Biyografi Ara!

Binlerce biyografi keşfedilmeyi bekliyor

İsminizin Anlamı Kadın İsimleri

A

Abiye (a): Yüzünü, örten, güzel, namuslu.

Adalet (a): Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye.
Adalet Ağaoğlu (romancı-yazar)

Adniye (a): Salih, cennetlik.

Afet (a): İnsanların önleyemediği büyük felaket.
Afet Ilgaz (romancı-yazar)

Afitap (f): Güneş ışığı.

Ahu (f): Ceylan, maral.

Aişe (a): Bolluk içinde rahat yaşayan, rahat ömür süren.
Hazreti Aişe

Ajda (f): Delik delik olan, çentik çentik.
Ajda Pekkan (sanatçı)

Alev: Yanan şeylerin çeşitli şekillerde görünen parlak ve ışıklı dili.
Alev Alatlı (yazar)

Amine (a): Korkusuz.
Hazreti Amine

Armağan (t): Hediye, bağış, bahşiş.

Arzu (f): İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın.
Arzu Öztürkmen (akademisyen)

Asiye (a): Direk, acılı kadın.

Aslı: Baş, temel, temelli, köklü.
Aslı Aydıntaşbaş (yazar)

Aslıhan: Soylu, han suyundan olan.

Asuman (f): Gök, gökkube, sema.
Asuman Karause (sunucu)

Atıfet (a): Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi.
Atıfet Sunay (Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın Eşi)

Atiye (a): Bağış, verme, iyilik.

Ayfer (f): Ay ışığı.

Aygen: Gönül dostu.

Aygül: Ay gibi güzel parlak renkli.

Aygün: Ay gibi parlak ışıklı gün.

Ayla: Kadın, eş, hanım.
Ayla Ağabegüm (yazar)

Aylin: Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hale.
Aylin Kotil (siyasetçi)

Aynıfer (a): Göz ışığı, göz nuru.

Aynur: Ay gibi parlak.
Aynur Mısıroğlu (yazar)

Ayperi: Peri gibi güzel.

Aysel: Ay gibi parlak ve güzel.
Aysel Gürel (şarkı sözü yazarı)

Aysen: Sevimli, neşe saçan, parlak.

Aysever: Ayın güzelliğine tutkun, ay gibi güzel olanı seven.

Aysun: Ay gibi parlak ve güzelsin.
Aysun Kayacı (sinema oyuncusu)

Ayşegül: Güleç, güler yüzlü, gül gibi renkli ve canlı.
Ayşegül Aldinç (şarkıcı)

Ayşen: Neşeli, parlak, sevimli.
Ayşen Gruda (sinema oyuncusu)

Ayten (a): Ay gibi parlak renkli.
Ayten Dilligil (tiyatro sanatçısı)

Azimet (a): Gidiş. Takva yolunu seçen.

Azra (a): Bakire, kız, el değmemiş.
Azra Erhat (yazar)


B

Banu (f): Ev kadını, bayan, gelin.
Banu Avar (yazar)

Bedia (a): Eşi benzeri olmayan, mükemmel.
Bedia Akartürk (Türk Halk Müziği Sanatçısı)

Başak: Ürün toplandıktan sonra kalan artıklar.
Başak Gürsoy (manken)

Begüm: Saygı değer kadın, hanım.
Begüm (şarkıcı)

Behiye (a): Güzel, alımlı kadın.
Behiye Aksoy (sanatçı)

Belkıs (a): Sebe kraliçesinin ismi.
Belkıs Akkale (Türk Halk Müziği Sanatçısı)

Benan (a): Parmakla gösterilecek kadar güzel.

Benefşe (f): İnce saplar üzerinde, ufak mavi güzel kokulu çiçek açan bitki.

Bengi: Sonsuz, tiryaki.

Beren: Kuzu.
Beren Saat (sinema oyuncusu)

Berin (f): Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı.
Berin Menderes (Adnan Menderes’in eşi)

Berire (a):İhsan sahibi, sadık.

Berna (f): Genç, cesur, civan.
Berna Laçin (sinema oyuncusu)

Besamet (a): Güler yüzlü olan.

Betigül: Gül gibi kokan mektup.

Betül (a): Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hz. Fatıma ve Hz. Meryem'in unvanı.
Betül Mardin (işkadını)

Beyhan: Sır saklamayan.

Beyhatun: Hakanın hanımı.

Beyza (a): Çok beyaz, çok temiz, parlak.
Beyza Güdücü (sunucu)

Bihter (f): Çok iyi, pek üstün.

Bilgehatun: Derin bilgi sahibi kadın.
İlbilge Hatun (Bilge Kağan’ın annesi)

Binnaz (a): Çok nazlı.
Binnaz Toprak (akademisyen)

Birgül: Tek ve benzersiz gül.
Birgül Ayman Güler (milletvekili)

Buket (f): Demet, çiçek demedi.
Buket Uzuner (yazar)

Burç: Taze dal, filiz.

Burcu (a): Güzel kokan.

Burçin: Dişi geyik.
Burçin Orhon (sinema oyuncusu)

Büşra (a): Müjde, sevinç, hayırlı haber.
Büşra Ersanlı (akademisyen)

C

Canan (f): Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta Allah.
Canan Karatay (doktor)

Cangül (f): İç açıcı, gül yüzlü, sevgili.

Cavidan (a): Sonsuz, ölümsüz, ebedi.

Cansu (t): Su gibi saf, temiz ve sevimli.
Cansu Dere (sinema oyuncusu)

Cazibe (a): Çeken, cezbeden.

Ceyda (a): Yararlı, herkese iyilik yapan. Zarif.
Ceyda Düvenci (sinema oyuncusu)

Ceylan: İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi.

Cihanfer (f): Cihanı aydınlatan çok güzel kadın.

Çağla (t): Badem, erik, kayısı gibi meyvelerin yenebilir ham hali, toy.
Çağla Şigel (sunucu)

Çiçek (t): Güzel görünümlü.
Çiçek Derman (tezhip sanatçısı)

Çiğdem (t): Bir kır bitkisi, güzel görünümlü.
Çiğdem Tunç (sunucu)

D

Demet (t): Çiçek takımı, bitki takımı, ışık takımı.
Demet Akbağ (sinema sanatçısı)

Derya (f): Deniz, çok bol, pek çok.
Derya Baykal (sunucu)

Destegül (f): Gül demeti, çiçek buketi.

Dicle: Büyük ırmak. Irak'ta denize dökülen bir nehir.

Didar (f): Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü.

Dilara (f): Gönül alıcı, sevgili.

Dilber (f): Güzel, sevgili, gönül çekici.
Dilber Ay (sanatçı)

Dilbeste (f): Gönül bağlamış, aşık.

Dildade (f): Gönül vermiş, düşkün, tutkun.

Dildar (f): Gönlü hüküm altında tutan sevgili.

Dilek (t): Arzu, istek, temenni.

Dilrüba (f): Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan.

Dilsafa (f): Gönlü ferah kedersiz olan.

Dilşad (f): Gönlü sevinçli, yüreği şen olan.

Dilşikar (f): Gönül avlayan, kendine bağlayan.

Dudu (t): Bayan, hanım, kadın.

Dürdane (f): İnci tanesi, inci serpen.

Dürriye (a): İnci gibi parlayan.

E

Ebru (f): Kaş.
Ebru Cündübeyoğlu (sinema oyuncusu)

Eda (a): Tavırları hoş olan, nazlı.
Eda Özülkü (şarkıcı)

Efser (f): Taç.

Ela: Sarıya çalar kestane rengi.
Ela Altın (Türk Halk Müziği sanatçısı)

Elif (a): Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık.
Elif Şafak (romancı-yazar)

Emel (a): Güçlü istek, umulan ve beklenen şey.
Emel Doğramacı (akademisyen)

Emine (a): Korkusu olmayan.
Emine Uşaklıgil (yazar)

Erva (a): Suya kanmış.

Esengül (t): Diri ve taze gül.
Esengül (şarkıcı)

Esma (a): İsmi olan.
Esma Sultan

Esra (a): Gece yolculuğuna çıkan.
Esra Erol (sunucu)

Evin: Cevher, buğday tanesinin olgunlaşmış içi.
Evin İlyasoğlu (müzik eleştirmeni)

F

Fatıma (a): Kendisi ve nesli cehennem ateşinden kesilmiş.
Hazreti Fatıma (Peygamber Efendimiz’in Kızı, Hazreti Ali’nin Hanımı)

Fazilet (a): Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi.

Fehamet (a): Ululuk, büyüklük, itibar.

Ferah (f): Bol, geniş, neşeli, açık.

Feray (f): Parlak, aydınlık ay.
Ayfer Feray (sinema oyuncusu)

Ferda (f): Yarın, ertesi gün.

Ferayi (f): Parlakça, aydınlıkça, loş.

Ferdiye (a): Tek ve eşsiz olan.

Ferhunde (f): Uğurlu kutlu.

Feriha (a): Sevinçli, ferah.
Feriha Tevfik Negüz (Türkiye'nin ilk güzellik kraliçesi)

Ferihan (a): Razı, hoşnut, sevinçli.

Ferişte (f): Melek.

Ferzane (f): Hakim, filozof, bilgin, alim.

Figen (f): Çiçek demeti, gölge yapan, gölge eden.

Filiz (r): Eritilip temizlenmemiş altın, gümüş gibi maden. Taze fidan, ince taze ve güzel.
Filiz Akın (sinema oyuncusu)

Firdevs (a): Sekiz cennetten biri, altın ve gümüştendir.
Firdevs Çalkanoğlu (ebru sanatçısı)

Firkat (a): Ayrı olan, sevgiden uzak kalan.

Fitnat (a): Zihin açık, çabuk kavrayışlı.
Fitnat Hanım (şair)

Fulya (a): Güzel kokulu bir nergis.

Funda: Süpürgeotu.
Funda Arar (şarkıcı)

Füruzan (f): Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu.
Füruzan (romancı-yazar)

Füsun (f): Büyü, sihir, efsun.
Füsun Demirel (sinema oyuncusu)

Füsünkar (f): Büyüleyici güzel.

G

Gazal (a): Geyik, ceylan, ahu.

Gevher (f): Elmas, değerli taş, mücevher.

Gizmen: Sır saklayan.

Gökcan: Gök mavisi.

Gökşen: Gök mavisi gibi neşeli.

Gönül: Kalb.
Gönül Yazar (sanatçı)

Gözde: Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği kimse.

Gül (f): Hoş kokulu, çiçek.

Gülay (f): Gül ay'ı
Gülay Pınarbaşı (90 Miss Globe Güzeli, yazar)

Gülbahar (f): Baharın gülü.

Gülbanu (f): Gül hanım, gül hatun.

Gülbeden (f): Gül bedenli, nazik.

Gülberk (f): Gül yaprağı.

Gülbin (f): Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük.
Gülbin Gökçay (doktor)

Gülbiz (f): Gül saçan, gül serpen.

Gülcan (f): Canı gül gibi taze, renkli, hareketli olan.

Gülcemal (f): Yüzü gül gibi güzel olan kadın.

Gülçe (f): Gül biçiminde yuvarlak süs motifleri.

Gülçehre: Gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş olan.

Gülçiçek: Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan.

Gülçin: Gül toplayan, gül derleyici.
Gülçin Şenel Soykan (yazar)

Güldal: Gül dalı gibi ince ve güzel olan kadın.
Güldal Mumcu (milletvekili)

Güldan (f): Çiçek konulan, özellikle gül konulan vazo.

Güldemet: Gül buketi, gül demeti.

Gülden: Gül gibi.
Gülden Karaböcek (sanatçı)

Gülder: Gül toplayan.

Gülderen: Gül derleyen.

Gülendam (f): Gül gibi ince, uzun, güzel vücudu olan.

Güler: Güleç yüzlü.
Güler Sabancı (işkadını)

Gülergin: Olgun gül, tam açmış gül.

Güleser: Yüzünde gülümseme eksik olmayan.

Gülfam (f): Pembe, gül renginde olan.

Gülfem (f): Gül dudaklı, gül ağızlı.

Gülfer (f): Gül gibi parlak, gül parlaklığında.

Gülfeşan (f): Gül saçan.

Gülfidan (f): Gül gibi genç.

Gülgönül (f): İçi rahat, yalnız yüzü değil içi de gülen.

Gülgün: Gül renginde olan.
Gülgün Feyman (sunucu)

Gülhatun (f): Gül gibi olan, sevilen hatun.

Gülhiz (f): Gül yetiştiren.

Gülistan (f): Gül bahçesi, güllük.
Gülistan Güzey (sinema oyuncusu)

Gülizar (f): Gül yanaklı.
Jülide Gülizar (haber sunucusu)

Güllü: Gül gibi güzel kadın.
Güllü (şarkıcı)

Gülnar (f): Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek.

Gülnaz (f): Gül gibi ince ve narin olan, nazlanan.

Gülruh (f): Gül yanaklı.

Gülseren (t): Güzellik saçan.

Gülseven (t): Gül tutkunu.

Gülsima (f): Gül yüzlü.

Gülsüm: Yüzü dolgun. Ümmügülsüm: Gülsümün annesi.

Gülşah (f): Gül padişah, çiçek hükümdar.
Gülşah Alkoçlar (sinema oyuncusu)

Gülten (f): Gül tenli.
Gülten Kazgan (akademisyen)

Gülter (f): Yeni açılmış gül.

Gülşen (f): Gül bahçesi, gülistan.
Gülşen Kutlu (Türk Halk Müziği Sanatçısı)

Gülümser (t): Daima gül veren, çiçek açan.

Gülzar (f): Gül bahçesi.

Güzide (f): Seçkin, seçilmiş, seçme.
Güzide Taranoğlu (şair)

Güzin (f): Seçen, seçilmiş.
Güzin Sayar (Güzin Abla köşe yazarı)


H

Hacer (a): Taş, kaya parçası.
Hacer Mirgül Griffe (yazar)

Hale (a): Ayın çevresinde görülen ışık halkası.
Hale Soygazi (sinema oyuncusu)

Halenur (a): Işıklı, aydınlık daire, hale.

Hamiyet (a): Milli onur ve haysiyet.
Hamiyet Yüceses (şarkıcı)

Handan (a): Gülen, şen.
Handan Toprak (belediye başkanı)

Hande (f): Gülen, alay eden.
Hande Ataizi (sinema oyuncusu)

Hanım (t): Bayan, kadın, sultanım.

Hanife (a): Dindar, sımsıkı dinine bağlı.

Harika (a): Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay.
Harika Avcı (sinema oyuncusu)

Hasna (a): Çok güzel kadın.

Hatice (a): Erken doğan kız çocuğu.
Hazreti Hatice (Peygamber Efendimiz’in İlk Hanımı)

Hatun (t): Kadın, bayan, hanım.

Haver (f): Gün doğusu, ortak.

Havle (a): Güçlü, kuvvetli, takatlı, kudretli.

Havva (a): Bir şeyin kıvamı, olgun.
Hazreti Havva (Hz. Ademin Hanımı)

Hayat (a): Dirilik.

Hayrunnisa (a): Kadınların hayırlısı, iyisi.
Hayrunnisa Gül (Abdullah Gül’ün eşi)

Hediye (a): İkram niyetiyle verilen veya günderilen şey.
Hediye Akdere (siyasetçi)

Hicran (a): Ayrılık, firak, ayrılığın verdiği unutulmaz acı.
Hacer Hicran Göze (yazar)

Hicret (a): Bir ülkeden başka birine göç etmiş olan.

Hilal (a): Yeni ay.

Hilkat (a): Yaratılıştaki hal.

Hoşdem (f): İyi arkadaş, hali vakti yerinde olan.

Hoşeda (f): Davranışı hoş, hareketi güzel.

Hoşendam (f): Boyu posu güzel, görünümü düzgün olan.

Hoşfidan (f): Göze güzel görünen fidan.

Hoşhal (f): Hali vakti yerinde, geçim ehli, iyi huylu.

Hoşkadem (f): Güzel ayaklı, uğurlu.

Hoşneva (f): Güzel sesli.

Hoşnigar (f):Tatlı, güzel bakışlı.

Huban (f): Güzeller, güzel kızlar.

Huri (a): Cennet kızı gibi güzel.
Huri Sapan (sanatçı)

Huriye (a): Çok güzel.

Hülya (f): Kuruntu, hayal.
Hülya Koçyiğit (sinema oyuncusu)

Hümeyra (a): Beyazlık, aklık. Hz. Aişe’nin unvanı
Hümeyra (sanatçı)

Hürrem (f): Taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü.
Hürrem Sultan

Hürriyet (a): Kendi iradesine göre karar veren.

Hüsna (a): En güzel, pek güzel.

Hüsnügül (f): Gül gibi güzel.

Hüveyda (f): Apaçık, meydanda, belli, besbelli.

İ

Işılay (t): Ay ışığı gibi güzel.
Işılay Saygın (bakan)

İclal (a): Saygı ve büyüklük gösteren, ikram eden.
İclal Aydın (sunucu)

İfakat (a): İyileşme, ayılma.

İffet (a): Namuslu, helalı isteyen, haramdan kaçan.

İkbal (a): Baht açıklığı, işlerin yolunda gitmesi.
İkbal Gürpınar (sunucu)

İlknur (t): İlk gelen ışık.
İlknur Bozkurt (sinema oyuncusu)

İnci (t): Kıymetli süs tanesi, kıymetli.
İnci Aral (yazar)

İpek (t):İpek böceğinden elde edilen kıymetli kumaş, ince, nazik, kibar.
İpek Tuzcuoğlu (sinema oyuncusu)

İrem (a): Şeddatın cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe.

J

Jale (f): Kırağı, çiğ, şebnem.
Jale Arıkan (sinema oyuncusu)

Jülide (f): Karışık, dağınık saç.
Jülide Ateş (sunucu)


K

Kader (a): Değişmez bir karar.

Keriman (a): Kerimin çoğulu, keremi bol, cömert.
Keriman Halis Yüce (Dünya Güzeli)

Kevser (a): Madden ve manen çok, nesli kalabalık. Cennetteki meşhur havuz.

Kezban (f): Ev kadını.

Kısmet (a): Talih, nasib, kader.

Kıymet (a): Bedel, değer, baha.
Kıymet Unutma (Türk Halk Müziği)

Kumru (f): Güvercine benzeyen bir kuş.

Kutan: Kutlu, kutsal, mutlu.

Kübra (a): En büyük, en azametli.
Kübra Öztürk, (satranç oyuncusu)

L

Lale (f): Bir süs bitkisi. Demir halka gerdanlık. Köle eden kadın.
Lale Oraloğlu (tiyatro sanatçısı)

Lalezar (f): Lale bahçesi.

Lamiha (a): Parlayan, parıldayan, parlak.

Leman (f): Parlak, parıldayan.
Leman Çıdamlı (tiyatro oyuncusu)

Lerzan (f). Titreyen, titrek.
Lerzan Mutlu (sinema oyuncusu)

Letafet (f): Latiflik, hoşluk, yumuşaklık.
Letafet Hanım (Serasker Rıza Paşa(nın Hanımı)

Leyan (a): Konforlu, lüks hayat.

Leyla (a): Uzun ve karanlık gece.
Leyla Alaton (işkadını)

M

Mahinev (f): Yeni doğmuş ay.

Mahinur (f): Ay ışığı.
Mahinur Ergun (sinema oyuncusu)

Mahiye (f): Aylık.

Mahpeyker (a): Ay yüzlü parlak ve nur yüzlü.
Mahpeyker Sultan (Sultan Birinci Ahmet'in Hanımı)

Maide (a): Kurulmuş sofra.
Maide Arel (ressam)

Makbule (a): Kabul olunmuş, beğenilmiş.
Makbule Atadan (Atatürk’ün kız kardeşi)

Maral: Dişi geyik.

Mayda: Narin ince yapılı.

Mebşure (a): Yüzü güzel, endamlı, güzel kadın.

Mefharet (a): Övünç, iftihar etme.
Mefharet Yıldırım (şarkıcı)

Mefkure (a): Ulaşılmak istenen en yüce amaç.
Mefkure Eraksoy (doktor)

Mehlika (a): Ay yüzlü güzel.
Mehlika Sultan (Yahya Kemal’in şiir motifi)

Mehpare (f): Ay parçası.
Mehpare Çelik (sunucu)

Mehtap (f): Ay ışığı, dolunay.

Mehveş (f): Ay yüzlü, ay gibi güzel.
Mehveş Emeç (piyano sanatçısı)

Melahat (a): Güzellik, güzel yüzlülük.
Melahat Abbasova (tiyatro oyuncusu)

Melda (a): İnce ve taze vücutlu.

Melek (a): Kimsenin göremediği Allahü tealanın emirlerine tam itaat eden nurani varlık. Masum, halim selim ve güzel kimse.
Melek Delilbaşı (akademisyen)

Melen: Balık sürüsü.

Menekşe (f): Kır çiçeği.

Menfuse (a): Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel.

Meral (t): Dişi geyik.
Meral Orhansoy (sinema oyuncusu)

Mercan (a): Süs eşyası yapılan kırmızı bir deniz hayvanı.

Meriç (a): Ege denizine dökülen nehir.

Merve (a): Mekkede Kabe yakınındaki küçük bir tepe.
Merve Aydın (atlet)

Meryem (a): Dinine bağlı olan kadın.
Meryem Uzerli (sinema oyuncusu)

Mesadet (a): Mutluluk kutlu olma.

Meserret (a): Sevinç, şenlik, sevinilecek şey.
Meserret Cumhur (doktor)

Mestinaz (f): Süzgün bakışlı, nazlı güzel.

Meveddet (a): Sevgi, dostluk, kardeşlik, arzu.

Mevhibe (a): Bahşiş, ihsan, bağış.
Mevhibe İnönü (İsmet İnönü’nün Eşi)

Mihman (f): Misafir.

Mihriban (f): Seven, güler yüzlü, dost, yumuşak huylu.
Mihriban (Abdurrahim Karakoç’un şiir motifi)

Mihrican (f): Gece ile gündüzün eşit olduğu gece.

Mihrimah (f): Güneş ile ay.
Mihrimah Sultan

Mihrinaz (f): Çok nazlı, aşırı naz eden.

Mine: Şişe, cam, billur.
Mine Çayıroğlu (sinema oyuncusu)

Minez: Huy, meşreb, mizaç.

Mualla (a): Yüce, yüksek.
Mualla Eyüboğlu (mimar)

Muattar (a): Itırlı, güzel kokulu.

Muazzez (a): İzzet ve şeref sahibi, kıymetli, değerli.
Muazzez Ersoy (sanatçı)

Muhabbet (a): Sevgi.

Muhaddere (a): Namuslu, iffetli, örtülü Müslüman

Mukaddes (a): Mübarek, temiz.

Mübeccel (a): Yüceltilmiş, büyütülmüş, tebcil edilmiş.
Mübeccel Kıray (akademisyen)

Müberra (a): Temize çıkarılmış, açıkca belirtilmiş.

Mübeyyen (a): Açıklanmış ortaya çıkarılmış.

Mücella (a): Parlak, cilalı.

Mübeşşer (a): Müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen.

Müge: Bir çiçek.
Müge Anlı (sunucu)

Müjde (f): İyi haber sevinçli haber.
Müjde Ar (sinema oyuncusu)

Müjgan (f): Kirpikler.
Müjgan Cumbur (kütüphaneci)

Müjgen: Kirpik

Münevver (a): Aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın.
Münevver Özdemir (Türk Halk Müziği Sanatçısı)

Mürüvvet (a): İnsanlık, mertlik, sevinçli günlerini görme.
Mürüvvet Kekilli (şehit)

Müşerref (a): Şerefli kılınmış.
Müşerref Akay (sanatçı)

Müveddet (a): Sevgi, dostluk, muhabbet.
Müveddet Günbay (şan pedagogu)

Müyesser (a): Kolayca yapılan nasip olan.

Müzehher (a): Çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş.
Müzehher Va-Nu (yazar)

Müzeyyen (a): Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış.
Müzeyyen Senar (sanatçı)

N

Nadide (f): Görülmemiş, az bulunur, çok değerli.

Nakşıdil (a): Gönül nakışı.
Nakşıdil Sultan

Nalan (f): İnleyen, ağlayan, sızlayan, figan eden.

Narin (f): İnce yapılı, nazik ve kibar.

Nazan (f): Nazlı, cilveli, işveli, naz eden.
Nazan Bekiroğlu (romancı-yazar)

Nazende (f): Naz edici, nazlı, cilve seven.

Nazenin (f): Cilveli, çok nazlı, şımarık, narin, ince yapılı.

Nazik (f): İnce, narin, rakik, terbiyeli saygılı, güzel, zarif.

Nazikendam (f): Narin yapılı, güzel vücutlu.

Nazile (a): Aşağı inen.

Nazlı (f): Naz eden, işveli, cilveli.
Nazlı Eray (romancı-yazar)

Nebahat (a): Şan, şeref, onur, ün, şan ve şeref sahibi.
Nebahat Çehre (sinema oyuncusu)

Necile (a): Soylu, asil, temiz.

Necla (a): Kız evlat, kız çocuk, kuşak, sülale, nesil.
Necla Abken (Türk Halk Müziği Sanatçısı)

Nedret (a): Az bulunan, ender, seyrek bulunan.
Nedret Güvenç (sinema oyuncusu)

Nehar (a): Gündüz.

Nergis (f): Bir süs çiçeği.
Nergis Kumbasar (sinema oyuncusu)

Neriman (f): Pehlivan, kahraman, yiğit.
Neriman Köksal (sinema oyuncusu)

Nermin (f): Yumuşak, nazik, kibar.
Nermin Erbakan (Necmettin Erbakan’ın Hanımı)

Neslihan (f): Padişah soyundan gelen, şah neslinden olan.
Neslihan Kısakürek (Necip Fazıl Kısakürek’in Hanımı)

Neslişah (f): Padişah soyundan gelen, şah neslinden olan.

Nesrin (f): Yaban gülü, mısır gülü, Van gülü.
Nesrin Sipahi (sanatçı)

Neval (a): Talih, kısmet, baht açıklığı. İhsan, bağış.

Nevbahar (f): İlk bahar.
Nevbahar Demirağ (sinema oyuncusu)

Nevbaht (f):Talihi yeni olan.

Nevber (f): Yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve.

Nevin (f): Yeni, yepyeni, yeni şey.

Nevres (f): Yeni biten, genç taze.

Nezafet (a): Temizlik, paklık.

Nezahet (a): Temizlik, paklık, iç temizliği, incelik, rikkat.
Nezahet Onbaşı (İstiklal Savaşı Gazisi)

Nezaket (f): Naziklik, zariflik, incelik, terbiye, edep.

Neşe (a): Sevinç, gönül açıklığı, keyif, kıvanç, yiğit.
Neşe Karaböcek (sanatçı)

Neşide (a): Ünlü mısra, beyit, manzume.

Nida (a): Seslenme, çağırma.

Nigahban (f): Gözcü, bekçi, gözleyen.

Nigar (f): Resim, nakış, resim gibi güzel, güzel yüzlü.
Şair Nigar Hanım

Nihal (f): Fidan, genç. Fidan gibi ince yapılı.

Nihan (f): Gizli, sır, örtünmesi gerekli yerleri örten.

Nilgün (f): Mavi renkte. Çivit renkli.

Nilüfer (f): Bir cins su bitkisi.
Nilüfer Göle (akademisyen)

Niran (a): Ateş, parlaklık.
Niran Ünsal (şarkıcı)

Nükhet (a): Güzel ve hoş koku.
Nükhet Duru (şarkıcı)

Nur (a): Işık, parıltı, aydınlık, nur.
Nur Vergin (akademisyen)

Nuran: Işıklı, nurlu, aydın.

Nuray: Ay ışığı gibi.
Nuray Hafiftaş (Türk Halk Müziği Sanatçısı)

Nurbanu (f): Işıklı hanım, nurlu hanım.
Nurbanu Sultan

Nurcihan (f): Cihanın nuru, kainatın ışıklı, parlak, nurlu.

Nurçin (f): Işıklı, parıltısı olan.

Nurefşün (f) Nur saçan, etrafı aydınlık,

Nurhan (a) Aydın hükümdar.

Nurhayat (a): Mutlu yaşam.

Nurperi (f): Yüzü nur gibi parlayan peri gibi güzel.

Nursel (t): Nur seli. Sel gibi ışık.

Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü.

Nurşin (f): Çok lezzetli.

Nurten (f): Teni nurlu, ışık tenli.

Nüveyre (a): Parlak küçük şey.

O

Oya (t): Dantel, süs, küçük kız kardeş.
Oya Eronat (milletvekili)

Özlem: Hasret. Yeniden görme arzusu.
Özlem Özdil (Türk Halk Müziği Sanatçısı)

Öznur (t): Gerçek nur, gerçek ışık.

P

Pakize (f): Çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz.
Pakize Suda (sinema oyuncusu)

Pendiye (f): Öğüt veren.

Peren (f): Ülker yıldızı.

Peri (f): Çok güzel, çekici olan.

Peride (f): Uçarak yükselmiş, rengini atmış.
Peride Celal (yazar)

Perihan (f): Peri padişahı.
Perihan Savaş (sinema oyuncusu)

Perran (f): Uçan, uçucu.
Perran Kutman (sinema oyuncusu)

Perrin (f): Naz, nezaket.

Pınar (t): Kaynak su gözü.


R

Rahime (a): Müminlere çok acıyan kadın.

Rahşan (f): Parlak, parlayan.
Rahşan Ecevit

Rana (a): Güzel, hoş görünen.
Rana Alagöz (şarkıcı)

Ravza (a): Bahçe, yeşilliği bol olan, çiçekli bahçe.

Rayiha (a): Koku, güzel koku.

Remide (f): Ürkmüş, korkmuş, ürkek, korkak.

Rengin (f): Renkli, boyalı, güzel.

Reside (f): Erimiş, yetişmiş, olgunlaşmış.

Reyhan (a): Rızık, merhamet, güzel koku. Fesleğen.

Rezzan (a): Ağır başlı, vakarlı.
Rezzan Has

Rikkat (a): İncelik, naziklik.
Rikkat Kunt (tezhip sanatçısı)

Rugeş (f): Canlı yüzlü, taze yüzlü.

Ruken (f): Güler yüzlü, müjde veren.

Rukiye (a): Büyüleyen, sihirleyen.

Rumeysa (a): Büyük bir yıldız.

Rüveyda (a): Hoş, ince, nazik, sabırlı.




S

Saadet (a): Kurtuluş vesilesi, uğur, kavuşan, mutlu.

Saba (a): Gün doğusundan esen hafif ve serin rüzgar.
Saba Tümer (sunucu)

Sabahat (a): Latif, yüzü güzel, cemal sahibi.
Sabahat Emiroğlu (yazar

Sabia (a): Yedinci.

Salise (a): Üçüncü.

Saniye (a): İkinci.

Sara (f): Halis, katkısız, saf.

Sare (f): Sıçrayan, atlayan.

Satıa (a): Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak.

Sebu (a): Testi, şarap kabı.

Seçil (t): Ayrılan, beğenilen.

Seda (a): Ses.
Seda Sayan (sunucu)

Sedef (a): Midye ve istiridyenin beyaz kabuğu. Beyaz ve parlak kadın.

Seher (a): Gecenin son altıda biri olan vakit ki, bu zaman yapılan dualar makbuldür.
Seher Dilovan (Türk Halk Müziği Sanatçısı)

Sekine (a): Gönlü rahat.

Selma (a): Barışçı, itaatlı, iyi yolda olan.
Selma Ergeç (sinema oyuncusu)

Selvican: Selvi seven, selvi canlı.

Sema (a): Gök, gökyüzü.

Semahat (a): Cömert, iyiliksever.
Semahat Arsel (işkadını)

Semra (a): Esmer, kumral renkte olan, esmer güzeli.
Semra Özal (Turgut Özal’ın Hanımı)

Sena (a): Övme, methetme.

Seniha (a): İnci, zinet.

Seniyye (a): Yüksek, yüce.

Serap (a): Işığın yansımasından doğan yanılma.

Serra (a): Çok sevinen.
Serra Yılmaz (sinema oyuncusu)

Sevda (f): Aşk, istek, arzu.
Sevda Ferdağ (sinema oyuncusu)

Sevde (a): Esmer güzeli.
Sevde Beyazıt (milletvekili)

Sevim (t): Yakınlık, sempati.
Sevim Burak (yazar)

Sevinç (t): Neşe, ferahladı.
Sevinç Çokum (romancı-yazar)

Seyhan: Çizgili elbise.

Sezen: Sezgi gücü kuvvetli.
Sezen Aksu (sanatçı)

Sibel: Buğday başağı, havadaki yağmur damlası.

Songül (t): Son açan gül.
Songül Karlı (Türk Halk Müziği Sanatçısı)

Suna: Erkek ördek.
Suna Pekuysal (sinema oyuncusu)

Suzan (f): Yakan, yanan.
Suzan Çataloluk (yazar)

Süeda (a): Saadetli, kutlu, uğurlu. Saidin çoğulu.

Sükeyne (a): Sessiz, sakin, başlı, vakarlı.

Sülün: Beğenilen, eti lezzetli güzel bir kuş. İnce narin.

Sündüs (a): Altın ve gümüş telle işlemeli ipek kumaş.

Süveyda (a): Kalbin ortasındaki kara benek.

Ş

Şahdane (f): Mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli.

Şahika (a): Dağ tepesi, dağ doruğu.
Şahika Tekand (tiyatro oyuncusu)

Şahmelek (f): Güzeller güzeli.

Şaziment (a): Özellikleri kimseye benzemeyen.

Şaziye (a): Yay, kavis, incik kemiği.
Şaziye Moral(sinema oyuncusu)

Şebnem (f): Gece nemi, çiğ, nem, rutubet.
Şebnem Ferah (şarkıcı)

Şehnaz (f): Çok nazlı.
Şehnaz Dilan (sinema oyuncusu)

Şehriban (f): Kentin en büyüğü, vali.

Şekayık (a): Gelinlik çiçeği.

Şenay (t): Mutlu geçen ay.
Şenay (şarkıcı)

Şengül (t): Neşeli genç kadın, iç açıcı gül.
Şengül Hablemitoğlu (akademisyen)

Şermende (f): Utangaç.

Şermin (f): Utanganç, sıkılgan.

Şermize (f): Küçük insan topluluğu.

Şetaret (a): Şenlik, neşeli olma, sevinç.

Şeybe (a): Beyaz saçlı, yaşlı, saçı ağarmış.

Şeyda (f): Aşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş.

Şeyma (a): Bedeninde ben, alemet olan.
Şeyma Güngör (akademisyen)

Şirin (f): Tatlı, cana yakın sevimli.
Şirin Payzın (sunucu)

Şivekar (f): Şiveli, işveli, cilveli.

Şule (a): Alev, ateş alevi, parıltı.

Şükran (a): Teşekkür etme, iyilik bilme, minnettarlık.
Şükran Ovalı (sinema oyuncusu)

Şükufe (f): Çiçek gibi güzel, hoş, çiçek, tomurcuk.
Şükufe Nihal (şair)


T

Tıflıgül (a): Gonca gül.

Tiraje (f): Gök kuşağı.

Tuba (a) Cennet ağacı.
Tuba Büyüküstün (sinema oyuncusu)

Tülay (t): İncelikle, düşle ilgili.
Tülay İbrahim (şair-yazar)

Tülin: Ayna.

Türkan: Padişaha saltanatta ortaklık eden eşi.
Türkan Şoray (sinema oyuncusu)

U

Ulya (a): Pek yüce.

Ü

Ülfet (a): Alışıklık, dostluk, yakınlık duyma.

Ülkü (t): İdeal, mefkure, yüce dilek.
Ülkü Adatepe (Atatürk'ün manevi kızı)

Ümeyme (a): Küçük anne.

Ümmi (a): Annem.

Ümmügülsüm (a): Gülsümün annesi.

Ümmühan (a): Padişahın annesi, hükümdarın annesi.

V

Vecahet (a): Güzel yüzlü, gösterişli, itibarlı, şerefli.

Vedia (a): Emanet.
Vedia Nesin (Aziz Nesin’in Hanımı)

Vedide (a): Dost, sevgili. Sevgisi çok olan, aşırı seven.

Vesamet (a): Güzel olan.

Vesile (a): Yol, vasıta, bahane, sebep, fırsat, yaklaşma.

Vildan (a): Yeni doğmuş çoçuk.
Vildan Ocak (doktor)

Vuslat (a): Dostuna, sevdiğine kavuşma.
Vuslat Doğan Sabancı (işkadını)


Y

Yadigar (f): Dost hatırası.

Yaprak: Bitkinin düz ve yeşil kısmı.
Yaprak Özdemiroğlu (sinema oyuncusu)

Yarıdil (f): Gönül dostu, içten arkadaş.

Yasemin (f): Bir süs bitkisi.
Yasemin Bozkurt (sunucu)

Yelda (f): Uzun ve siyah.

Yeldem: Çabuk, çevik.

Yeşim (a): Sert ve kıymetli yeşil taş.
Yeşim Salkım (şarkıcı)

Yeter (t): Kafi, yeterli.

Z

Zehra (a): Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü.
Zehra Bektaş Tisinli (Irak Türkmeneli-şehit)

Zekavet (a): Çabuk anlıyan, tez kavrıyan.

Zeliha (a): Hızlı yürüyen, emsalini geçen.
Zeliha Berksoy (tiyatro oyuncusu)

Zerafet (a): Kibarlı, incelik, zariflik.

Zerengül (f): Altın gibi gül.

Zerişte (f): Altın tel, sırma.

Zerrin (f): Altına benziyen, altın gibi parlak ve kıymetli.
Zerrin Özer (sanatçı)

Zeynep (a): Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun.
Zeynep Hanlarova (sanatçı)

Ziba (f): Süslü, bezekli. yaşıkışkıl güzel.

Zinnur (a): Nur sahibi, nurlu, ışıklı, parlak, bahtiyar.

Zişan (a): Şanlı, ünlü, çok tanınmış.

Zuhal (a): Sessiz, bir yıldız adı
Zuhal Olcay (sinema oyuncusu)

Zübeyde (a): En seçkin, öz, hülasa, cevher.
Zübeyde Hanım (Atatürk’ün annesi)

Zühre (a): Çiçek açan, çoban yıldızı.

Zülal (a): Saf, halis, hafif, soğuk, tatlı, güzel, berrak.

Züleyha (a): Hızlı yürüyen, yolda emsalini geçen.

Zülfibar (f): Dağılmış, yayılmış saç.

Zülfiyar (f): Sevgilinin saçı.

Zümrüt (a): Yeşil renkte, cam parlaklığında bir süs taşı.