki Baştımar'dan Sabahattin Ali'ye, Numan Menemencioğlu'ndan Abidin Dino'ya uzanan ilginç akrabalık zinciri.

Polonez, Hırvat, Alman, Macar ve Rum kökenli meşhurların, yerlilerle evliliklerinden oluşan "Boğaz'daki Aşiret"in, batılılaşma tarihinde oynadığı roller... Kimlerin kimlikleri, Çıldırtan çizelgelerle soyağaçları. Ve dipnotlar! Onlar hiç bu kadar sevimli olmamışlardır.




HABER

Sabahattin Ali belgeseli çekildi
1 Eylül 2012

Türk edebiyatının önemli isimlerinden Sabahattin Ali'nin hayat hikâyesini ve Türkiye'nin çalkantılı dönemlerini anlatan 'Sabah Yıldızı: Sabahattin Ali' adlı belgesel film 21 Eylül'de gösterime girecek. Hazırlık ve yapım aşaması iki yıl süren belgeselin çekimleri Almanya, Bulgaristan ve Türkiye'de gerçekleştirildi. Belgeselde Sabahattin Ali'nin hayatı, düşünceleri, edebiyatçı yönü araştırıldı ve canlı tanıklıklara başvuruldu. Filmde, yazarın 1948 yılında öldürülmesine kadar giden süreç yakın arkadaşları tarafından anlatılıyor. Ali'nin ölümü üzerinden faili meçhul cinayetler de belgeseldeki yerini alıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün katkılarıyla çekilen 'Sabah Yıldızı: Sabahattin Ali' belgeselini Metin Avdaç yazdı ve yönetti. 116 dakikalık belgeselin müzikleri ise Duygu Demir'e ait.





www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)