Gelenbevi İsmail Efendi
bilim adamı


matematik alimi



1730 yılında Gelenbe kasabasında doğdu. Adı İsmail olmasına rağmen doğduğu yerden dolayı Gelenbevi olarak tanındı.

Ataları Gelenbe kasabasında müftü ve müderrislik yaptı. İstanbul’a gelerek Yasinzade ve diğer alimlerden ilim tahsilini tamamladı.

1763 yılında müderris oldu. Aynı zamanda hocası ayaklı kütüphane ismi ile anılan Müftizade Mehmet Efendi'nin evinde eğitime devam etti.

Yenişehir’e vazîfeyle gönderildi. Orada felç geçirdi. 1791 yılında vefat etti.

Ömrünün sonunda yazdığı Cebir kitabı, çok kıymetlidir.

ESERLERİ:

Bıraktığı eserler onun mantık, matematik ve kelam ilmindeki üstünlüğünü açıkça ortaya koyar. İsmail Efendi, medresenin yetiştirdiği ve ilmi değerini Osmanlı Devletinin sınırları dışına taşıran son alimlerdendir.

Gelenbevi’nin yazdığı eserler, matematik ve astronomi; mantık, felsefe ve adab; kelam ve tasavvuf ile öteki eserleri olmak üzere, dört gruba ayrılır:

a. Matematik ve astronomiyle ilgili eserler:

1) Cebir Kitabı: Kaynaklarda Hesâb-ul-Küsûr veya Küsûrât-ı Hesâb adlarıyla bilinen bu eser, en önemli kitâbıdır.

2) Risâle-i Azla’i Müsellesât: Türkçe yazılan eser, bir üçgenin açıları ve kenarları arasındaki bağıntıların hesap açısından incelenmesine dâir olup, 79 sahîfeyi bulmaktadır. 1805 senesinde Dârüttıbâa’da da basılmıştır.

3) Şerh-i Cedâvil-i Ensâb: Logaritma cetvellerinin kuruluş biçimi ve kullanılışına dâir bir risâledir. Akıcı bir Türkçeyle yazılmıştır. Fransız mühendisinin sorularını cevaplamak için yazmıştır.

4) Risâle alâ Rub-il-Mukantarât ve Risâle alâ Rub-il-Müceyyeb: Arapça yazılan ve basılmayan eser, astronomi ile ilgilidir.

5) Risâlet-ül-Kıble: Dekâik-ül-Beyân fî Kıblet-il-Büldân: Bu eser astronomi ve trigonometriyi ilgilendirmektedir.

b. Mantık, felsefe ve âdâb ilmiyle ilgili eserler:

1) Gelenbevî alâ Îsâgûcî Şerhi: Arapca yazılmıştır.

2) El-Burhan fî-İlm-il-Mîzân: Mantıkla ilgilidir. Mîzân-ı Gelenbevî veya kısaca Burhân isimleriyle de tanınır.

3) Kıyâs Risâlesi: Mantık ilmine dâirdir.

4) Risâlet-ül-İmkân: Arapça olanbu eser, Miftâhu Bâb-il-Müveccehât adıyla bilinir.

5) Ta’lîkât alâ Mir-ül-Âdâb: Münâzara ilmi veya münâzara sanatı ile ilgilidir.

6) Risâletü İlm-il-Âdâb: Âdâb Risâlesi veya Gelenbevî alâ Âdâb adıyla bilinir.

c. Kelâm ve tasavvufla ilgili eserler:

1) Haşiye ala Tehzib-ül-Mantık vel-Kelam

2) Haşiye ala Şerh-ül-Celal el-Adûdiyye: El-Mevakıf adlı eserin haşiyesidir. Kısaca Celal Haşiyesi ve Gelenbevî alel-Celal adlarıyla anılan eser, 1817 senesinde basılmıştır. Kelam ilmine dairdir.

3) Risâle fî Tahkîki Mezhebi Ehlis-Sünne fî Usât-il-Mü’minîn: Bozuk mûtezile mezhebine cevap için yazılan bu eser de Arapçadır.

4) Vahdet-i Vücûd Risâlesi.

d. Diğer eserleri:

1) Risâle fî Beyânı İsm-ül-Ma’nâ ve İsm-ül-Ayn: Nahiv ilmiyle alâkalıdır.

2) Risâle fî Şerhi Târîfi Sıdk-il-Haber ve Kizbihî

3) Risâle fit-Tekaddüm






Üçüncü Selim ve Gelenbevi

Sultan Üçüncü Selim zamanında Kağıthane’de askeri bir tatbikatta humbara atışı gösterileri yapılmıştı. Fakat yapılan atışların hiç birinin isabet etmemesi üzerine bazı yakınlarının aracılığıyla Sultan'ın huzuruna çıkarıldı.

Hesaplarının yapılıp yeniden atılması emrini alınca, hemen gerekli hesaplamaları yapıp humbarayı düzeltti. Sonra atışları yeniden yaptırdı. Üç defa tekrarlanan atışın üçü de hedefe tam isabet etti.

Pâdişah bu durumdan çok memnun olarak kendisini ödüllendirdi.





Gelenbevi İsmail Efendi ile Fransız Bilgin

Gelenbevi’nin İstanbul’da bulunduğu sırada, Fransa’dan bir mühendis gelerek logaritma cetvelini Babıalî’ye takdim etmişti. İstanbul’da bu ilmi kimsenin bilmediğini iddia etmesi üzerine Gelenbevi İsmail Efendi'nin evine gönderildi. Evdeki durumu gören Fransız, Gelenbevi’yi hiç yerine koyarak, logaritmayla ilgili bir mesele bırakıp; “Falan vakte kadar cevabını isterim” dedi. Fransız, Hocanın evine tekrar neticeyi öğrenmek için geldiğinde cevap yerine İsmail Efendi, yazdığı logaritma risalesini takdim etti. Çok şaşıran Fransız, Babıali’de Gelenbevi İsmail Efendi'nin zeka ve kabiliyetine hayran olduğunu beyan etti. Reîsülküttab Efendiye; “Şu adam Avrupa’da olsaydı ağırlığınca altın ederdi” demesi samimi bir ifadesiydi.




AİLE

VEFAT/ Hürriyet 7 Temmuz 2014

Eski Marif Nazırlarından Gelenbevizade Sait Bey’in torunu Merhum Aziz Gelenbevi’nin ve Merhum Hasibe Pesent Tokgöz’ün kızı, Merhum Ali Tokgöz’ün manevi kızı, Yeğen, Pekin, Ünönü, Aybar, Demircan, Kahyagil, Köseoğlu ailelerinin yakın akrabaları ve Yeşilyurt ailesinin kıymetli teyzeleri,

Merhum Fethi Varal’ın Eşi

HATİCE ÜLFET VARAL’ı
vefat etmiştir. Aziz naaşı 07.07.2014 Pazartesi günü (bugün) Yeşilyurt Camiin’de kılınacak ikindi namazından sonra Zincirlikuyu’daki Aile Kabristanlığına defnedilecektir.

Mekanı cennet olsun.

AİLESİ






www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)