Koca Ragıp Paşa
Osmanlı Sadrazamı (Başbakan)


Osmanlı Devlet Adamı


büyükelçi, bürokrat


şair, yazar


Koca Ragıp Mehmet Paşa



1699 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Defterhane katiplerinden Şevki Mustafa Efendi’dir. İyi bir eğitim gördü.

Defterhane kaleminde göreve başladı. Keskin zekası ve kabiliyetiyle dikkat çekti.

İran’da yeni fethedilen toprakların tahriri için 1724 yılında Revan Valisi Arifi Paşa’nın mektupçuluğuna tayin edildi. 1724’ten 1733 tarihine kadar, Tebriz Seraskeri Köprülüzade Abdullah Paşa’nın maiyetinde Ordu-yı Hümayun Riyaseti, Tebriz Defter Emaneti vekilliği, Revan Defterdarlığı, Hemedan riyaset Vakaleti ve Bağdat Defterdarlığı görevlerinde bulundu.

İran Şahı Nadir Şah ile yapılan müzakerelerde Osmanlı Temsilcisi oldu.

1733 yılında İstanbul’a çağrılarak maliye tezkireciliğine tayin edildi. 1736’da önce Erzurum Seraskerinin maiyetinde Ordu Defterdarı ve Reisül-Küttablığı Vekilliğine, sonra da İran meselesinin iç yüzünü bildiğinden Nadir Şah’ın İstanbul’a gönderdiği elçilerle yapılan müzakerelere katılarak, Cizye Muhasebeciliği ile vazifelendirildi.

1737’de Sadrazam Mektupçuluğuna tayin edildi. Avusturya-Rusya temsilcileri ile görüşme yapan heyette vazife aldı. 1739’da Belgrad Seferi ve Antlaşmasında hizmetleri oldu.

Doğu ve Batı devletleri ile yapılan müzakerelerde gösterdiği muvaffakiyet üzerine 1741’de Reisül-Küttab tayin edildi.

Bugünkü Dışişleri Bakanlığı mahiyetinde olan Reisül-Küttablıkta üç yıl başkanlık yaptı.

1744’te vezirlik payesiyle Mısır Valiliğine getirildi. Mısır Valiliği ardından 1748’de Kubbe Vezirliği ve Nişancılık ile İstanbul’a çağrılıp Aydın Muhassıllığı verildi. 11 Aralık 1756’da veziriazam tayin edilinceye kadar; Sayda, Rakka ve Halep valiliklerinde bulundu.

Osmanlı Sultanlarından Üçüncü Osman Han (1754-1757) ve Üçüncü Mustafa Han (1757-1773) devirlerinde 6 yıl Veziriazamlık yaptı.

1758 yılında Sultan Mustafa Han’ın kızkardeşi Saliha Sultan ile evlenerek Osmanlı Sarayına damat oldu.

Veziriazamlığı sırasında Sakarya-İzmit Kanalı projesi, harb gemileri ve Laleli Cami inşası, yeni top dökümü ve orduda ıslahatlar yapıldı. Maliyeyi ıslah etti.

Bu devirde Avrupa siyasi hadiseler ile çalkalanırken Osmanlı Devleti’ni bunlardan uzak tuttu. Fransa ile İsveç’in müttefiki Prusya’nın Avusturya ve Rusya’ya karşı ittifak teklifi, Osmanlı Devleti’nin durumu dikkate alınarak oyalandı.

Avrupa devletleri arasında (1756-1763) tarihleri arasında devam eden Yedi Sene Harbi'nde Osmanlı Devleti'ni savaşın dışında tuttu. Vefatından sonra Osmanlı Devleti Rusya dahil diğer Avrupa devletleriyle savaşa girdi.

8 Nisan 1763 tarihinde İstanbul'da vefat etti. Kabri İstanbul Laleli’de yaptırdığı kütüphanenin bahçesindedir.




Özellikleri:

Koca Ragıp Mehmet Paşa; idari ve devlet işlerinde sabırlı, temkinli ve çok dikkatli idi. İleri görüşlü olup, işlerini tam yapar ve herkese iyi muamele ederdi. Dünya siyasetinin çok karışık bir devrinde vazife almasına rağmen, uzun zaman veziriazamlık vazifesinde kalması, kendini padişahlara, devlet adamlarına ve ahaliye sevdirmesi iyi bir idareci olduğunu gösterir. Olgun, zeki, ilim, fazilet ve siyaset sahibi idi.

ESERLERİ:

1.Divan
Şiirlerinin toplandığı Divan önemlidir.

Nedim ve Şeyh Galip’ten sonra 18. Asrın en önemli şairidir.

Şiirleri sağlam ve ahenkli bir nazma, ağır başlı seçkin ve açık bir söyleyişe, insanı düşünce yoluyla saran hikmetli bir muhteva özelliğine sahiptir.

2.Münşeat
Diplomasi, siyasi ve sosyal mevzuları ihtiva eden bir eser.

3.Sefinetü’r-Ragıb
Arapça yazdığı bir eser

4.Mecmua
Arapça, Farsça ve Türkçe üç dilde birçok manzum ve nesir yazılarını ihtiva eden Mecmua adlı eserleri vardır.

5.Tahkik ve Tevfik
Devrindeki Osmanlı-İran münasebetlerini anlatan tarihi değeri olan bir eserdir.




Şiirlerinden bir örnek:

Dil-hastelerün bilmedi sıhhat neye derler
Daru-yı ifakatla inayet neye derler

Ser-tabe-kadem gül gibi ol guş-i hakikat
Bülbülden işit naliş-i hasretneye derler

Hem sinesi pür-dağ u hem avazesi muhrik
Neyden bilinir suz-ı mahabbet neye derler

Açıklaması:

Gönlü hasta aşıklar sağlığın ne olduğunu ve iyileşme ilacının ne olacağını bilmediler. Baştan ayağa kadar gül gibi gerçeğin kulağı ol da, hasret feryadının ne olduğunu bülbülden işit. Yanıp yakılmanın ne olduğunu göğsü yaralarla delik delik olan ve yanık sesli neye bakarak anla.




www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)