Napolyon Bonapart ( 1769)- (5.5.1821)
Fransız İmparatoru


Louis Napoleon Bonaparte



Doğum Tarihi: 15 Ağustos 1769
Doğum Yeri: Korsika Adası, Fransa
Adresi: Les invalides, Paris, FRANSA
Ölüm Tarihi: 5 Mayıs 1821
Ölüm Yeri: Saint Helena, Atlantik


Üsteğmen Valence Topçu Alayı, Fransa (1785 -)

Napolyon, Nisan 1785'de Valence'deki Topçu Alayı'na üsteğmen olarak atanmıştır. Eylül ayında izine çıkarak Korsika'ya gitmiş, burada kendini askeri ve politik açıdan göstermiştir. Fransa'ya karşı bağımsızlık mücadelesine başlayan Korsikalı milliyetçilere karşı Jakoben örgütlenmesinde yer almıştır. İzninin bitmesine rağmen Korsika'dan geri dönmeyen Napolyon, bir süre asker kaçağı durumuna düşmüştür.

Yüzbaşı Korsika, Fransa (1792 -)

1792 yılında başlayan Avusturya Savaşı'nın ardından affedilerek yüzbaşı rütbesiyle göreve geri çağrılmıştır.

Topçu Komutanı Toulon, Fransa (1793 -)

Napolyon, 1793 yılında topçu komutanı olarak Toulon'da kralcılara ve İngiliz ittifak güçlerine karşı başarılı bir mücadele vermiştir.

Tuğgeneral Fransa (1793 -)

Napolyon, topçu komutanı olarak verdiği başarılı mücadelenin ardından tuğgeneral rütbesine terfi ettirilmiştir.

Topçu Birlikleri Komutanı İtalya (1794 -)

Napolyon, 1794 yılında İtalya'daki topçu birlikleri komutanlığı görevine getirilmiştir.

İç Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Fransa (1795 - 1796)

Napolyon, artık ülkenin en saygın otoritelerinden biri olan iç güvenlik kuvvetleri komutanı olmuştur.

Başkomutan Fransa (1796 - 1799)

1796'da Napolyon, İtalya'daki ordunun başkomutanı olmuştur. Aynı yıl General Beauharnais'in dul karısı Josephine ile evlenmiştir. Düğünden iki gün sonra Kuzey İtalya'ya saldırmış olan Avusturya ordularını yenilgiye uğratmıştır. Ocak 1797'de ise İtalya'daki Avusturya askeri varlığını püskürtmüş ve ordusuyla birlikte Viyana'ya kadar ilerlemiştir. Tehdidi algılayan Avusturya ateşkes istemiş ve uzunca yapılan görüşmelerin ardından 17 Ekim 1797'da anlaşma imzalanmıştır. 1798 yılında Fransa, Napolyon'u İngiltere'nin istilasıyla görevlendirmiştir. Bunun ancak dolaylı bir stratejiyle olabileceğine inanan Napolyon, denizlerde başarılı bir üstünlük sağlamak ve İngiltere'nin Uzakdoğu ticaretini kesmek için Mısır Seferine çıkmayı planlamıştır. Mısır seferini başlatan Napolyon Malta'yı ele geçirmiştir. Temmuz ayında da İskenderiye'yi ele geçirerek Nil vadisi boyunca ilerlemiş, Piramitler Savaşı'nda Memlükleri yenmiştir. Ancak İngiliz donanması Abukir körfezindeki Fransız donanmasına saldırmış ve Fransız gemilerini batırmıştır. Bu Napolyon'a gelen takviye ve desteğin kesilmesi anlamına geliyordur. İngilizlerin bu başarısı üzerine, Osmanlı, Avusturya, İngiltere ve Rusya birleşerek Rus Generali Alexander Suvorov'un komutasında bir birleşik ordu oluşturmuştur. Bu birleşik ordu Napolyon'un almış olduğu yerleri geri kazanmıştır . Ufak bir ordusunun kalmasına rağmen hırsı dinmeyen Napolyon, Gazze, Jaffa, Haifa gibi sahil kasabalarını ele geçirmiştir. 1799'da Suriye'ye ilerleyen Napolyon'un ordusu sağlam bir Osmanlı direnişiyle karşılaşmış ve Mısır'a geri dönmek zorunda kalmıştır. Napolyon ordusunu Mısır'da bırakmış ve 23 Ağustos 1799'da gemiyle Fransa'ya geri dönmüştür.

I. Konsül Fransa (1799 -1804)

Napolyon'un Mısır seferinden döndüğü sırada Fransa'da bir hükümet darbesi olmuş ve yönetim üç konsülün eline bırakılmıştır. Anayasa değişmiş, Napolyon Birinci Konsül olmuş ve Fransa'nın mutlak hakimi haline gelmiştir. Devlet'in kredilerinin dağılımının düzenlenmesi, valilerin, belediye başkanlarının siviller arasından seçilmesi gibi reformlar yapan Napolyon 1802 yılında da Fransa Merkez Bankası'nı kurmuştur. Reform ve yasaları halk tarafından desteklenen Napolyon bir yandan da İngiltere ve Avusturya ile uğraşmıştır. İngiltere ve Avusturya'nın silahlarını bırakmaması üzerine 1800'de İtalya'ya gelen Napolyon Milano'yu alarak ve Avusturya'ya yürümüştür. Burada da zafer kazanan Napolyon 1801'de Avusturya'ya 1802'de de İngiltere'ye anlaşma imzalatarak Avrupa'da geçici barışı sağlamıştır.

İmparator Fransa (1804 -1805)

1804 yılında kralcıların çıkardığı bir isyan üzerine kendini İmparator ilan eden Napolyon, daha sonrasında Pariste'ki Notre Dame Katedrali'nde, VII. Papa Pius'un huzurunda taç giyerek imparator olmuştur.

Napolyon Paris’e döndüğünde yakalanmış ve St. Helena Adası'na sürgüne gönderilmiştir. 5 Mayıs 1821’de sürgündeyken hayatını kaybetmiştir.




HAKKINDA YAZILANLAR

Napolyon Bonapart Hakkında

1769 yılında Korsika'nın Ajaccio şehrinde doğdu. Carlo Buanoparte ile Marie Letizia Ramolino'nun ikinci oğullarıdır. Öğrenimini Brienne'de bir okulda yaptı. Sonra Paris'teki Askeri Akademiye yazıldı. 1785 yılında Valence'daki topçu alayına katıldı. 1794'te İtalya'daki topçu birliklerinin komutanlığına getirildi. Paris'teyken Jakoben çevrelerle ilişki kurduğuğu için La Vendee'ye gönderilmek istendi. Bunu kabul etmeyince, görevinden alındı. Paris'e döndükten sonra, Konvansiyona karşı hareketi bastırmak için, Paul François Barras ile Lazare Carnot'un kuvvetlerine katıldı. Olaylar kısa zamanda gelişerek yeni bir anayasanın doğmasına yol açtı.

Napolyon, 1795 Ekiminde Fransa'daki ordunun başına getirildi. 1796 Şubatında da İtalya'daki ordunun başkomutanı oldu. Bu arada General de Beauharnais'in dul karısı Josephine ile evlendi. 1796 Nisanında ilk İtalya seferinin yaptı. Bu sefer, Napolyon'un ününü yaydı. Stratejik ustalığın bir şaheseri sayılan İtalya seferi, büyük başarı ile sonuçlandı. İmzalanan Campo Formio antlaşması ile Venedik Cumhuriyeti İtalya'ya bırakılıyor, karşılığında da Belçika ve İyon adaları alınıyordu. Bu önemli siyasi olayla devrim cumhuriyeti, Avrupa'nın en tutucu devleti olan Avusturya'ya gücünü göstermiş; Napolyon da İtalya'daki Fransız yönetimini kabul ettirmiş oluyordu.

Napolyon, Paris'e döndükten sonra, Direktuvarlık tarafından İngiltere'yi ele geçirmekle görevlendirildi. Direk İngiltere'ye saldıracağına, İngiliz etki alanının en can alacı noktasına saldırmayı uygun bulan Napolyon, Mısır seferine çıktı. Akdeniz'deki İngiliz donanmasını yenilgiye uğrattı, Malta'yı aldı. 1798 Temmuzunda da İskenderiye'ye girdi. Piramitler Savaşı'nda Memlükleri yendi. Ancak Horatio Nelson yönetimindeki İngiliz donanması, Fransız donanmasına saldırarak gemilerini batırdı. Nelson'un başarısı üzerine İngiltere, Osmanlı Devleti, Avusturya ve Rusya, Fransa'ya karşı birleştiler. Birleşik ordu, Rus generali Alexander Suvorov'un komutasında, Napolyon'un ele geçirdiği toprakları geri aldı.

Cezzar Ahmed Paşa Akka'da Napolyonu durdurdu

Napolyon, 1799 yılında Suriye'ye girdi. Akka'nın Cezzar Ahmed Paşa tarafından başarıyla savunulması ve ordusunda belirgin salgın hastalıklar yüzünden Mısır'a çekildi. Ordusunu burada bırakarak gemi ile Fransa'ya döndü. 9 Kasım 1799'daki hükümet darbesi, Fransa tarihinde yeni bir dönemin başlamasına sebep oldu. Birkaç hafta sonra, anayasada değişiklikler yapılarak yönetim üç konsülün eline bırakıldı. Napolyon "birinci konsül" olarak, Fransa'nın mutlak hakimi oldu. Bazı reformlar yapmaya çalıştı. Devletin dağıttığı kredileri belli bir düzene soktu; 1802 yılında Fransa Bankasını kurdu; idari alanda bazı reformlar gerçekleştirerek valilerin ve belediye başkanlarının siviller arasından seçilmelerini ve kendilerini seçen tek merkeze karşı sorumlu olmalarını sağladı; mahkemeleri ve emniyet örgütünü yeniden düzenledi.

Avusturya ve İngiltere orduları hala silahlarını bırakmamışlardı. Napolyon Bonapart, 1800 yılında tekrar İtalya'ya girdi ve Milano'yu aldı. Böylece Avusturya ordusunu ikiye bölmüş oluyordu. Birini kuşatma altında tutarken diğerine saldırdı. Bu saldırıları başarı ile sonuçlandırdı. Jean Victor Moreau'nun Hohenlinden'deki zaferi üzerine, Avusturya İmparatoru, İngiltere ile ittifakını bozmak ve 1801 Şubatında Luneville barış antlaşmasını imzalamak zorunda kaldı.

Napolyon kısa zamanda Fransa halkının sevgisini kazandı. Yabancı ülkelerdeki Fransızların, ülkelerine dönüp devletin modernleştirilmesinde kendisine yardımcı olmalarını sağladı. 1804'te yaptığı Code Napoleon (Napolyon Kanunları) halk tarafından da desteklendi. Napolyon, aynı yıl, Paris'teki Notre Dame katedralinde Papa Pius VII'nin eliyle taç giyerek İmparator oldu. Napolyon İmparatorluğu boyunca sayısız zaferler kazandı. Ancak Fransa içinde beliren bazı hoşnutsuzluklara, İngiliz donanmasının gücü, İspanya ve İtalya'da tahta geçirdiği akrabalarına halk tarafından duyulan kin ve nefrete, kendine bağladığı devletlerde beliren milliyetçilik akımları da eklenmişti.

Elbe adasına sürgüne gönderildi

Napolyon 1812 yılında Rusya'ya girdi. Ancak yiyecek sıkıntısı, asker kaçakları ve Rusya'nın dondurucu soğuğu gibi sebepler yüzünden, ordunun yönetimi Joachim Murat'ya bırakarak Paris'e döndü. Kendisine karşı düzenlenen hükümet darbesini bastırdıktan sonra yeni bir ordu kurdu. 1813 Ekiminde Leipzig'de yenik düştü. Düşman kuvvetleri 1814'te Paris kapılarına dayanınca görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Elbe adasına sürgüne gönderildi.

Napolyon'dan sonra Fransa tahtına XVIII. Louis geçirildi. Viyana kongresine katılan bakanlar ve delegeler, 7 Mart 1815'te Napolyon'un kaçıp Paris'e dönmüş olduğunu, halk tarafından büyük sevgi ile karşılandığını öğrendiler. Hemen bir ordu toplayan Napolyon, Belçika'ya saldırdı. Kazandığı önemsiz birkaç zaferden sonra Wellington'un komutasındaki İngiliz ve Gebhard von Blücher komutasındaki Prusya kuvvetleri tarafından 18 Haziran 1815'te Waterloo'da büyük bir yenilgiye uğratıldı.

Napolyon, Paris'e dönünce ikinci kez tahttan indirildi. Amerika'ya kaçmak istedi, ancak bunu başaramayınca İngilizlere teslim oldu. İngilizler, onu Atlantik'teki St. Helena adasına götürdüler. Napolyon, son yıllarını bu küçük adada geçirdi ve anılarını yazdırdı. Napolyon 5 Mayıs 1821'de öldü, ancak cenazesi 1840 yılında Paris'e getirilebildi ve İnvalides'e gömüldü. Napolyon'un uşağı tarafından zehirlendiğini ileri sürenler vardır.

Askeri dehaya sahip bir komutan olan Napolyon, siyasi bakımdan da önemliydi. Burjuva ihtilalini kendi istediği doğrultuya yöneltmiş; ne eski rejime dönülmesine ne de bir halk hükümetinin kurulmasına yol açmıştır. Waterloo yenilgisinden sonra, Paris halkını silahlandırmaya bu yüzden cesaret edememiştir. Halk, Napolyon için silaha sarılabilirdi ama Napolyon, bu hareketten bir halk hükümetinin doğabileceğini düşünmüştü. Orta sınıfın hakim olduğu merkezi bir hükümet biçiminin yaratıcısıydı. Napolyon'un anlayışına uygun olan bu hükümet biçimini daha sonraki yıllarda başka Avrupa devletleri de benimseyerek uyguladılar.




HAKKINDA YAZILANLAR

Napoleon (2 Cilt Takım)
Emil Ludvig
Kastaş Yayınları / İkinci Dünya Harbi Belgesel Dizisi

"Emil Ludwig'in Napoleon'u, 20. yüzyılda kaleme alınmış en önemli on biyografi çalışmasından birisidir. Bu kitap, yakın zamanların u en önemli kişisini, tarihin büyük bir dönemecindeki çok zengin dekor içerisinde yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda yüksek bir edebi nitelik taşıyor. "Kurtarıcı" ve "zalim", "maceraperest" ve "kanun yapıcı", "imparator" ve "kanun kaçağı." Hiçbir insan bu kadar kısa sürede tüm bu sıfatlara sahip olmamıştır. Napoleon'nun yükselişi ve çöküşü. Fransız ihtilali rüzgarlarının fırtınaya dönüşmesinden ibarettir. Bu rüzgarda ihtilali süpürmüş olan Napoleon sonunda kendi mahvını da önleyememiş, ancak yeni fikirlerin tohumları bütün dünyaya savrulmuştur. Bunu izleyen yüzyıl içerisinde bütün krallıklar devrildi ve yeni bir dünya kuruldu, ama Napoleon çağının birçok problemi hala güncel."




HABER

Napolyon Kafkas kökenli çıktı
18 Ocak 2012

Daha önce hakkında Arap kökenli olduğuna dair iddialar ortaya atılan Fransız lider general Napolyon Bonapart’ın aslında Kafkas kökenli olduğu ortaya çıktı. Moleküler antropoloji çalışmaları bulunan genetik bilimci Gerard Lucotte, iki yıl sürdürdüğü çalışmaların ardından bu sonuca ulaştı.

Saçlarını inceledi

Napolyon’un, baba soyundan gelen “Y” kromozomlarını inceleyen bilim insanı, birçok belirleyici gen üzerine yaptığı araştırmalar sonucu Napolyon’un atalarının Kafkas olduğunu ortaya koydu. Lucotte, Napolyon’un saçlarını inceleyerek buluşu gerçekleştirdiğini ifade etti.




HABER

Plebisit’i ilk olarak Napolyon uygulamıştı
13 Haziran 2013

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Taksim Gezi Parkı’nın kaderini belirleyecek oylamanın "plebisit" yöntemiyle yapılacağını açıklaması, Türkiye'de çok fazla bilinmeyen "plebisit" kelimesini bir anda üzerinde en çok konuşulan sözcük haline de getirdi.

Latince kökenli bir kelime olan plebisit günümüzde ya bir olay, anlaşmazlık ya da bir kişiyi onaylamak ya da onaylamamak için yapılan halk oylaması anlamına geliyor. Plebisiti dünyada ilk uygulayan kişi ise "para, para, para" ifadesiyle tarihe geçen Fransa İmparatoru Napolyon.

Napolyon Bonapart, 1804 yılında Fransa Cumhurbaşkanı, İtalya Kralı ve General ünvanlarıyla İmparatorluk tacını giymesinden tahtını bırakmak zorunda kaldığı 1814 yılları arasındaki 10 senelik iktidarında plebisiti toprak ilhaklarına meşruiyet kazandırmak amacıyla kullandı.

Plebisiti dünyada ilk kez kullanan lider olarak tarihte yerini alan Napolyon’un ardından yöntem yine Fransa’da ancak bu defa 1851 hükümet darbesinin onaylandığı ve III. Napolyon’a impara­torluk unvanının verildiği 1852'de gerçekleştirildi. 1852’den sonra plebisit III. Napolyon’un fetihleri savunulmak üzere kullanılırken Napolyonlar yaklaşık 50 yıl boyunca Fransa’nın kaderini belirleyecek kararları plebisit ile tayin etti.






www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)