1953 yılında New York’ta doğdu. Babası Necdet Kent dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosuydu. Tarsus Amerikan Koleji mezunu. İngiltere’deki Hull Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden mezun oldu. Londra City Üniversitesi’nde iş yönetimi konusunda master eğitimi yaptı. 20 yıl Coca-Cola’da 7 yıl da Anadolu Grubu’nda çalıştı. Çalışma yaşamına 1978 yılında Atlanta’da Coca Cola International’da pazarlama uzmanı olarak başladı. ABD, İtalya ve Hollanda’da çeşitli görevlerde bulundu. Coca Cola Internaitonal’ın Türkiye Bölgesi Genel Müdürü olarak 1985’de Türkiye’ye atandı. 1989 yılında şirketin Türkiye ve Orta Asya Bölgesi Genel Müdürlüğü’ne getirildi. 1991’de Coca Cola Interntional’ın Orta ve Doğu Avrupa Bölümü Başkanı ve Coca Cola Internaional’ın Birinci Başkan Yardımcısı olarak Viyana’ya atandı.
26 FABRİKA KURDURDU: 1995-1997 yılları arasında Coca Cola’nın şişeleme grubu olan Coca Cola Amatil Holding Avrupa Başkanlığı döneminde 1 milyar dolarlık Orta ve Doğu Avrupa yatırımlarını gerçekleştirerek, 23 ülkede 26 yeni fabrikanın kurulmasını sağladı. Ardından Anadolu Grubu’na katılan Kent, 1999’da Efes İçecek Grubu İcra Başkanlığı’na atandı. Efes İçecek grubunun yeni pazarlara yayılması ve Londra Borsası’nda halka açılarak 2,5 kat değer kazanmasıyla ilerleyen süreci yöneten Kent, aynı dönemde Coca-Cola İçecek şirketinin de yönetim kurulu üyeliğinde bulundu.
2005’TE GERİ DÖNMÜŞTÜ: Kent, 2005 yılında Efes İçecek Grubu’nun İcra Başkanlığı görevini bırakıp, 7 yıl aradan sonra Coca-Cola Company’ye dönmüştü. Kent, Coca-Cola’nın yeni oluşturulan Kuzey Asya, Avrasya, Orta Doğu Grubu’nun (100 ülke bağlı) başına getirilen Kent, Hong-Kong’dan bir anlamda ’dünyanın yarısı’nı yönetiyordu.
Aralık 2018 tarihinde Coca-Cola Company ceo'luğunu bıraktı.
HABER
140 milyar dolarlık Coca-Cola’nın zirvesinde artık Muhtar Bey var Hürriyet 7 Aralık 2007
Piyasa değeri 140 milyar doları, marka değeri 65 milyar doları aşan uluslararası içecek devi The Coca-Cola Company, en tepe noktasına bir Türk yöneticiyi, Muhtar Kent’i çıkardı. Dünya çapında dev bir şirketin CEO’luğuna atanan ilk Türk yönetici olan Muhtar Kent, 1 Temmuz 2008’den itibaren Coca-Cola’nın zirvesindeki koltuğa oturacak.
Dünya çapında bir başarı öyküsü
ULUSLARARASI içecek devi The Coca-Cola Company, şirketin en tepe noktasına Türk yöneticiyi çıkardı. Piyasa değeri 140 milyar doların üzerinde olan ve 65 milyar dolarlık marka değeriyle dünyanın en büyük alkolsüz içecek üreticisi olan The Coca-Cola Company’nin başına Muhtar Kent getirildi. Böylece 27 milyar dolar cirolu, 70 binin üzerinde çalışana sahip içecek devi Coca-Cola, bir Türk’ün profesyonel yönettiği en büyük uluslararası şirket oldu. The Coca-Cola Company, 1 Temmuz 2008’den itibaren Coca-Cola’nın CEO’luğuna halen İcra’dan Sorumlu Başkanlık görevini yürüten Türk yöneticisi Muhtar Kent’in yürüteceğini açıkladı. Coca-Cola’nın şu andaki CEO’su Neville Isdell ise nisan 2009’daki yıllık hissedarlar toplantısına kadar şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı sürdürecek.
BUGÜNKÜ CEO ÖNERDİ: Coca-Cola Yönetim Kurulu, CEO ve Yönetim Kurulu Başkanı Neville Isdell’in, 1 Temmuz 2008’de görevini Muhtar Kent’e devretmesine ilişkin öneriyi onayladı. Halen şirketin İcradan Sorumlu Başkanı olan Muhtar Kent, 1 Temmuz 2008’de Coca-Cola Company’nin CEO’su ünvanını alacak. Isdell ve Kent, bu geçiş döneminde şu andaki ünvanları ile görevlerine devam edecek.
HABER
Coca-Cola'nın Muhtar'ı 29 Mart 2013
Coca-Cola Üst Yöneticisi Kent, ''Bir yöneticinin, kendini yöneten kişilerin, herkesin bir yerde sorumluluğu, başarıyı tekrarlamak için tüm şartları yerine getirmektir'' dedi.
Coca-Cola Üst Yöneticisi (CEO) Muhtar Kent, ''Bir yöneticinin, bir ülkeyi yöneten, kendini yöneten kişilerin, herkesin bir yerde sorumluluğu, başarıyı tekrarlamak için tüm şartları yerine getirmektir'' dedi.
Kent, Anadolu Ajansı'nın ana yayın sponsoru olduğu ''Uludağ Ekonomi Zirvesi'' kapsamında düzenlenen ''Benim Hikayem'' başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, dünyanın çok hızlı geliştiğini belirterek, okullaşma oranının, kadınların ekonomiye katkılarının, şehirleşmenin, iletişimin, çevreye duyarlılığın, online alışverişin arttığını söyledi.
Büyüyen ama aynı zamanda da küçülen dünyada en iyi bilinen markaya sahip, 16 tane milyar doları aşan markası bulunan, dünyadaki en büyük tüketici sistemi ve 770 bin de çalışanı bulunan bir sitemin başında olup güvenin matematiğini, cebrini çözmenin nasıl olduğunu anlatacağını ifade eden Kent, ''Büyüme öyle bir şey ki yükseldikçe hava azalıyor, zorlaşıyor. Bir yerde şöyle, başarıyı elde etmek zor ama başarıyı tekrarlamak çok çok daha zor. Bir yöneticinin, bir ülkeyi yöneten, kendini yöneten kişilerin, herkesin bir yerde sorumluluğu, başarıyı tekrarlamak için tüm şartları yerine getirmektir'' diye konuştu.
-''Kariyerime kamyon yükleyerek başladım''-
Kent, kariyerine 1979'da Atlanta'da başladığını dile getirerek, şöyle konuştu:
''İlk 10 ayımı kamyonlarda geçirdim. Sabah saat 4'te kalktım, kamyonları yükledim ve kamyonlarda Coca-Cola sattım, marketlere ve büyük satış noktalarına. Böyle başladım kariyerime. Bir gazete ilanında buldum bu işi. Amerika'ya 1978'in sonunda gittim, cebimde bir diploma vardı, İngiltere üniversitesinden, bir de Amerika'da doğduğuma dair bir sertifika vardı ve 2-3 ay sonra bir ilan gördüm ve bu iş hayatına başladım. Benim için çok önemli bir dokuz aydır o. Çünkü hiçbir zaman unutmadım o dokuz ayı.''
-''Markanın 'söz' olduğunu, iyi bir markanın tutulmuş 'söz' olduğunu öğrendim''-
Kamyonlarla piyasayı ve satış noktalarını dolaşmaktan hala çok zevk aldığını ve her hafta bunu yaptığını belirten Kent, şunları kaydetti:
''12 aylık dönem sonunda reklam müdürü olarak Roma'ya tayin oldum. Orada markanın ilk defa 'söz' olduğunu ve iyi bir markanın tutulmuş bir 'söz' olduğunu öğrendim. Orada yaklaşık 2 sene geçirdim ve 1981'de Hollanda'ya yeni bir iş kurmak için atandım ve o sıralarda Türkiye'nin çok ufak bir yeri vardı Coca-Cola'da, ilk 50'ye bile girmiyordu ülkeler içinde. Hemen hemen hiç Türk de yoktu şirketin içinde.
Hollanda'ya gittiğimde tek yabancı bendim, Hollandaca da konuşuyordum ama orada ilişkilerin, yenilikçiliğin, girişimciliğin ne kadar önemli olduğunu öğrendim ve ilk defa Avrupa boyutunda 4 patronum vardı. 4 ayrı genel müdüre rapor veriyordum, yeni bir iş kuruyorduk. Bütün seyahat piyasasına Coca-Cola ve benzer mamulleri, meyve sularımızı yeni bir ambalajda sunma işiydi ve yetkilenmenin, girişimciliğin ne kadar önemi olduğunu öğrendim.''
-''Coca-Cola'nın İlk Türkiye genel müdürü bendim''-
Daha sonra 1985'te Türkiye genel müdürü olarak atandığını anlatan Kent, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye genel merkezi, İzmir'deydi. Coca-Cola'nın Türkiye'de başladığı andan itibaren ilk genel müdürü bendim. Çok sorunlu bir işti, her satılan şişeden zarar ediyordu Coca-Cola. Kısıtlayıcı bir ekonomi olmasından dolayı. O zamanlar döviz olmadığı için bir salça fabrikamız vardı Manisa'da. Salça üretip, satıp karşılığında döviz üretiyorduk ve karşılığında Coca-Cola ve benzeri ürünleri ithal ediyorduk. Böyle işimizi yönetiyorduk ama bunların hepsi 1985-86'da değişti ve 4 yılda yaklaşık 450 milyon şişeden 1 buçuk milyar şişelik bir hale geldi Türkiye ve büyümeye başladı Türkiye'deki iş.'' Kent, ''altın üçgen'' diye tabir ettiği kurallar olduğunu ifade ederek, ''İş alemi, hükümet, devletler ve sivil toplum örgütlerinin dünyada daha yakın gelişmenin içinde olmaları kadar önemli bir şey yok bana göre. Dünyanın geleceği buna bağlı'' diye konuştu.
-''Risk olmadan başarı olmaz''-
Viyana'ya 1989'da, Doğu Avrupa'dan sorumlu olarak atandığını kaydeden Kent, şöyle devam etti:
''30 ayda 22 fabrika kurduk. Orada hızlı hareket etmenin, risk almanın, risk olmayan yerde başarının olmadığını, inandığına ısrarcı olmanın ve çok kültürlü olmanın sentezinden çıkan bir kararın her zaman daha doğru olduğunu öğrendim. Benim için o yıllar kariyerimde dönüm noktası oldu. 1997'de Türkiye'ye geri döndüm ve Efes İçeçecek Grubu'nun Başkanı oldum. Yakalaşık 6 yıl çalıştım. O zamanlar atılım içindeydi Türkiye. Bir Türk şirketin dışarıya açılmasının içinde olmak benim için enteresan ve etkileyici bir zamandı. Yerelden beynel milele geçişlerde neler gerektiğini anladım ve vizyonun önemini anladım. Adriyatik'ten Çin'e bir vizyon koyduk.
Daha sonra 2005'te Coca-Cola'ya tekrar döndüm ve Asya sorumlusu olarak atandım. Orada dünyadaki dengelerin değişeceğini gördüm. Artık Asya'nın dünyada çok daha fazla söz sahibi olacağını gördüm. 2008'de genel merkeze döndüm, CEO ve başkan olarak atandım. Bu zamanda her şey bu kadar basit olmadı. Hiçbir zaman kariyer çizgisinin hep yukarı çıkmadığını gördüm.''